Ramazan'da dengesiz beslenme sağlık problemlerine yol açıyor

Ramazan'da dengesiz beslenme sağlık problemlerine yol açıyor

Ramazan döneminde yetersiz, bilinçsiz ve dengesiz beslenmenin beraberinde çeşitli sağlık sorunları da getireceği belirtildi.

Murat Şişman'ın haberi:

Nevşehir Sağlık Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, iftar ve sahurda gereğinden fazla ve hızlı yemek yemenin, hazımsızlık başta olmak üzere mide, kabızlık, kan şekeri ve tansiyonda ani yükselmelere neden olabileceği belirtildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi: "Ramazan ayı süresince yetersiz, bilinçsiz ve dengesiz beslenmek, çeşitli sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Oruç tutan bazı vatandaşlarımızın, gün boyu aç kalacakları düşüncesiyle iftar veya sahurda gereğinden fazla ve hızlı yemek yemeleri; hazımsızlık, mide ağrısı, kabızlık, kan şekeri ve tansiyonda ani yükselmelere neden olmaktadır. Bu tür sağlık sorunlarından uzak kalabilmek için iftar ve sahurda yavaş yavaş ve az miktarda yemek yenilmeli, yemekler ağızda iyi çiğnenmelidir. İftar yemeğine çok sıcak veya çok soğuk olmayan hafif bir çorbayla başlanılması, çorbanın ardından etli veya etsiz, fazla yağlı olmayan bir sebze yemeği, yoğurt, meyve veya tatlının tüketilmesi sağlıklı beslenme açısından daha doğru olacaktır. Tatlı olarak sütlaç, keşkül, güllaç gibi sütlü tatlıların tercih edilmesi gerekmektedir."

Açıklamada, çeşitli sağlık sorunları ile karşılaşmamak için dikkat edilmesi gereken hususlar şöyle sıralandı: "Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslenin. Yeterli ve dengeli beslenme, 4 besin grubunda bulunan besinlerin yeterli miktarda tüketilmesiyle sağlanır. Bu besinler; süt grubunda yer alan süt, peynir ve yoğurt, et grubunda yer alan et, tavuk, yumurta ve kuru baklagiller, sebze ve meyve grubuyla tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç, mısır ve tarhanadır. Bu besinlerin önerilen tüketim miktarları oruç tutan kişiye özgü olarak değişmekte, bireyin yaşı, cinsiyeti ve fiziksel aktivite durumu bu oranları etkilemektedir. Ramazan ayında 3 öğün beslenme düzeni 2 öğün olarak değişmekte, sabah kahvaltısının yerini sahur, akşam yemeğinin yerini iftar almaktadır. Bu nedenle iftar ve sahur arasına konulan ara öğünlerle dengeli beslenme sağlayın. Aşırı yağlı kızartma ve kavurmalarla hamur tatlıları, şekerleme ve aşırı tatlı besinlerden uzak durun. Kolay hazmedilen, mide-bağırsak sisteminde uzun süre kalabilen sebze, meyve ve kepekli ekmek gibi posalı besinler ile besin değeri yüksek gıdaları tercih edin. Sahura kalkmadan oruç tutulması aç kalma süresini artırmakta, halsizlik, baş ağrısı, yorgunluk, tansiyon ve kan şekerinin düşmesi, verimsizlik, depresyon, konsantrasyon güçlüğü ve dikkatte azalmaya neden olmaktadır. Sahur yemeğinde midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren; yumurta, süt, yoğurt, peynir ve kuru fasulye, nohut, mercimek yemeklerinin tüketilmesi, aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemeklerle unlu gıdalardan uzak durulması, zeytin, meyve, çiğ sebze, reçel gibi gıdaların bolca tüketilmesi oldukça yararlıdır. Ramazan ayında sıvı alımına önem verilmeli ve iftar ile sahur arasında 10 su bardağı su içmeye özen gösterilmelidir. Aşırı çay, kahve ve asitli içeceklerin yerine, taze sıkılmış meyve suyu ve komposto tüketilmesi daha faydalı olacaktır."

Açıklamada, oruç tutacaklara şu tavsiyelerde bulunuldu: "Mutlaka sahura kalkılmalı, sahurda hafif besinler tüketilmeli. Sıvı ihtiyacını karşılamak için günde 2-2.5 litre su içilmeli. İftarda, ilk önce hafif, az yağlı gıdalarla yemeğe başlanmalı. Yemekler yavaş yavaş ve az porsiyonlarda tüketilmeli. Kan şekerini hızla yükselten besinler yerine posa miktarı fazla kepekli ürünler tercih edilmeli. İftarda kızartma ve yağlı besinler yerine ızgara, haşlama, buğulama yöntemleri kullanılarak pişirilmiş hafif yemekler tercih edilmeli. Tatlı tüketilmek isteniyorsa hamurlu, ağır tatlılar yerine sütlü hafif tatlılar tercih edilmeli. Ara öğün olarak meyveye yer verilmeli. Haftada 3 kez düzenli hafif egzersize devam edilmeli. İftar mönüsünü hazırlarken her grup besinden dengeli bir mönü hazırlamaya özen gösterilmeli.