Hasan Karalı'nın haberi:

Bu sınavın telafisinin mümkün olmadığını belirten eğitimciler, gürültülere karşı hassas olunmasını söylüyor.

Seviye Belirleme Sınavı (SBS), bu yıl 60 bin sınav salonunda 180 bin görevliyle gerçekleştirilecek. SBS’nin telafisinin olmayacak bir sınav olduğunu vurgulayan eğitimciler, sınav merkezlerinin yakınında olanlardan hem öğrencilere hem de ailelerine hak ettiği saygıyı göstermeleri gerektiği konusunda uyarıyor. Fatih Eğitim Kurumları Psikolojik Danışmanı Hakan Metan, öğrencilerin sınav maratonunda sürekli sessiz ortamda çalışmaya alıştığını, bu yüzden gürültülü bir ortamın sınavının kötü geçmesine sebep olacağını belirtiyor. Zambak Yayın Grubu Sınav Uzmanı Osman Sarıkaya da herkesin çocukların geleceği için sükûnetli davranacağını umduğunu, aksi durumda gençlerinin emeğinin heba olabileceğini ifade ediyor.

Özellikle Beşiktaş ve Beyoğlu ilçelerinde çocukları sınava girecek olan veliler herhangi bir gürültü ve olay yaşanmasından dolayı endişe ediyor. Veliler de çocuklarının gelecekleri için herkesi saygılı olmaya çağırıyor. Öğrenci sınavdayken sessizliğin sağlanması gerektiğine değinen Metan, dikkat edilmesi gerekenleri şöyle anlatıyor: “İnsanların sükûnet içinde hareket etmesi gerekiyor. Öğrenci dışarıdan gelen bir sese odaklanırsa ona takılıp kalabilir. Öğrenciler zaten yeteri kadar sınav endişesi yaşıyor. Unutulmamalıdır ki, bu telafisi olmayan bir sınav.”

SBS’nin problemsiz geçeceğini düşünen Sarıkaya, “Herkes biraz daha fazla sağduyulu olmalı. Öğrencileri tedirgin edecek davranışlardan kaçınmalı. Arabası olanlar okulların yanından geçerken kornaya basmamaya dahi özen göstermeli. Öğrencilerin sınav merkezlerine ve salonlarına gelirken tüm vatandaşların onların bu heyecanlarına anlayış göstermeleri gerekir.” şeklinde konuşuyor.

Sınavda adayları bekleyen en büyük tehlikenin bilgisizlik değil heyecan olduğuna işaret eden Sarıkaya, velilere ayrıca şu tavsiyelerde bulunuyor: “Çocuklarımıza çok büyük hedefler vererek onları strese sokmayınız. Olabilecek başarısızlıklar için onlara özgüven aşılayınız. Sonuç ne olursa olsun, onlar bizim çocuklarımız. Hiçbirimiz şu okulu kazansın, bu okulu kazansın diye çocuk sahibi olmadık. Onlar bizim yarınlarımız, öyleyse gereken değeri verelim, her durumda sevgimizi eksik etmeyelim.”

Zaman