Namaz varken, yogayı Müslümanlara niçin tavsiye edelim?

Namaz varken, yogayı Müslümanlara niçin tavsiye edelim?

Prof. Hayrettin Karaman

Prof. Hayrettin Karaman yoga ile namazı karşılaştırdı. "Yoga'da Allah yok" diyen Karaman, namazın hem maneviyatının hem de maddi hareketlerinin yogadan daha anlamlı, daha zengin olduğunu söyledi.

Karaman, Yeni Şafak'taki yazısında şöyle yazdı:

Yoga yapan zihnini boşaltıyor, ama eğer bunda muvaffak olabilirse -ki, oldukça zordur- yoga sonrasında hayata girince, olayların ve eşyanın izdihamı içinde bunalan insan ruhuna bir şey sunmuyor, bir rehberlik misyonu yok.

Buna karşı Müslümanların namazı var. Namaza duran Müslümanın ellerini kaldırması iki önemli faaliyetin sembolü: 1. Allah’tan başka her ne varsa onları arkaya atıyor, zihnini ve kalbini onlardan (mâ-sivâdan) boşaltıyor. 2. Mümin gaflete düştüğü için farkında olamadığı “her yerde hazır ve nazır olan Allah” ile beraber oluyor, gaflet gidiyor, zikir (O’nu anma, hatırlama, manevi beraberliği yaşama) şuuru geliyor. Yogada boşalma var, boşluk var; ama insan için güç, güven, huzur ve sevgi kaynağı olan Allah yok. Namazda hem mâsivadan boşalma, onun ağır yükünden kurtulma var, hem de tekrar normal dünya hayatına dönüldüğünde -muhtemelen bir sonraki namaza kadar- müminle beraber olacak, onu yalnız bırakmayacak, bunalımlarında, çaresizliklerinde, şaşırmalarında O’na rehber, güven ve huzur kaynağı olacak bir şuur var.

Namazın maddi hareketleri de hem yogadan daha anlamlı, hem daha zengindir.

Namaz süresince adım adım Allah’a yakınlaşan mümin bir noktadan itibaren miracı yaşamaya başlıyor ve oturarak okuduğu “tahiyyât” bölümünde âdeta Rabbi ile söyleşiyor; selam alıp veriyor, Hz. Peygamber’e (s.a.) nasip olan en büyük miracın hatıralarını anıyor, namazı sayesinde kendisine de nasip olan miracın mutluluğuna ve eğitici tesirine mazhar oluyor.

Namaz hakkıyla kılındığında o, insana ahlak eğitimi verir; kişiyi kötülük, günah, çirkinlik ve suçtan alıkoyar. Namazı hakkıyla kılmak kolay olmasa da onu devamlı kılarak mükemmeli yakalamaya gayret etmekten başka çare ve yol yoktur. Her ava çıkan avlanamaz, ama ava çıkmadan avlamak hiç mümkün değildir.

Bizim imanımızda ve kültürümüzde namaz gibi bir imkan var iken, onun yerini tutması mümkün olmayan yogayı -üstelik Müslümanlara- niçin tavsiye edelim?

Bu vesile ile Peygamberimizin (s.a.), sağlıklı yaşama ile yakından ilgili bulunan bazı tavsiyelerine yer verelim:

“Acıkmadan yemeyin, acele yemeyin, midenizi doldurmayın (yaklaşık üçte birini boş bırakın; yani dört birimle doyacaksanız bunun üçünü yiyin), haram yiyecek ve içeceklerden uzak durun, imkan bulursanız gün ortasından sonra bir süre (bir saat civarında) uyuyun, yine imkan buldukça oruç tutun. Dünya hayatının geçici, amaç değil, araç olduğunu unutmayın.” (24 Haziran 2007).

Şimdi okullarımızda seçmeli İslam dersleri var. Bu derslerin hocaları eğer liyakatli olur ve gerekli din eğitimini verirlerse örtülü misyonerliklere yer kalmayacaktır.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum