O Allah ki, göklerin ve yerin mülkü O’nundur

O Allah ki, göklerin ve yerin mülkü O’nundur

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Büruc Sûresi 4-9. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

4, 5-(Ki mü’minlere işkence yapan) o Ashâb-ı Uhdûd, çırayla tutuşturulmuş o (çok şiddetli) ateş (hendeklerinin sâhibleri) kahrolsun!

6, 7-O vakit onlar, onun üzerine (ateşin etrâfında) oturmuş kimseler idiler. Ve onlar, mü’minlere yapmakta olduklarını seyredicilerdi!(*)

8-Ve onlardan (o mü’minlerden) sâdece, Azîz (kudreti dâimâ üstün olan), Hamîd (hamd edilmeye çok lâyık) olan Allah’a îmân ettikleri için, (sâdece bunun için) intikam aldılar.

9-O (Allah) ki, göklerin ve yerin mülkü O’nundur. Ve Allah, herşeye hakkıyla şâhiddir.

(*) Rivâyetlere göre, zâlim bir kralın memleketinde, îmanlı bir râhibin yetiştirdiği bir çocuk, Cenâb-ı Hakk’ın kendisine verdiği hârika hâl ile kendisine gelen her türlü hastaların derdlerine, îmân etmeleri şartı ile derman oluyordu. Bunu öğrenen kral o râhibi ve sonunda da o çocuğu öldürttü. Ama insanlar çocukdaki harikulâdeliği görerek Allah’a îmân ettiler. Bunun üzerine kral onları içi ateş dolu hendeklerle çevrili bir meydana topladı. Îmânından dönmeyenleri teker teker ateşe attı. En sonunda bu dehşetli zulmü seyretmek için kurduğu iskelelerin tutuşmasıyla o zâlim kral ve avanesi de helâk oldular. (Celâleyn Şerhi, c. 8, s. 284)