O, hayatı veren ve öldürendir

O, hayatı veren ve öldürendir

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Mü'min 66-68. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor

66 . De ki: “Doğrusu ben Rabbimden bana apaçık deliller gelince, Allah’tan başka (kendisine) yalvarmakta olduklarınıza ibâdet etmekten yasaklandım ve âlemlerin Rabbine teslîm olmakla emrolundum.”

67 . O, sizi (önce) bir topraktan, sonra bir nutfeden (hakir bir damla sudan süzülmüş hulâsadan), sonra bir alakadan yaratandır. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyor; sonra gücünüzün kemâle ermesi için, sonra da ihtiyar olmanız için (sizi yaşatıyor). İçinizden kimi de, (kiminizden) daha önce vefât ettirilir; tâ ki belirli bir vakte erişesiniz ve olur ki akıl erdirirsiniz.

68 . O, hayatı veren ve öldürendir. (*) Öyle ki bir işe hükmettiği zaman, artık ona sâdece: “Ol!” der; (o da) hemen oluverir!

(*) “Hayat, Hâlık’ın ehadiyetine (yaratıcının tek olduğuna) bürhân (delîl) olduğu gibi, mevt (ölüm) de Hâlık’ın devam ve bekāsına bir delildir. Evet, nasıl akan nehirlerin ve dalgalanan denizlerin kabarcıkları ve yeryüzünde bulunan sâir şeffaflar, şemsin (güneşin) ziyâ ve timsâllerini (şekillerini) göstermekle şemsin vücûduna şehâdet ettikleri gibi, şeffafların ölüp söndükten sonra yerlerine müteselsilen (ardı ardına) gelip geçen emsâlleri yine şemsin ziyâ ve timsâllerini gösterdiklerinden, şemsin devam ve bekāsına (...) delâlet ediyorlar. Kezâlik (bunun gibi) mevcûdât vücûduyla Vâcibü’l-Vücûd’un (varlığı aklen zarûrî olan Allah’ın) vücûb-ı vücûduna (varlığının zarûretine) ve ölümleriyle ve zevâlleriyle (geçmeleriyle) ve teceddüdî bir teselsül ile (ard arda gelen bir yenilenmeyle) yerlerine gelen emsâlleri Sâni‘in ezelî ve ebedî olduğuna ve vâhidiyetine (birliğine) şehâdet ediyorlar.” (Mesnevî-i Nûriye, Lem‘alar, 14)