Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Almanya Başbakanı Angela Merkel Soçi’de yaptığı görüşmeden sonra ortak basın toplantısı düzenledi.

Putin, Merkel ile görüşmede Suriye krizini ele aldıklarını belirterek, Astana ve Cenevre süreci görüşmelerinin aktif hale gelmesini desteklediklerini kaydetti. Putin, “Suriye meselesinin çözümünün sadece barış yoluyla ve BM’nin himayesinde gerçekleşeceğine inanıyoruz.” dedi.

Suriye krizi ile ilgili olarak ABD ile temas halinde olduklarını hatırlatan Putin, “Şüphesiz ABD gibi bir ülkenin katılımı olmadan bu problemlerin çözümü mümkün değil. Bu yüzden biz Amerikalı ortaklarımızla temastayız ve temasta olmaya devam edeceğiz. Umarım, uluslararası politikada çok önemli ve hassas yönlerde ortak adımlar atılmasında anlayış elde edeceğimizi umuyorum.” ifadesini kullandı.

Suriye halkının ezildiğini dile getiren Putin, savaşın durması için gereken bütün şartları oluşturmanın görevleri olduğunu vurguladı. Her şeyden önce ateşkesin sağlanması gerektiğini ifade eden Putin, Türkiye, İran ve Rusya’nın Astana süreci çerçevesinde bunu birlikte yaptığını vurguladı. Putin, “Biz ateşkesin güçlendirilmesini istiyoruz. Bunun için temsilcilerimiz çatışmaların tarafları ile Astana’da yarın ve öbür gün çalışmaya devam edecekler.” şeklinde konuştu.

Suriye’nin İdlib kentinde düzenlenen kimyasal silah saldırısı ile ilgili olarak kapsamlı ve tarafsız bir inceleme gerçekleştirilmesi gerektiğini söyleyen Putin, “Her türlü kimyasal silah kullanımını şiddetle kınıyoruz. Suriyelilerin ölümünden sorumlu olanların bulunup cezalandırılması gereklidir.” dedi.

UKRAYNA KRİZİ

Ukrayna krizi ile ilgili olarak Minsk Anlaşması'na tarafların kesinlikle uymasının gerekliliğini söyleyen Putin, “Bugün biz tekrar Minsk Anlaşması'na tarafların kesinlikle uymasının gerekliliğini vurguladık. Silahların çatışma alanından geri çekilmesi, ateşkesin sağlanması, Kiev ve sözde yönetim ile doğrudan diyaloğun sağlanması, yasal olarak onların durumunun netleştirilmesi ve bu temelde seçimlerin geçirilmesi gerekir.” şeklinde konuştu.

Normandiya Formatı’nda Merkel ile sürekli telefon görüşmesi yaptığını kaydeden Putin, Normandiya dörtlüsünün Ukrayna krizinin çözümünde aktif bir şekilde çalıştığını ve Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında çalışmalarına devam edeceği hususunda anlaştıklarını ifade etti.

Normandiya Formatı'nın güncelliğini koruduğunu dile getiren Putin, Minsk Anlaşması'nın işleyebilmesi için Kiev yönetimi ile sözde Dontesk ve Lugansk Cumhuriyetleri'nin bir masada oturup görüşme yapmasının gerekliliğini ifade etti. Ukrayna yönetiminin Donbas’a abluka uygulamasından dolayı çözümü zorlaştırdığı eleştirisinde bulunan Putin, “Bu bölgeyi (Donbas) kimse ayırmıyor. Onları Ukrayna yönetimi her türlü ablukayı organize ederek kendisi ayırıyor.” ifadesini kullandı.

Odessa’da üç yıl önce sendika evinde yanarak 48 kişinin yaşamını yitirdiği olaylara da değinen Putin, şunları dile getirdi:

“Üç yıl önce Odessa’da yaşanan trajediyi bugün unutamam. Ukraynalı milliyetçiler korumasız insanları sendika evine kapattılar ve onları canlı olarak yaktılar. Suçlular şu ana kadar cezalandırılmadı. Dünya toplumu bunu unutma ve tekrar gelecekte benzer barbarca suçların işlenmesine izin verme hakkına sahip değildir.”

Putin ayrıca, Ukrayna’nın doğusunda AGİT gözlem görevlisinin arabasının infilak etmesi sonucu ölmesinin barışa zarar verdiğini belirtti.

‘KİMSENİN SİYASETİNE KARIŞMIYORUZ’

Rusya’nın başka ülkelerin siyasetine karışmadığını söyleyen Putin, “Biz hiçbir zaman başka ülkelerin ne siyasi yaşamına ne de siyasi sürecine karışmayız. Biz, Rusya’nın siyasi yaşamına da kimsenin karışmamasını çok isterdik. Maalesef tam tersi bir durumu görüyoruz. Uzun yıllar boyunca Rusya’da iç politika sürecine müdahale denemeleri var.” dedi.

Putin, Rusya’nın ABD seçimlerine müdahale ettiği iddialarının gerçek olmadığını vurgulayarak, bu iddiayı Washington’un iç politika mücadelesinin bir sonucu olarak niteledi.