Mâbud ittihaz ettiğiniz sanemler, sizi yandırıp yakan ateşe odun olmuşlardır

Mâbud ittihaz ettiğiniz sanemler, sizi yandırıp yakan ateşe odun olmuşlardır

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Sual - ﴾ فَاتَّقُوا 1 ﴿ ittika ile tecennüb, ikisi de bir mânâyı ifade ederler. İttika'nın tecennüb'e cihet-i tercihi nedir?

Cevap - Evet ittika, imana tâbidir. Yani ittika, iman olduktan sonra husule gelir. Tecennübde bu tebaiyet yoktur. Binaenaleyh, ittika kelimesi imanı andırır ve ittika lâfzıyla, imana îma ve işaret edilebilir. Fakat tecennüb kelimesi bu işi göremez. Bunun içindir ki, اِنْ لَمْ تَفْعَلُوا 2 'nun hakikî cezası olan اٰمِنُوا 3 'nun yerinde تَجَنَّبُوا 4 'ya tercihan فَاتَّقُوا ihtiyar ve ikame edilmiştir.

﴾ اَلنَّارَ 5 ﴿ Nâr'ın اَلْ ile tarifi, nâr'ın mâhudiyet ve malûmiyetine işarettir. Çünkü, enbiya-i izamdan işitilmek suretiyle, zihinlerde malûmiyeti takarrur etmiştir.

Sual - ﴾ اَلَّتِى ﴿ esmâ-i mevsuledendir. Sıla, dahil olduğu cümlenin evvelce malûm olduğunu iktiza eder. Halbuki sılası olan وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ 6 evvelce muhataplara malûm değilmiş.

Cevap - نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ 7 âyeti bu âyetten evvel nâzil olduğuna nazaran, muhataplar ondan kesb-i malûmat ettiklerine binaen, burada اَلنَّارُ ile اَلَّتِى arasında tavsif muamelesi yapılmıştır.

﴾ وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ ﴿ Bu kayıtlardan maksat, tehdittir. Tehdidlerin tekit ve teşdit edildiğine binaen, burada اَلنَّاسْ kelimesiyle tekit edilmiştir, حِجَارَة lâfzıyla de teşdit ve tevbih edilmiştir. Şöyle ki:

"Menfaat, necat ümidiyle taştan mâmul mâbud ittihaz ettiğiniz sanemler, size tâzip âleti, yani sizi yandırıp yakan ateşe odun olmuşlardır. Zavallılar! Niçin bunu düşünmüyorsunuz?"

Sual - ﴾ اُعِدَّتْ لِلْكَافِرِينَ 8 ﴿ cümlesinde, makamın iktizası hilâfına لَكُمْ 9 yerine لِلْكَافِرِينَ 10 denilmesi neye binaendir?

Cevap - Evet, Kur'ân-ı Kerim'in takip ettiği usul, ale'l-ekser âyetlerin sonunda küllî kaideleri, fezlekeleri söylediğine göre, Kur'ân-ı Kerim, onların Cehennemlik olduklarını ispat eden delilin ikinci mukaddemesine işaret etmek üzere, ism-i zahiri, zamir yerine, yani لِلْكَافِرِينَ cümlesini, لَكُمْ yerine ikame ile tâmim yapmıştır.

Takdir-i kelâm:

اُعِدَّتْ لَكُمْ ِلاَنَّكُمْ مِنَ الْكَافِرِينَ وَالنَّارُ اُعِدَّتْ لِلْكَافِرِينَ

Yani: "Siz Cehennemliksiniz. Zira kâfirlerdensiniz. Cehennem de kâfirler içindir."

Dipnot-1: Sakının.
Dipnot-2: "Bunu yapamazsanız ki…" Bakara Sûresi, 2:24.
Dipnot-3: İman edin!
Dipnot-4: Çekinin, kaçının.
Dipnot-5: Ateş.
Dipnot-6: "Yakıtı insanlar ve taşlar olan Cehennem ateşi." Bakara Sûresi, 2:24.
Dipnot-7: "Yakıtı insanlar ve taşlar olan ateş..." Tahrîm Sûresi, 66:6.
Dipnot-8: Kâfirler için hazırlandı.
Dipnot-9: Sizin için.
Dipnot-10: Kâfirler için.

Bediüzzaman Said Nursi
İşârâtü'l-İ'câz