Mardinliler, 300 yıllık ‘Tabiat Eczanesi’ ile şifa buluyor
13. yüzyılda Endülüs’te yetişen büyük bir botanik âlimi ve eczâcısı İbni Baytar. Mardinli aktar Remzi Yağmurcu, İbni Baytar’a ait dedelerinden kalma el yazması kitapla hastalara yardımcı olmaya çalışıyor.
Tarihi ve kültürel yapısıyla ilgi çeken Mardin, sağlık alanında da geleneklerini sürdürüyor. Mardinliler, İbni Sina’dan sonra 13. yüzyılda Endülüs’te yetişen büyük Müslüman botanik âlimi İbni Baytar’a ait 300 yıllık elyazması ‘Tabiat Eczanesi’ kitabında yer alan 300 çeşit şifalı bitkiyle şifa arıyor. Babadan oğula devredilen aktarlık mesleğinin son temsilcisi olan Mardinli Remzi Yağmurcu, İbni Baytar’ın elyazması kitabında yer alan karışımlarla birçok hastalığın iyileşmesine vesile olduklarını söylüyor. Atalarından kendisine geçen aktarlık mesleğini günümüzde sürdürme başarısı gösteren 25 yıllık aktar Yağmurcu, günümüze kadar ışık tutan 300 yıllık İbni Baytar’a ait olduğu bildirilen ve ‘Tabiat Eczanesi’ olarak adlandırdıkları ‘El Mecmue Bedeniye fi İlmi Hikmen Muhtesar el Edviye el Müfrede li İbni Baytar’ isimli kitapta yazılan reçetelere göre, milimetrik karışımlarla, hastalıklara karşı tedavi amaçlı bitkisel ilaç yaptığını anlatıyor.
İlacı kullanan hastaların çoğunda iyileşme belirtileri görüldüğünü ve azalan şikayetlerle kendisine teşekkür ettiklerini belirten, aynı zamanda 35 yıllık imam olan Remzi Yağmurcu, “Kitapta yazılan şifalı bitkilerden en çok satılan bitki ‘ikşut’. İkşut, Arapçada ‘yerekan’, mahallî Arapçada ise ‘ebu safar’ olarak bilinir. Ortaçağ’ın en büyük botanik bilimcisi İbni Baytar’ın müfredat kitabında ikşut ile ilgili faydalı bilgiler yer alıyor. Hicri 1168 tarihinde yazılan kitapta bu bilgileri görüyoruz. Yurdun dört bir yanından ikşut bitkisi için özel siparişler alıyoruz. Mardin’e özgü şifalı bir ot olan ikşut, karaciğer yağlanması, hepatit ve şeker tedavisine iyi geliyor. Mayıs, ağustos dönemi boyunca toplanan bu ot, kurutulduktan sonra kullanıma hazırlanıyor. Ayrıca kanser için önemli şifa kaynağı olan ısırgan otu, en çok ilgi gören bitki türü. Kanser vakaları üzerinde etkili oluyor, acı ve sızıları azaltıyor.” diyor.
İbni Baytar 1400 bitkiyi inceledi
Kitabın yüzyıllardır babadan oğula geçerek el değiştirdiğini söylüyor Yağmurcu: “25 yıldır İbni Baytar’ın kitabında yazılan şifalı bitkilerden elde ettiğim karışımlarla hastalar Allah’ın izniyle şifa buluyor. Kitaba gözüm gibi bakıyorum. İbni Baytar, İbni Sina’dan sonra 13. yüzyılda Endülüs’te yetişen büyük Müslüman botanik âlimi ve eczâcısı. Bitkiler üzerindeki çalışmaları sebebiyle a’sâb (botanik bilgini) lakabıyla biliniyor. Gezip gördüğü yerlerdeki bitkileri yerinde incelemiş. İncelediği bitkinin, yetiştiği beldeyi ve toprağı, o bitkinin büyümesinde tesiri olan diğer durumları tedkik etmiş. Tarlada biten ve mahsullere zarar veren otları da tespit eden İbn-i Baytar, muhtelif bitki nevilerine âit koleksiyonlar ortaya koymuş. Eserlerinde bin 400 kadar bitkiyi tek tek incelemiş. Bunlardan hangi ilâçlar yapılabileceğini tespit etmiş. Bu ilaçların kimyevî yapıları ve hastalıkları önlemedeki tesir dereceleri en ince teferruâtına kadar kitapta anlatılıyor.”
Tarihî Revaklı Çarşı’da özellikle müzmin hastalıklara şifa dağıtan aktarların sayısının Mardin’de yıllar geçtikçe 22’den 3’e kadar düştüğü bilgisini veren Yağmurcu, “Kitapta yer alan bütün şifalı bitkileri Mardin dağlarında kendim arayarak buluyorum. Özellikle Mardin’e has olan ikşut, ninhe, harman, şembelul, mahlep gibi birçok bitki türü var. Sadece nisan ve mayıs aylarında bunları toplayıp yazın kurutuyoruz. Kışın da vatandaşlara şifa kaynağı olarak sunuyoruz.” diyor.
Zaman
