Onların yaptıkları herşey, amel defterlerinde mevcuttur

Onların yaptıkları herşey, amel defterlerinde mevcuttur

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Kamer Sûresi 47-55. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

47-Şübhesiz ki günahkârlar, bir dalâlet ve çılgın bir ateş içindedirler.

48-O gün yüzleri üstü ateşin içine sürüklenirler. (Onlara:) “Sakarın (Cehennemin) dokunuşunu tadın!” (denilir.)

49-Şübhesiz ki biz, herşeyi (Levh-i Mahfûz’da yazılmış) bir kadere göre yarattık.

50-Ve (olmasını dilediğimiz şey için) bizim emrimiz, ancak bir (“Ol!” demek)tir; (onun olması) bir göz açıp kapama gibidir.(*)

51-And olsun ki, sizin benzerlerinizi de helâk ettik; fakat bir nasîhat alan mı var?

52-Hâlbuki (onların) yaptıkları herşey, kitablarda (amel defterlerinde) mevcuttur.

53-Ve küçük büyük herşey, satır satır yazılıdır.

54, 55-Şübhesiz ki takvâ sâhibleri, Cennetlerde ve ırmaklar(ın kenarın)da, bir doğruluk ikametgâhında, Muktedir (herşeye kudreti yeten) bir Melîk’in (Allah’ın) huzûrundadırlar.

(*) “İnsanın yaptığı san‘atların sühûlet ve suûbet (kolaylık ve zorluk) dereceleri, insanın ilim ve cehliyle ölçülür. San‘atlarda, bilhassa ince ve latif cihâzâtta (âletlerde) ne kadar ilmi ve mahâreti çok olursa, o nisbette yaptığı işler kolay olur. Cehli nisbetinde de zahmet olur. Binâenaleyh (dolayısıyla) eşyânın hılkatinde (herşeyin yaratılışında) görünen sür‘at-i mutlaka (sınırsız bir sür‘at) ile vüs‘at-i mutlaka (sınırsız bir genişlik) içinde sühûlet-i mutlaka (sınırsız bir kolaylık), Sâni‘in (herşeyi san‘atla yaratan Allah’ın) ilmine nihâyet olmadığına hads-i kat‘î (çabuk ve doğru bir sezgi) ile delâlet eder.” (Mesnevî-i Nûriye, Şemme, 187)