Ramazan mâni çadırı: On dokuz harf Besmele, dilinden düşmez Zikir

Ramazan mâni çadırı: On dokuz harf Besmele, dilinden düşmez Zikir

Oruç oldu on dokuz, son on güne girdik bak

Varsa akıl ve fikir
Kul eder daim şükür
On dokuz harf Besmele
Dilinden düşmez Zikir.

(Zafer Akgül)

Oruç oldu ONDOKUZ,
Son on güne girdik bak,
Kadir Geceyi ara,
Gafleti geri bırak…

(Eyüp Otman)

Kurşun oruç bozmaz şehidim,
Vatan için feda oldun yiğidim,
Ecel sana müjde oldu...Şahidim,
Deste deste dua ile, şükran gerek.

(Hülya Yakut)

Yüzünü ekşitmemeli
Oruç ile yaşayan
Bir sabır vesilesidir
Tebessümle açılan.

(Mustafa Oğuz)

Mani geleneği
Dört mısralı, tek kıtadan oluşan anonim halk edebiyatı nazım biçimine mâni; bunun belirli ortamlarda, bilen kişiler tarafından ve geniş bir katılımla, belirli bir ezgi ile söylenmesine de mâni söyleme geleneği denir. Tek kıtalı olmasına rağmen etkisi büyük olan mâni ancak şiir yeteneğine sahip usta kişilerce söylenebilir. Halk arasında “mâni söylemek” deyimi yerine “mâni yakmak”, “mâni atmak”, “mâni düzmek” deyimleri kullanılır. Mâni daha çok iş yaparken, tarlada, imecede ve kına gecesi gibi törensel ortamlarda söylenir. Gelin-kaynananın, kadın-erkeğin atışma esnasında söyledikleri iletişim unsuru mâniler ile Ramazan mânileri, mantıfar mânileri ve yüzük oyunu gibi belirli oyunlarda söylenen mâniler de vardır. Konuları da söyleniş sebebine bağlı olarak değişir. 
Ramazan manileri Osmanlıdan günümüze kadar gelenek güzel bir gelenektir. Eskiden şartlar gereği davulcular insanları sokaklarda çaldıkları davul ve ramazana uygun söyledikleri maniler ile uyandırırdı.