Kutlu Doğum'a özel hadisler

Kutlu Doğum'a özel hadisler

Tüm dünyayı, Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) anmak için, kutlu doğum haftası heyecanı sardı

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) anmak için, her yıl Rebiülevvel ayında organize edilen,Peygamberimizin dünyayı teşrifleri olan Mevlid Rebiulevvel ayının 12. gecesi, asırlardır milletimiz tarafından "Mevlid Kandili" olarak kutlanmaktadır.

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı, yüzyıllar önce bir ilim ve kültür bayramı şeklinde kutlanan mevlid geleneğini canlandırmayı amaçlamış, bu düşünce ile de Peygamberimizin doğum gününü içine alan haftayı, "Kutlu Doğum Haftası" olarak ilan etmiştir.

“Kim bana bir defa salât getirirse, Allah da ona on salât getirir ve on günahını affeder; on derece yükseltir.” (Nesei, Sehv, 55)

.“Yeryüzünde Allah'ın seyyah melekleri vardır. Onlar ümmetimin selâmını (anında) bana ulaştırırlar.” (Nesei, Sehv, 46)

1.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ عَمْرٍو رَضِيَ اللهُ عَنْهُ، عَنِ النَّبِيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قال؛

مَنْ لَمْ يَرْحَمْ صَغِيرَناَ وَيَعْرِفْ حَقَّ كَبِيرِنَا فَلَيْسَ مِنَّا،

Abdullah b. Amr Radıyallahu anh'dan rivayetle Nebi Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;"Küçüklerimize merhamet etmeyen ve büyüklerimizin hakkını tanımayan bizden değildir."

Ebu Davud, Sünen, Edeb, 58. H.No; 4943; el-Hâkim, el-Müstedrek ale's-Sahiheyn, c1.s.131. H.No; 209.

2.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ عَبْدِاللهِ بْنِ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ رَضِيَ اللهُ عَنْهُما، أَنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهِ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ؛

أَلرَّاحِمُونَ يَرْحَمُهُمُ الرَّحْمَنُ إِرْحَمُوا مَنْ فِي اْلأَرْضِ يَرْحَمُكُمْ مَنْ فِي السَّمَاءِ،

Abdullah b. Amr b. El-Âs Radıyallahu anhuma'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;"Merhametli olanlara Rahman rahmet eder. Yerde olanlara merhamet edin ki gökte bulunanlarda sizlere merhamet etsin."

El-Beyhaki, Şua'bu'l-İman, c.7.s.476. H.No; 11048.

3.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنِ الْعَبَّاسِ بْنِ عَبْدِ الْمُطَّلِبِ أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ؛

ذَاقَ طَعْمَ اْلإِيماَنِ مَنْ رَضِيَ بِاللهِ رَبًّا وَبِاْلإِسْلاَمِ دِينًا وَبِمُحَمَّدٍ رَسُولاً،

EL-Abbas b. Abdulmuttalib Radıyallahu anh Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem'den şöyle işittiğini söylemiştir;" Allah Teala'ya rab olarak, İslam'a din olarak ve Muhammed'e (Sallallahu aleyhi ve sellem) peygamber olarak razı olan, imanın tadını tadar."

Müslim, Sahih, İman, 11. H.No; 56.

4.) HADİS-İ ŞERİF;

عنْ اَنَسٍ رَضِىَ اللهُ عَنْهُ عَنِ النَِّبيِّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ قَالَ؛

وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِه لآيُؤْمِنُ اَحَدُكُمْ حَتَّى أَكُونَ أَحَبَّ إِلَيْهِ مِنْ وَالِدِهِ وَ وَلَدِهِ وَالناَّسِ اَجَمَعِينَ

Enes Radıyallahu anh'dan rivayetle Nebi Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

"Nefsimi elinde bulundurana yemin ederim ki, sizden biriniz ben ona babasından, çocuğundan ve bütün insanlardan daha sevimli olmadıkça iman etmiş olamaz."

Buhârî, Sahih, İman, 8; Müslim, Sahih, İman, 69.

5.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ أَنَسٍ بْنِ مَالِكٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ؛ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ؛

لاَ يَسْتَقِيمُ إِيمَانُ عَبْدٍ حَتَّى يَسْتَقِيمَ قَلْبُهُ وَلاَ يَسْتَقِيمُ قَلْبُهُ حَتَّى يَسْتَقِيمَ لِسَانُهُ ،

وَلاَ يَدْخُلُ رَجُلٌ اَلْجَنَّةَ لاَ يَأْمَنُ جَارُهُ بَوَائِقَهُ.

Enes b. Malik Radıyallahu anh'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

"Kulun kalbi istikamet üzere olmadan, imanı istikamet üzere olamaz, dili istikamet üzere olmadan da kalbi istikamet üzere olamaz. Şerlerinden komşusu emin olmayan kişi cennete giremez."

Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.3. s.198; el-Heysemi, Mecmeu'z-Zevâid, c.1. s.53.

6.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ أُمِّ حَبِيبَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهَا قَالَتْ؛ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ؛

كَلاَمُ ابْنِ آدَمَ كُلُّهُ عَلَيْهِ ، لاَ لَهُ إِلاَّ الأَمْرَ بِالْمَعْرُوفِ، وَ النَّهْيَ عَنِ الْمُنْكَرِ، وَ ذِكْرَ اللهِ عَزَّ وَجَلَّ،

Ümmü Habibe Radıyallahu anha'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;"Ademoğlunun her sözü aleyhinedir, lehine değil. Ancak marufu (hak ve doğru olanı) emretmek, münkeri (yasak ve çirkin olanları) nehyetmek ve Allah Azze ve Celle'yi zikir hariç."

İbn Mace, Sünen, Fiten, 12. H.No; 3974; el-Beyhaki, Şua'bu'l-İman, c.4.s. 246. H.No; 4954.

7.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ؛ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّي اللهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ؛

مَا جَلَسَ قَوْمٌ مَجْلِسًا ثُمَّ تَفَرَّقُوا قَبْلَ أَنْ يَذْكُرُوا اللهَ وَيُصَلُّوا عَلَى نَبِيِّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ

إِلاَّ أَنْ كَانَ عَلَيْهِمْ حَسْرَةٌ يَوْمَ الْقِيَامَةِ

Ebu Hureyre Radıyallahu anh'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

" Bir grup bir mecliste otururlarda sonra Allah Teala'yı zikretmeden ve peygamberine Salavat-ı şerife okumadan ayrılırlarsa o meclis onlara kıyamet gününde ancak bir pişmanlık olur."

El-Hâkim, el-Müstedrek ale's-Sahiheyn, c.1. s. 668. H.No; 1810.

8.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ ، أَنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ؛

مِنْ أَشَدِّ أُمَّتِي لِي حُبًّا نَاسٌ يَكُونُونَ بَعْدِي يَوَدُّ أَحَدُهُمْ لَوْ رَآنِي بِأَهْلِهِ وَمَالِهِ

Ebu Hureyre Radıyallahu anh'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

" Ümmetimin içinden bana en şiddetli sevgisi olanlar, benden sonra gelip onlardan biri ehli ve malına karşılık beni görmek arzusunda olan insanlardır."

Müslim, Sahih, Cennet, 4. H.No; 12.

9.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ سُفْيَانَ بْنِ عَبْدِ اللهِ الثَّقَفِيِّ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ؛

قُلْتُ يَا رَسُولَ اللهِ قُلْ لِي فِي اْلإِسْلاَمِ قَوْلاً لاَ أَسْأَلُ عَنْهُ أَحَدًا بَعْدَكَ قَالَ؛ قُلْ آمَنْتُ بِاللهِ فَاسْتَقِمْ ،

Sufyan b. Abdillah es-Sekafiyy Radıyallahu anh anlatıyor;

"Ya Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem bana İslam'dan bir söz söyleki ondan senden sonra kimseye sormayayım." dedim, şöyle buyurdu; "Allah Teaya'ya İman ettim de ve istikamet üzere /dosdoğru ol."

Müslim, Sahih, İman, 12. H.No; 60.

10.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ زَيْدٍ بْنِ أَرْقَمَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ؛ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ؛

مَنْ قاَلَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ مُخْلِصًا دَخَلَ الْجَنَّةَ قِيلَ وَمَا إِخْلاَصُهَا؟ قَالَ أَنْ تَحْجُزَهُ عَنْ مَحَارِمِ اللهِ ،

Zeyd b. Erkam Radıyallahu anh'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

" Kim ihlaslı olarak "Lailâhe İllallah Muhammedun Resulullah" derse cennete girer." "Onun ihlası nedir" diye soruldu; "Kişiyi Allah Teala'nın haramlarınadan korumasıdır" buyurdu."

El-Heysemi, Mecmeu'z-Zevâid, c. 1.s.18; et-Taberani, el-Mu'cemu'l-Evsat, c.2. s.56.H.No; 1235.

11.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ عَبْدِ اللهِ بْنِ عَمْرٍو بْنِ الْعَاصِ رَضِيَ اللهُ عَنْهُمَا قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّي اللهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ؛

لاَيُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتَّى يَكُونَ هَوَاهُ تَبَعاً لِمَا جِئْتُ بِهِ ،

Abdullah b. Amr b. El-As Radıyallahu anhuma'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

" Sizden biriniz, hevası benim getirdiğime tabi olmadıkça iman etmiş olamaz."

Ed-Deylemi, el-Firdevs bi Me'suri'l-Hitab, c.5. s.153. H.No;7791;

ibn Receb, Câmiu'l-Ulumi ve'l-Hikem, c.2. s.393.

12.) HADİS-İ ŞERİF;

وَعَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ ؛ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ؛

اَلْمُتَمَسِّكُ بِسُنَّتِي عِنْدَ فَسَادِ أُمَّتِي لَهُ أَجْرُ شَهِيدٍ ،

Ebu Hureyre Radıyallahu anh'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

"Ümmetimin fesada uğradığı bir anda benim bir sünnetime yapışan için şehit sevabı vardır."

El-Heysemi, Mecmeu'z-Zevâid, c.1. s.172.

13.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ؛ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ؛

إِنَّمَا مَثَلِي وَمَثَلُ أُمَّتِي كَمَثَلِ رَجُلٍ إِسْتَوْقَدَ نَارًا فَجَعَلَتِ الدَّوَابُ

وَالفَرَاشُ يَقَعْنَ فِيهِ فَأَنَا آخِذٌ بِحُجَزِكِمْ وَأَنْتُمْ تَقَحَّمُونَ فِيهِ

Ebu Hureyre Radıyallahu anh'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

"Benimle ümmetimin durumu; Bir adamın ateş yakıpta hayvanların ve böceklerin o ateşe hücum etmeleri gibidir. Ben ise sizin kemerlerinizden sıkıca tutuyorum sizler ise o ateşe yüz üstü girmeye zorluyorsunuz."

Müslim, Sahih, Fezail, 6. H.No; 2284.

14.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ إِبْنِ عَبَّاسٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُمَا قَالَ؛ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ؛

مَنْ وُلِدَ لَهُ ثَلَاثَةٌ فَلَمْ يُسَمِّ أَحَدَهُمْ مُحَمَّدًا فَقَدْ جَهِلَ

İbn Abbas Radıyallahu anhuma'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

"Kimin üç (erkek) evladı olur da onlardan birine "Muhammed" ismini koymaz ise cahillik etmiştir."

Et-Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, c.11.s.71. H.No;11077;el-Heysemi, Mecmeu'z-Zevâid, c.8. s.49.

15.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ أَنَّ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ؛

مَنْ صَلَّى عَلَيَّ وَاحِدَةً صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ عَشْراً

Ebu Hureyre Radıyallahu anh'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

"Kim bana bir defa salavat-ı şerife okursa Allah Teala ona on salat eder."

Müslim, Sahih, Salat, 17. H.No; 408.

16.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ أَبِي الدَّرْدَاءِ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قاَلَ؛ قاَلَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ؛

مَنْ صَلَّى عَلَيَّ حِينَ يُصْبِحُ عَشْرًا وَحِينَ يُمْسِي عَشْرًا أَدْرَكَتْهُ شَفَاعَتِي يَوْمَ اْلقِيَامَةِ

Ebu'd-Derdâ Radıyallahu anh'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

" Kim, sabaha ulaşınca on defa, akşam ulaşınca on defa bana salavat-ı şerife okursa kıyamet gününde benim şefaatim ona ulaşır."

El-Heysemi, Mecmeu'z-Zevâid, c.10. s.120.

17.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ أَنَسٍ بْنِ مَالِكٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ؛ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ؛

...وَمَنْ صَلَّى عَلَيَّ عَشْرًا صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ مِائَةً....

Enes b. Malik Radıyallahu anh'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

"Kim bana on defa salâvat okursa Allah Teala'da ona yüz salât eder."

el-Heysemi, Mecmeu'z-Zevâid, c.10. s.163.

18.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ أَنَسٍ بْنِ مَالِكٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ؛ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ ؛

...وَمَنْ صَلَّى عَلَيَّ مِائَةً كَتَبَ اللهُ لَهُ بَرَاءَةً مِنَ النِّفَاقِ بَيْنَ عَيْنَيْهِ وَبَرَاءَةً

مِنَ النَّارِ وَأَنْزَلَهُ اللهُ يَوْمَ الْقِياَمَةِ مَعَ الشُّهَدَاءِ

Enes B. Malik Radıyallahu anh'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

"Kim bana yüz salâvat okursa Allah Teala onun iki gözünün arasına nifaktan ve ateşten berat yazar ve onu kıyamet gününde şehitler ile beraber bulundurur."

el-Heysemi, Mecmeu'z-Zevâid, c.10. s.163.

19.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكِ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ قاَلَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ؛

أَنَا أَوَّلُ النَّاسِ خُرُوجًا إِذَا بُعِثُوا وَأَنَا خَطِيبُهُمْ إِذَا وَفَدُوا

وَأَنَا مُبَشِّرُهُمْ إِذَا أَيِسُوا، لِوَاءُ الْحَمْدِ يَوْمَئِذٍ بِيَدِي وَأَنَا أَكْرَمُ وَلَدِ آدَمَ عَلَى رَبِّي وَلاَ فَخْرَ

Enes b. Malik Radıyallahu anh'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

"Ben, insanlar diriltildiğinde onların ilk çıkanıyım, onlar huzura varınca onların hatibiyim ve onlar ümitsizleşince onların müjdecisiyim. Livaü'l-Hamd o gün benim elimdedir. Ben Rabbime karşı âdemoğlunun en üstünüyüm, bunda övünç yok."

Tirmizi, Sünen, Menakib, 1. H.No; 3610.

20.) HADİS-İ ŞERİF;


عَنْ جَابِرٍ بْنِ عَبْدِ اللهِ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ اَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ ؛

أَنَا قَائِدُ الْمُرْسَلِينَ وَلاَ فَخْرَ وَأَنَا خَاتَمُ النَّبِيِّينَ وَلاَ فَخْرَ وَأَنَا أَوَّلُ شَافِعٍ وَأَوَّلُ مُشَفَّعٍ وَلاَ فَخْرَ.

Cabir b. Abdullah Radıyallahu anh'dan rivayetle Nebi Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

"Ben peygamberlerin önderiyim, övünç yok. Ben, peygamberlerin sonuncusuyum, övünç yok. Ben şefaat edeceklerin ilkiyim, şefaat verilenenlerin de ilkiyim, övünç yok."

Ed-Dârimi, Sünen, Mukaddime,50; el-Heysemi, Mecmeu'z-Zevaid, c.8. s.254.

21.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ؛ قَالوُا؛ يَا رَسُولَ اللهِ مَتَى وَجَبَتْ لَكَ النُّبُوَّةُ؟ قَالَ؛

وَآدَمُ بَيْنَ الرُّوحِ وَالْجَسَدِ

Ebu Hureyre Radıyallahu anh anlatıyor; Sahabe-i Kiram; " Ya Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem, Peygamberlik sana ne zaman vacip oldu /verildi ?" diye sordular. Buyurdu ki;

"Âdem Aleyhisselam ruh ile ceset arasındayken"

Tirmizi, Sünen, Menakıb, 1. H.No; 3609.

22.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ جَابِرٍ بْنِ سَمُرَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ؛ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ؛

إِنِّي لَأَعْرِفُ حَجَرًا بِمَكَّةَ كَانَ يُسَلِّمُ عَلَيَّ قَبْلَ أَنْ أُبْعَثَ ، إِنِّي لَأَعْرِفُهُ اْلآنَ

Cabir b. Semüre Radıyallahu anh'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

"Muhakkak ki ben, peygamberliğimden evvel Mekke'de bana selam veren taşları biliyorum. Ve onları şimdi de tanıyorum."

Müslim, Sahih, Fedail, 1. H.No; 2277.

23.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ إِبْنِ عَبَّاسٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُمَا قَالَ؛ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ؛

أَوْحَى اللهُ إِلَى عِيسَى عَلَيْهِ السَّلاَمَ ياَ عِيسَى آمِنْ بِمُحَمَّدٍ وَأْمُرْ مَنْ أَدْرَكَهُ مِنْ أُمَّتِكَ أَنْ يُؤْمِنُوا بِهِ

İbn Abbas Radıyallahu anhuma'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

" Allah Teala İsa Aleyhisselam'a ; "Ey İsa! (Aleyhisselam) Muhammed (Sallallahu aleyhi ve sellem)'e iman et ve ümmetinden ona yetişecek olanlara da emret ona iman etsinler. " diye vahyetmiştir."

El-Hâkim, el-Müstedrek ale's-sahiheyn, c.2. s.671. H.No; 4227.

24.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ إِبْنِ عَبَّاسٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُمَا قَالَ؛ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ؛

أَوْحَى اللهُ إِلَى عِيسَى عَلَيْهِ السَّلاَمَ ...فَلَوْلاَ مُحَمَّدٌ مَا خَلَقْتُ آدَمَ وَلَوْلاَ مُحَمَّدٌ مَا خَلَقْتُ الْجَنَّةَ وَلاَ النَّارَ

İbn Abbas Radıyallahu anhuma'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

"Allah Teala İsa Aleyhisselam'a ;…"Muhammed olmasaydı Adem'i yaratmazdım, Muhammed olmasaydı cenneti ve cehennemi de yaratmazdım" diye vahyetmiştir.

El-Hâkim, el-Müstedrek ale's-sahiheyn, c.2. s.671. H.No;4227.

25.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ، عَنْ رَسُولِ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ؛

أَلْجَنَّةُ حُرِّمَتْ عَلَى اْلأَنْبِيَاءِ حَتَّى أَدْخُلَهَا وَحُرِّمَتْ عَلَى اْلأُمَمِ حَتَّى تَدْخُلَهَا أُمَّتِي،

Ömer b. El-Hattab Radıyallahu anh'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

"Cennet, ben oraya girene kadar tüm peygamberlere, benim ümmetim oraya girene kadar da tüm ümmetlere haram kılınmıştır."

El-Heysemi, Mecmeu'z-Zevâid, c.10. s.69.

26.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهَا قاَلَتْ؛ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ؛

إِنِّي لَسْتُ كَهَيْئَتِكُمْ، إِنِّي يُطْعِمُنِي رَبِّي وَيَسْقِينِي

Aişe Radıyallahu anha'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

"Ben, sizlerin mahiyeti gibi değilim, muhakkak ki Rabbim beni yediriyor ve içiriyor."

Müslim, Sahih, Sıyam, 12. H.No; 1105.

27.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللهِ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قاَلَ؛ قاَلَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ؛

لَوْ كَانَ مُوسَى حَيًّا بَيْنَ أَظْهُرِكُمْ مَا حَلَّ لَهُ إِلاَّ أَنْ يَتَّبِعَنِي

Cabir Radıyallahu anh'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

"Muhakkak ki Musa Aleyhisselam hayatta sizlerin arasında olsaydı bana tabi olmaktan başka hiç bir şey ona helal olmazdı."

Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.3. s.338,387.

28.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُمَا قَالَ؛ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّي اللهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ؛

مَا بَالُ أَقْواَمٍ يَزْعُمُونَ أَنَّ قَرَابَتِي لاَ تَنْفَعُ، كُلُّ سَبَبٍ وَنَسَبٍ مُنْقَطَعٌ يَوْمَ الْقِيَامَةِ

إِلاَّ سَبَبِي وَنَسَبِي فَإِنَّهَا مَوْصُولَةٌ فِي الدُّنْيَا وَاْلآخِرَةِ

İbn Abbas Radıyallahu anhuma'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

" Topluluklara ne oluyor da benim akrabalığımın fayda vermeyeceğini iddia ediyorlar. Her sebep ve nesep kıyamet gününde bitecektir. Ancak benim sebebim ve benim nesebim müstesna çünkü o dünya ve ahirette (fayda olarak) ulaşıcıdır."

El-Heysemi, Mecmeu'z-Zevâid, c.8. s.216.

29.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُمَا قَالَ؛ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّي اللهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ؛

أَحِبُّوا اللهَ لِمَا يَغْذُوكُمْ مِنْ نِعَمِهِ وَأَحِبُّونِي بِحُبِّ اللهِ وَأَحِبُّوا أَهْلَ بَيْتِي لِحُبِّي

İbn Abbas Radıyallahu anhuma'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

" Allah Teala'yı nimetleri ile sizleri rızıklandırdığı için sevin, beni Allah Teala'nın sevgisinden dolayı sevin ve benim ehli beytimi de benim sevgim için sevin."

Tirmizi, Sünen, Menakıb, 31. H.No;3789.

30.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهَا قَالَتْ؛ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ؛

مَنْ أَحْدَثَ فِي أَمْرِنَا هَذَا مَا لَيْسَ مِنْهُ فَهُوَ رَدٌّ

Hz. Aişe Radıyallahu anha'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

"Kim şu din işimizde olmayanı sonradan uydurursa o ret olunmuştur."

Müslim, Sahih, Ekdıye, 8. H.No;1718; Buhârî, Sahih, İ'tisam,20;

31.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ أَبِي سَعِيدٍ أَلْخُدْرِيِّ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ؛ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ؛

إِنَّ لِلَّهِ عَزَّ وَجَلَّ حُرُمَاتٍ ثَلاَثاً مَنْ حَفِظَهُنَّ حَفِظَ اللهُ لَهُ أَمْرَ دِينِهِ وَدُنْيَاهُ

وَمَنْ لَمْ يَحْفَظْهُنَّ لَمْ يَحْفَظِ اللهُ لَهُ شَيْئًا حُرْمَةُ اْلإِسْلاَمِ وَحُرْمَتِي وَحُرْمَةُ رَحِمِي،

Ebu Said el-Hudri Radıyallahu anh'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur; "Allah Azze ve Celle için üç hürmet vardır. Kim onları muhafaza ederse Allah Teala'da onu din ve dünya işinde muhafaza eder. Kim de onları muhafaza etmez ise Allah Teala'da onun için hiçbir şeyi muhafaza etmez; İslam'a hürmet, bana hürmet ve akrabalık bağım olanlara hürmet."

Et-Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, c.3.s.126. H.No;2881. el-Heysemi, Mecmeu'z-Zevâid, c.9 S.168.

32.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ عُثْمَانَ بْنِ حَنِيفٍ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ قَالَ فَأَمَرَهُ أَنْ َيَدْعُوَ بِهَذَا الدُّعَاءِ؛

أَللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ وَأَتَوَّجُهُ إِلَيْكَ بِنَبِيِّكَ مُحَمَّدٍ نَبِيِّ الرَّحْمَةِ إِنِِّي تَوَجَّهْتُ

بِكَ إِلَى رَبِّي فِي حَاجَتِي هَذِهِ لِتُقْضَى لِيَ، أَللَّهُمَّ فَشَفِّعْهُ فِيَّ

Osman b. Hanif Radıyallahu anh anlatıyor; Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem gözünde rahatsızlığı olan bir kişiye şöyle dua etmesini emretmişti;

"Allahım, ben rahmet peygamberi, peygamberin Muhammed vesilesi ile sana yöneldim ve senden istiyorum. (Ya Rasulullah ) ben senin vesilenle benim bu ihtiyacımın görülmesi hakkında rabbime yöneldim. Allahım onu bana şefaatçi kıl."

Tirmizi, Sünen, Daavât,118. H.No;3578; Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.4. s.138.

33.) HADİS-İ ŞERİF;

عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهُ، أَنَّ رَسُولَ اللهِ صَلََّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قاَلَ؛

تَرَكْتُ فِيكُمْ أَمْرَيْنِ لَنْ تَضِلُّوا مَا مَسَكْتُمْ بِهِمَا كِتَابَ اللهِ وَسُنَّةَ نَبِيِّهِ

Ebu Hureyre Radıyallahu anh'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;

" Ben sizin aranızda iki şey geride bıraktım; onlara yapıştığınız müddetçe asla sapıtmazsınız; Allah Teala'nın kitabı ve peygamberinin sünneti"

Malik, Muvatta, Kader, 1. H.No; 3.

Haber7

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum