PKK’da, Ergenekon’da Bu Eğitim Sisteminin Çıktısıdır!

PKK’da, Ergenekon’da Bu Eğitim Sisteminin Çıktısıdır!

11 yıllık iktidarı döneminde Ak Partinin eğitim alanında başarısız olduğunu söyleyen Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, “Ak Parti eğitimi bir medeniyet davası olarak görmeli, kopya, tercüme ve taklit reçetelerden vazgeçmelidir

Risale Haber - Haber Merkezi

Aksi halde hem öğrenci ve veliler hemde eğitim çalışanları nezdindeki memnuniyetsizlik ve isyan devam eder” dedi.

KURTULUŞ DEMOKRATİK EĞİTİM SİSTEMİNDE

Türkiye’nin demokrasiyi, eşitliği, hürriyet, adalet ve şeffaflığı tüm kurum ve kurallarıyla hayata geçirme ve demokratik bir kültür oluşturma noktasındaki yetersizliğini “Öncelikle eğitim sistemimizin demokratikleştirilmesi ve demokratik kriterlere uygun biçimde yeniden yapılandırılması ve işletilmesi gerekiyor” sözleriyle açıklayan DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, “Yani Türkiye’de demokrasinin yerleşebilmesinin ilk koşulu, devletin demokratik olmasından daha çok eğitim sisteminin demokratik bir yapıya kavuşmasıyla mümkündür. Eğitim demokratik bir kavrayışla dönüştürülmedikçe, toplum da, devlet kurumları da demokratikleşemez. Demokratik eğitim sistemleri ‘özgür ve bağımsız’ kişilikler yetiştirirken bizim eğitim sistemi ‘kişi egemenliğine bağımlı’ nesiller yetiştirmeye devam ediyor. Bu bağımlılığın neticesidir ki siyasetten bürokrasiye, ticaretten sosyal hayata kadar her yerde sıkıntılar yaşıyoruz” dedi.

HÜKÜMET EĞİTİMİ VE ÖĞRETMENLERİ İHMAL ETTİ

Eğitim sisteminin en önemli sorunlarından birisi olarak da, “İcraat yapabilen ve bu icraatın sorumluluğunu taşıyabilen yönetimlerin eksikliği” şeklinde yorumlayan Gürkan Avcı, “Ak Parti iktidarı döneminde beş Milli eğitim bakanı değişti. Böyle bir bakanlık başka yok. Bürokrat ve yönetici sirkülâsyonu da aynı durumda ve halen devam ediyor. Milli eğitimin başındaki ilk üç beş kişiden hiçbiri eğitimci değil, hayatında tebeşir tozu dahi yutmamış. Gerek Milli Eğitim Bakanlığı gerekse YÖK nezdindeki en üstten en alta kadar terfi ve görevde yükselmelerde torpil, yakınlık ve kayırmacılık liyakatin önüne geçmiş durumdadır. Bunlar önemli tespit ve uyarılardır. Eğitimi ve eğitim çalışanlarını niteliksel anlamda ihmal eden hükümetin eğitim politikalarını tez elden ve yeniden masaya yatırması gerekiyor” diye konuştu.

AKILLI TAHTA DEĞİL ÖĞRETMEN ÖNEMLİ

Akıllı tahtalarla, tabletlerle, bilgisayar laboratuarlarıyla eğitimde başarılı olunamayacağını da kaydeden Gürkan Avcı, “Fatih Projesi ve 4+4+4 eğitim reformu başta olmak üzere, eğitim alanında yapılan hiçbir yenilik öğretmenlerin proaktif desteği olmadan, eğitim çalışanlarının gönlü yapılmadan ve motive edilmeden başarı sağlayamaz. Çok samimi ve müdanasız bir şekilde hem Başbakan Sayın Erdoğan’a hem de Milli Eğitim Bakanımız Sayın Avcı’ya tekraren hatırlatmak isterim ki kamudaki en düşük maaşı aldığı için bunalmış, atama, görevde yükselme ve terfilerde hakkı yenildiğine inanmış bir eğitim ordusundan verim ve yüksek performans beklemeyin lütfen. Fatih Projesine, akıllı tahtalara, tabletlere yapılan milyarlarca lira yatırıma karşın öğretmenin maaşına, hizmet içi eğitimine de para, emek ve zaman harcanmalıdır” dedi.

AHLAKİ ÇÖKÜNTÜ TERÖRDEN DAHA TEHLİKELİ

Sendikal çalışmalar için bulunduğu Eskişehir ilinde yaptığı toplantıda “Terörü, kaba, ilkel ve hurafelerle dolu bir eğitim sisteminin çıktısı olarak gördüğünü” söyleyen Avcı, “Teröre karşı milyarlarca lira harcanıyor. Fatih projesi, tabletler, akıllı tahtalar gibi yatırımlara da öyle. Bence çocuk ve gençlerimizi tehdit eden ahlaki çöküntü, kimliksizlik, yozlaşma, uyuşturucu, içki ve sigara kullanımı gibi tehlikelere karşı kaynak ayırma ihtiyacı daha üst düzeyde bulunuyor. Eğitimde yönsüzlüğü ve hedefsizliği asıl problem olarak görmek gerekiyor. En belirgin ihtiyaç kendi kimliğimizi, medeniyet değerlerimizi yansıtan ve aynı zamanda bilimsel derinliği ve yeterliliği olan dört başı mamur bir eğitim sistemidir” diyerek sözlerine son verdi.