Mü’minlerle kâfirlerin hâli şu kimseler gibidir

Mü’minlerle kâfirlerin hâli şu kimseler gibidir

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Hûd Sûresi 23-24. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

23 . Muhakkak îmân edip sâlih ameller işleyenler ve Rablerine gönülden boyun eğenler var ya, işte onlar Cennet ehlidirler. Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar. (*)

24 . Bu iki zümrenin (mü’minlerle kâfirlerin) hâli, kör ve sağır ile gören ve işiten kimseler gibidir. Hiç bunlar misâlce birbirine eşit olurlar mı? Artık ibret almaz mısınız?

(*) “Lezzetin hakîkî lezzet olması, ancak zevâl görmeyerek (sona ermeyerek) devâm eden lezzetlerdir. Zîrâ, elemin zevâli lezzet olduğu gibi, lezzetin de zevâli elemdir, hattâ zevâlin tasavvuru (düşünmesi) bile elemdir. Evet, bütün mecâzî (İlâhî olmayan) aşkların âh u enînleri (âh edip inlemeleri), feryâd ü figanları (bağırıp ağlamaları), bu kısım elemdendir ve onların bütün dîvanlarında (şiirlerinde) yaptıkları ağlamaları, vâveylâları (feryadları), hep mahbublarının (sevdiklerinin) firâk (ayrılık) ve zevâllerini tasavvur etmelerinden neş’et eden (meydana gelen) elemdendir. Evet, pek çok muvakkat (geçici) lezzetler vardır ki, zevâlleri dâimî elemleri intâc ettiği (netîce verdiği) gibi, çok elemlerin de zevâli, leziz lezzetlere bâis (sebeb) olur. Lezzet ve ni‘met ise, devâm etmek şartıyla lezzet ve ni‘met sayılabilir.” (İşârâtü’l-İ‘câz, 198-199)