Oyun tehlikeli ve büyüktü! Vurgulanmış

Oyun tehlikeli ve büyüktü! Vurgulanmış

Taksim Gezi Parkı hâdiselerinin tek hedefi vardı: Erdoğan ve AK Parti iktidarından kurtulmak.

Hüseyin Yılmaz'ın yazısı:

Kurtulmak isteyenler: Lozan’da kazandıkları menfaatlerini koruyacak, ilelebed bekçilik yapacak; CHP merkezli Kemalist bir iktidar ihtimal ve ümidinin demokratik zeminlerde imkânsızlaştığını gören ve yakın geçmişte ceddimizi gırtlaklamış, Batı diye ifâde edilen bütün Hrıstiyanlık alemi ile söz konusu biz olduğunda onlardan da daha düşman kesilen Siyonizme inkılâb etmiş olan Yahudi dünyası... Sonra Batı menfaatlerinin bekçiliği karşılığında Ankara iktidarını mükteseb hak görüp, AK Parti iktidarı ile iktidar ümidini sonsuza kadar kaybeden, milleti sürü addeden CHP merkezli Kemalist Sol cephenin tamamı...
Ve son sırada şu veya bu sebepten AK Partiye diş bileyen illegal bütün Komünist ve sol teşkilâtlar ile diğer siyâsî rakipler...
 
Yapmak istedikleri: Erdoğan’a küçücük bir geri adım attırmak, basit bir özür diletmek, küçük bir tereddüde düşürüp irâde azmini kırmak... Bu mevzi kazanıldığı takdirde ise vatan sathında iktidarın hemen her icraatının karşısına sokak terörünü çıkarıp ülkeyi anarşi kaosu ile tedirgin edip, sivil bir idare ile işin içinden çıkılamayacağı kanaatini yerleştirmek. Sonrası belli: Bizi ancak asker kurtarır... O zaman yaşasın asker, yaşasın darbe...

Kimse milleti budala yerine koymasın... Zirâ dünyanın hiçbir yerinde, hele de bu kadar arkasında ciddi bir millet ekseriyeti olan ve ülkesini on yılda füze hızıyla yükseltmiş iktidarın icraatlarının karşısına kaba kuvvetle geçilmez. Demokratik gösteri hakkı dediğiniz şeyin bir ölçüsü, bir sınırı vardır... Hukukun izin verdiği zeminlerde bir araya gelir, yürür, bağırır çağırır; dikkatleri çeker sonra da kırmadan, dökmeden, sağa sola saldırmadan; kısacası çapulculuk yapmadan dağılır, evlerinize dönersiniz. Hayır, iktidar ille de bu icraatı durduracaktır, deyip işi anarşizme dökerseniz, bunun adı demokratik gösteri değil: Terördür, en kaba cinsinden terör...

Hiç şübhesiz bir holding sahibi ile büyük bir bankanın genel müdürünün yanı sıra sokağa fırlamak için tetikte bekleyen beş sol sendikayı “biz de çapulcuyuz” diye sokağa döktüren güç, büyük ve organize bir güçtür. Hiç şüphesiz bir dilenciye olsun bir sabah çorbasını meccanen içirmeyecek bir holding grubunun oteline insanî yardım görüntüsü altında otuz bin kumanya dağıttıran güç, büyük bir güçtür. Ama hiç kimse Allah’tan, sonra da arkasında altı yüz yıllık bir cihân devleti bırakmış bu milletten daha büyük, daha güçlü değildir.

Kavga zeminlerinde ürkek dostlar, düşmana yakın çapta bir tehlike arzederler... Zirâ sizi çökermek isteyen düşmanlarınıza yardım edercesine ürkekliklerinin tazyiki altında paçalarınıza sarılır, ayaklarınıza dolanır, “yapma, etme; biraz altan al” yakarmaları ile hamle ve hareket kabiliyetinize zarar verirler. Düşman da onların bu hallerini görür ve onların cenâhından taktik savaşlar başlatır.

Bir de şöhret budalalığı ve adam yerine konma arzuları bir türlü tatmin olmayanların hareketi başlar... Düşmanlarınıza bir sitemde bulunurlarsa suret-i hak maskesi altında bin türlü tenkid ve tâziri size yöneltirler. Son hâdiselerde de böylesi küçük bir grubun ipe sapa gelmez, hak, hakikat ve insafla bağdaşmayan karşı çıkışına şahid olduk ki, aralarından biri tefsir yazacak kadar da ehl-i ilimdir...

Bitiriyorum... Erdoğan ve arkasında büyük hisarların duvarları gibi muhkem duran millet, birinci tehlikeyi kesin bir mağlubiyete dûçar etmiştir. Bundan sonrası, benzer zeminlere bir daha dönmemek için, bilhassa hukuk zemini doğru ve erken kullanılarak gerekli tedbirlerin alınmasını iktiza ediyor. Bu sokak terörünü tertipleyip sevk ve idare edenler, zaferlerinden o kadar emindiler ki, çoğu saklanma ihtiyacı bile duymadıklarından kabak gibi ortadalar. Tek tek bana saydırtmayınız. Ama saymak gerekse, zerre kadar da tereddüd göstermem...

Kısacası bu ülkenin insanları olarak, daha çok çalışacak, daha çok gayret edecek ve daha çok muhabbetle birbirimize sarılacağız; aksinin kimlere hizmet ettiği veya edeceği ortadadır. Allah bu ülkeyi, dost maskesi altında ağızlarından salyalar akan düşmanlarının şer ve fitnelerinden muhafaza buyursun...

Hyilmaz.net