Ramazan mâni çadırı: On gün oldu aşere, gönle muhabbet düşüre

Ramazan mâni çadırı: On gün oldu aşere, gönle muhabbet düşüre

Kıymetini bil ânın, boş geçmesin zamanın

İlahi emir böyle,
İbadet Kur’ân ile,
Sevap için vesile,
Oruçla doymak gerek.

(Hülya Yakut)

Kıymetini bil ânın
Boş geçmesin zamanın
Bak Ramazan on diyor
Serveti Müslümanın.

(Zafer Akgül)

ON gün oldu aşere,
Gönle muhabbet düşüre,
Resulümün ardından;
Salât Selâm koy dile (asm).

(Eyüp Otman)

Mani geleneği
Dört mısralı, tek kıtadan oluşan anonim halk edebiyatı nazım biçimine mâni; bunun belirli ortamlarda, bilen kişiler tarafından ve geniş bir katılımla, belirli bir ezgi ile söylenmesine de mâni söyleme geleneği denir. Tek kıtalı olmasına rağmen etkisi büyük olan mâni ancak şiir yeteneğine sahip usta kişilerce söylenebilir. Halk arasında “mâni söylemek” deyimi yerine “mâni yakmak”, “mâni atmak”, “mâni düzmek” deyimleri kullanılır. Mâni daha çok iş yaparken, tarlada, imecede ve kına gecesi gibi törensel ortamlarda söylenir. Gelin-kaynananın, kadın-erkeğin atışma esnasında söyledikleri iletişim unsuru mâniler ile Ramazan mânileri, mantıfar mânileri ve yüzük oyunu gibi belirli oyunlarda söylenen mâniler de vardır. Konuları da söyleniş sebebine bağlı olarak değişir. 
Ramazan manileri Osmanlıdan günümüze kadar gelenek güzel bir gelenektir. Eskiden şartlar gereği davulcular insanları sokaklarda çaldıkları davul ve ramazana uygun söyledikleri maniler ile uyandırırdı.