Başbakanlık resmi konutu, Türkiye'yi özellikle soykırım iddialarıyla sıkıştırmaya çalışanlara karşı tüm dünyaya mesajlar içeren tarihi buluşmalara ev sahipliği yaptı. Başbakan Tayyip Erdoğan, dün önce Ermeni Cemaati önderlerinden Bedros Şirinoğlu ve Ermeni Hastanesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Herman Balyon'u sonra da Süryani Ortodoks Ruhani lideri Metropolit Yusuf Çetin ve Süryani Ortodoks Cemaati Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Altınışık'ı konuk etti. Ermenilere devlet yönetiminde kucak açan II. Mahmut'un resminin bulunduğu kol düğmeleri takan Şirinoğlu'na Erdoğan, "Osmanlı'da Ermenilere millet-i sadıka denirdi" hatırlatması yaptı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın da katıldığı görüşmede Ermeni cemaati ve vakıfların sorunları ele alındı. Görüşme sırasında Arınç, Şirinoğlu'nun basına yaptığı, Ermeni tezlerine destek vermeyen açıklamasını okudu. Şirinoğlu bunun üzerine 1915 olaylarıyla ilgili "100 sene önce olan olaylardır. Üstünü kapatmamız lazım. Birbirini çok seven iki kardeşin üçüncü şahıslarca kışkırtılarak birbirine girmesidir. Çok sevenin kavgası ağır olmuştur"dedi. Erdoğan daaraya girerek, "Zaten Osmanlı'da Ermenilere millet-i sadıka denirdi" diye konuştu. Şirinoğlu, Erdoğan'a, kendilerine iade edilen sekiz vakıf malı için teşekkür ederken, bürokratik işlemlerin tamamlanması halinde, Ermeni vakıflarına henüz iade edilmemiş mallarının geri verilmesinin de söz konusu olduğunu söyledi. Bunun üzerine Arınç, "Eksiklikler giderilir giderilmez mallar iade edilecek" dedi. Şirinoğlu Erdoğan'a, vakıflarının gelir kaynaklarından birisi olan bağış toplama konusunu açtı. Vakıf yöneticilerinin ayrı ayrı değil, tek bir makbuzda bağış topladığını anlatan Şirinoğlu, yılda yaklaşık 600 cenazeden toplamda 600 bin liralık bağış toplayabildiklerini anlattı. Şirinoğlu, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün yaptığı rutin kontrollerde bu "ortak" makbuzun sorun yarattığını ifade ederek yardım istedi. Erdoğan da Arınç'a "Bu işi bitirelim" diyerek, sorunun çözülmesini istedi.

1 SAATLİK GÖRÜŞME
Yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yapan Şirinoğlu, 1915 olaylarını "arasına nifak sokulan iki samimi arkadaşın birbirini üzmesi'' olarak niteleyerek, "Benim büyükbabam da bu olaylarda vefat etti ama bunu fazla kurcalamaya gerek yok. Bana göre bunu soykırım olarak da nitelendirmeye gerek yok'' dedi. Bir gazetecinin, "1915 öncesi Anadolu'daki Ermeni nüfusu 1.5 milyondu, şimdi 70 bin'' hatırlatmasına da Şirinoğlu, "Bunun adı kavgadır. Hem Ermeni tarafından hem Türk tarafından zayiat olmuştur" yanıtını verdi. "Osmanlı'da yaşayan Ermeniler ile süregiden bu olayın üstü niye kapatılmak istenmiyor anlamıyorum'' diyen Şirinoğlu, soru üzerine "Ermeniler kendilerini Türkiye'de güven içinde hissediyorlar. Türkiye'de yaşayan bir Ermeni'den bir şikâyet duydunuz mu?'' diye konuştu. Şirinoğlu, Ermeni tasarıları için de "'Diasporadakiler gelsin, Türkiye'deki Ermeni vakıflarının mallarını, mülklerini, okullarını ve Ermeni vatandaşlarının yaşantılarını görsün ondan sonra karar versinler'' dedi. Türkiye ile Ermenistan arasındaki protokollere ilişkin soru üzerine de Şirinoğlu, "Ben umutluyum çünkü zannediyorum ki hem Ermenistan hem Türkiye geçmişten ders alacaktır'' dedi. Süryani Ortodoks temsilcileri Çetin ve Altınışık da görüşmede sekiz yıldır gördükleri ilgiye teşekkür ederek, hükümetin başarısı ve milletin refahı için dua ettiklerini söyledi.

Sabah