Tayland'ın Ankara Büyükelçisi Tharit Charungvat, ülkesinde Budistlerin Müslümanlara karşı ayrımcılık uyguladığı eleştirelerine yönelik olarak, "Çoğunluğu Budist olan Tayland toplumu adına şunu söylemek isterim ki: Müslüman kardeşlerimizi seviyoruz" dedi.
 
Charungvat, Tayland-Türkiye ilişkilerini ve ülkesinin güncel sorunlarını değerlendirdi. Charungvat, Tayland'da Müslümanların yoğun yaşadığı güney bölgesindeki ayrılıkçı grupları eleştirerek, hükümetin bölgeye barış getirmek amacıyla çok çalıştığını söyledi. Son on yıldır bölgede yaşanan şiddetten radikal grupları sorumlu tutan Büyükelçi, yaklaşık 5 bin masum insanın hayatını kaybettiğine dikkati çekti.

Güneydeki sorunun çözümü için diyaloğun önemine değinen Charungvat, bunun yanı sıra sürecin iyice anlaşılması gerektiğini ve sosyo ekonomik gelişimin sağlanması gerektiğini belirtti.

"Her yıl güneye milyarlarca dolar harcamak zorunda kalıyoruz" diyen Charungvat, "Radikallerin amacı korku yaratmak. Hükümetin yanında olan ve barışı arzulayan insanların birçoğu öldürüldü. Bu insanların eğitim görmelerini istemiyorlar. Sadece aşırılık aşılayan dini okullarda eğitim almalarını istiyorlar" şeklinde konuştu.

Charungvat, güneydeki radikallere hükümetin uyguladığı eğitim programını önerdiklerini söyleyerek, "Bunu kabul etmiyorlar. Aslında toplumumuzdaki Müslümanların çoğu normal eğitimi arzuluyor. Bombalı eylemler planlayanlar, toplumun moraline zarar vermekten başka bir şey amaçlamıyorlar" ifadelerini kullandı.

Radikal grupların bir lidere sahip olmamalarının ve ayrı ayrı hareket etmelerinin barış sürecini zora soktuğuna işaret eden Charungvat, şunları kaydetti:

"Hükümetin her grupla ayrı ayrı görüşmesi mümkün değil. Kimin kimi kontrol ettiğini bile bilemiyorsunuz. Onlar da kimin kontrolleri altında olduğundan tam olarak haberdar değil. Bir grupla anlaştığımız konuyu öbür grup kabul etmiyor. Süreç bazen sakinleşirken, bazen hareketleniyor. Resmin bütününe baktığımızda ise her şeyin daha iyiye gitmesini umuyoruz."

"Müslüman kardeşlerimizi seviyoruz"

Charungvat, ülkesinde otonomi isteyen Müslümanların azınlıkta olduğunu belirterek, "Bazıları tarihsel olarak Tayland'ın güneyinin kendilerine ait olduğunu söylüyor. Peki, dünyadaki bütün etnik gruplar, bulunduğu yerleri bir zamanlar kendilerine ait olduğu düşüncesiyle sahiplenselerdi ne olacağını hiç düşündünüz mü?" dedi.

Tayland'daki ayrılıkçı Müslümanlara "150 yıl önce oralar sizindi. Peki, bin yıl önce de sizin miydi?" sorusunu yönelten Büyükelçi Charungvat, şu ifadeleri kullandı:

"İşte bu ayrılıkçı gruplar silah kullanmaktan, kendileri inanmayanları öldürmekten korkmuyor ve bunu özgürlük olarak adlandırıyorlar. Budistlerin Müslümanları öldürdüğünü söylüyorlar. Tayland için konuşmak gerekirse bu söz konusu bile değil. Bir Müslüman öldürülürse Tayland'daki insanlar bundan üzüntü duyar."

Charungvat, ayrılıkçı ve radikallerin hedefinde sadece Budistlerin değil Müslümanların da olduğuna işaret ederek, "Bu saldırılarda şimdiye kadar 5 bin kişi öldü. Bu din savaşı değil. Bazı insanların hedefi farklı ve amaçlarına ulaşmak için dini alet ediyorlar" ifadelerini kullandı.

Müslümanların ülkesinde her makama gelebildiğini, bunun kesinlikle sorun teşkil etmediğini vurgulayan Charungvat, "Tayland'da fırsat eşitliği var. Yakın zamana kadar ordunun üst düzey komutanlarından biri Müslümandı. Başbakan yardımcısı Müslüman. Müslüman dışişleri bakanımız vardı. Taylandlı bazı büyükelçi arkadaşlarım Müslüman. Eğer Budistler Müslümanları yok etme politikası uygulasaydı, bunlar nasıl olabilirdi?" şeklinde konuştu.

Charungvat, ülkesinde Budist-Müslüman savaşı olduğu yönündeki iddiaların "toplumda karşılıklı nefret duygusunu besleyeceği" uyarısında bulunarak, "Çoğunluğu Budist olan Tayland toplumu adına şunu söylemek isterim ki: Müslüman kardeşlerimizi seviyoruz, Müslümanlar'a saygı duyuyoruz" dedi.

"Tayland, hükümetinizle etkileşim için her zaman hazır"

Türkiye-Tayland ilişkilerini de değerlendiren Charungvat, iki ülke arasındaki bağların her geçen gün güçlendiğini vurguladı. Charungvat, halihazırda iki ülke arasında stratejik işbirliği planı hazırlandığını anlatarak, "Böylece işbirliğimiz sadece ekonomik ve siyasi değil aynı zamanda enerji, bilim, eğitim alanlarını da içerecek. Bunu pekiştirmek için her yıl iki ülke dışişleri bakanları bir araya geliyor" ifadesini kullandı.

Tayland ile Türkiye arasında yapılan ticaretin her geçen gün arttığını belirten Charungvat, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tayland'ın Türkiye'ye ihracatı 1.2 milyar dolar, sizinki ise yaklaşık 400 milyon dolar. Rakamlar Tayland'ın lehine ancak burada vurgulamak isterim ki önemli olan ticaret hacminin artması. Örneğin, bizzat kendim, Türk iş adamlarına ülkemdeki ticari olanakları anlatıyorum. Cumhurbaşkanınıza bir sözüm var; kimin lehine olduğuna bakmaksızın, ticaret hacmini mümkün olduğu kadar arttırmak."

Türkiye'yi bölgedeki en yakın müttefikleri olarak nitelendiren Charungvat, "Tayland, hükümetinizle etkileşim için her zaman hazır" dedi.

Suudi diplomatların öldürülmesi

Charungvat, Tayland'da 24 yıl önce öldürülen Suudi diplomatlara ilişkin davanın sonucunda yargılananların serbest bırakılmasına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Diplomatların talihsiz bir biçimde cinayete kurban gittiklerini söyleyen Charungvat, "Ancak cinayeti işleyenlerin Tayland içinden bir grup olduğuna inanmıyorum. Bence Tayland dışından bir silahlı grubun işiydi" diye konuştu.

Olayın 24 yıl önce yaşanmasından dolayı şu an delillere ulaşmanın oldukça güç olduğunu söyleyen Charungvat, delillerin toplanmasında da bazı sıkıntıların olduğunu belirtti. Charungvat, "Yine de sürecin tamamen doğru işlediğini söylemiyoum. Bazı hatalar yapıldı. Öte yandan, Suudi hükümetiyle yakın işbirliği içinde çalıştık. Geçtiğimiz bunca yıl boyunca her iktidara gelen hükümet, Suudilere beraber çalışma isteğini ifade etti. Nihai noktada Suudilerle olan ilşkilerimize oldukça önem veriyoruz" dedi.

Charungvat, her ne kadar işlenen cinayetler yüzünden ilişkilerde bazı sorunlar yaşansa da halkların kendi aralarında bir sorunu olmadığını söyledi.

AA