O Zât-ı Akdes, hiçbir yerde olmadığı halde her yerde hazırdır

O Zât-ı Akdes, hiçbir yerde olmadığı halde her yerde hazırdır

Evet görüyoruz ki, bütün yeryüzünde...

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin NURUN İLK KAPISI adlı eserinden bölümler.)

On dördüncü ders

SEKİZİNCİ LEM'A

Evet, yeryüzündeki gayet basîrâne ve hakîmâne şu tasarruf-u azîm içinde gayet âşikâre bir hâtem-i vâhidiyet görünüyor ki, vüs'at-i mutlaka içindeki, sür'at-i mutlaka içindeki, sehavet-i mutlaka içindeki intizam-ı mutlak ve hüsn-ü san'at ve mükemmeliyet-i hilkat, her bir fert için öyle bir hâtemdir ki, bu hâtem, ancak gayr-ı mütenâhi bir ilim ve bir kudret sahibine mahsustur.

Evet görüyoruz ki, bütün yeryüzünde, bir vüs'at-ı mutlaka içinde bir sür'at-i mutlaka, hem o sür'at ve vüs'at-i mutlaka içinde bir suhulet-i mutlaka, hem o suhulet ve sür'at ve vüs'at-i mutlakayla beraber bir cûd ve sehavet-i mutlaka içinde, nev'ilerde olduğu gibi, her bir fertte görülen gayet mükemmel bir intizam-ı mutlak ve gayet mümtaz bir hüsn-ü san'at ve gayet mükemmeliyet-i hilkat, hem bir anda ve her yerde ve bir tarzda, her fertte müşahede edilen bir san'at-ı harika, elbette ve elbette öyle bir Zâtın hâtemidir ki, o Zât-ı Akdes, hiçbir yerde olmadığı halde her yerde hazırdır.

Ve hiçbir şey O'ndan gizlenemediği gibi, hiçbir şey O'na ağır gelemez. Zerreler ve yıldızlar, O'nun kudretine nisbeten müsavidirler.