Kurtulmuş: Türkiye bu bölgeyi sorunlardan kurtaracaktır

Kurtulmuş: Türkiye bu bölgeyi sorunlardan kurtaracaktır

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Türkiye bu coğrafyanın kilit taşıdır. Ne yaparsanız yapın bu kilit taşı, vazifesini görecek, daha da güçlenecek ve bölgeyi inşallah bu sorunlardan kurtaracaktır" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "Neredeyse dünyanın bütün orduları Suriye'deki çatışmaları bahane ederek bölgeye gelmiş vaziyettedir" dedi.

Kurtulmuş, AK Parti Ordu İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son dönemde yaşadıklarına değinerek, "Hükümetin kurulduğu gün ne tesadüf ki Ruslara ait bir uçak sınırlarımızı ihlal ettiği için düşürüldü. Çevremizde yaşananlar Türkiye'nin niçin güçlü olması gerektiğini çok açık bir şekilde gözler önüne seriyor. Türkiye sıradan bir ülke değildir. Türkiye Ortadoğu'da ya da dünyanın başka bir yerinde yeni kurulmuş bir ülke değildir. Dünyanın en zor coğrafyasında oturuyoruz. Dünyanın en çok problemlerinin yaşandığı bölgesinde yaşıyoruz" diye konuştu.

Suriye'de şu anda neredeyse 15-16 ülkenin askeri varlığının bulunduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ondan önce de örgütler eliyle bir çok büyük gücün, kendi güçlerini denemeye kalktığı bir ülke haline geldi. Yüzlerce farklı silahlı grup bugün Suriye'nin içinde varlığını koruyor. Şehir şehir, kasaba kasaba birbirine düşmüş olan bir Suriye var. Önce iç savaş, arkasından da vekalet savaşları dediğimiz örgütler eliyle başka güçlerin vermiş olduğu savaşlar devri geride kaldı. Maalesef geride kaldı dediğimiz bu iki devrin sonunda 350 bin masum insan öldürüldü."

Kurtulmuş, bugün neredeyse dünyanın bütün ordularının Suriye'deki çatışmaları bahane ederek bölgeye geldiğini söyledi. Akdeniz'in uçak ve savaş gemileriyle dolduğunu belirten Kurtulmuş, "Aynı şekilde Basra Körfezi ve Hazar Denizi savaş gemileriyle dolmuştur. Maalesef bölge bir barut fıçısı haline gelmiş, adeta kaynayan bir kazan olma durumuna düşmüştür" değerlendirmesinde bulundu.

"Ne yaparsanız yapın, Türkiye bu bölgenin kilit taşıdır"

"Türkiye olarak diyoruz ki Allah'a aşkına falanca ülkenin, bilmem kaç bin kilometre öteden gelip Suriye'de ne işi var ya da dünyanın başka bir yerindeki gücün Suriye'deki varlığının sebebi nedir" diyen Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Biz DAİŞ terörüne karşı, Irak'taki Kürdistan yerel yönetiminin yetkililerinin ve daha önemlisi dönemin Musul Valisi'nin 'gelin bizi eğitin' diye daveti üzerine oraya gittiğimizde, Türkiye'ye 'orada ne işi var' diyenlere sormak hakkımız değil mi? Türkiye, kardeşimiz, komşumuz, akrabamız olan Irak halkının daveti üzerine oradadır. DAİŞ terör örgütüne karşı Musul'un korunmasında hareket eden Musul Ulusal Muhafızını eğitmek için oradadır. İyi de bilmem kaç bin kilometre öteden gelenler acaba hangi davet üzerine oradadır? Bu ülkeler Suriye, Irak'ta ne arıyorlar?."

Kurtulmuş, oynanan senaryonun bu coğrafyanın daha fazla kanayan bir yara haline gelmesini sağladığına dikkati çekerek, "Bu coğrafyada etnik mezhep, kimlikler üzerinden ülkeler, insanlar arasına kalıcı fitneler koyuyor. Sünniler, Şiiler, Türkler, Araplar, Kürtler... Bizse Türkiye olarak diyoruz ki, bu coğrafyanın insanları olarak hepimiz aynı medeniyetin mensuplarıyız. Biz bu coğrafyada insanların mezheplerinden dolayı bölünmesinden yana değiliz. Tarih boyunca kardeşçe yaşamış bu milletlerin inşallah yeniden bir arada kardeşçe yaşayacağı günler gelecektir. Bu ülkenin, bu bölge insanlarının etnik ayrışma üzerinden birbirlerinden ayrılması asla kabul edeceğimiz bir şey değildir" dedi.

Şimdi yeni oyunun bu sınırların ayrılması değil, mevcut sınırların da biraz bölünmesi olduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle konuştu: 

"İşte onun için bir taraftan Suriye'deki bu karışıklık üzerinden Türkiye'ye göz dağı vermeye çalışıyorlar. Bir taraftan da Türkiye'nin içerisinde terör örgütleri de harekete geçirilerek Türkiye'ye göz dağı verilmeye çalışılıyor. Ne yaparsanız yapın, Türkiye bu bölgenin kilit taşıdır. O kilit taşını aldığınız zaman sütun düşer ve dökülüp dağılır. Türkiye bu coğrafyanın kilit taşıdır. Ne yaparsanız yapın bu kilit taşı, kilit taşı vazifesini görecek, güçlü olarak varlığını sürdürecek. Daha da güçlenecek ve bölgeyi inşallah bu sorunlardan kurtaracaktır."

"Rusya ile yaşanan bu krizin daha fazla devam etmesini istemiyoruz"

Kurtulmuş, "Komşumuz, stratejik dostumuz, müttefikimiz ve ticari alanda çok ilişkilerimiz olan Rusya ile bu ilişkilerin en kısa zamanda normale döneceğini düşünüyoruz" değerlendirmesinde bulunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnşallah böyle olmasını ümit ediyoruz ama bir yandan teyakkuz halinde olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Ekonomide Ruslar tedbir alırsa ne olur? Bunu en detayına kadar çalıştık. Gerekli adımlarımızı atar biz de tedbirlerimizi alırız. Başka alanlarda hangi tedbirler gerekiyorsa orada da tedbirlerimizi alırız. İnşallah bu tedbirleri almaya gerek kalmaz ama biz teyakkuz halinde her türlü tedbiri alarak bu milletin hakkını, hukukunu korumaya, bu milletin, bu coğrafyanın, bu ülkenin egemenliğini korumaya kararlı bir hükümet olarak bu sorumluluğun bilincinde olan bir hükümet olarak Allah'ın izniyle bütün tedbirlerimizi aldık, almaya devam ediyoruz."

"Bu memlekette yaşayan her vatandaşımızın hakkını, hukukunu koruyacağız"

"20 Temmuz'dan bu yana terör örgütlerinin eş zamanlı olarak faaliyetlerini artırmış olması, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da bazı ilçelerimizde ve illerimizde PKK terör örgütünün haince saldırılarını artırmış olması gerçekten tesadüfi bir durum değildir. Olay çok açıktır. Güçlü bir Türkiye olmasını istemeyenler terör örgütüne yeniden can suyu verdiler, terör örgütünü yeniden harekete geçirdiler. Şimdi herkes şunu bilsin, terör örgütünün ortaya koymuş olduğu bu faaliyetler dolayısıyla yüreğimiz sızlıyor. Evvelki gün bir şehit cenazesinde Ankara Kocatepe Camisi'ndeydik. 6 yaşında ufacık çocuk... Çocuk ağlamamak için kendisini tutuyor ama tir tir titriyor, sonunda dayanamadı ve hüngür hüngür ağladı."

Kurtulmuş, "Savaşta dahi böyle kalleşlik olmaz. Yazıktır, günahtır, ayıptır. Bu memleketin çocukları böylesine bir duruma nasıl getirildi?" diyerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Bunlar nasıl böyle ölüm makineleri haline getirildi? Bu gencecik insanlara nasıl kıyıyorlar? Nasıl oluyor da o hendekleri kazıyorlar? Orada yaşayan insanlara hayatı zindan ettiler. Hendekleri kazıyorlar yetmiyor, insanları öldürüyorlar yetmiyor, o bölgenin belki 20 yıl geriye gitmesine sebep oluyorlar yetmiyor, hınçlarını o bölgenin tarihi eserlerinden, kültürünü, kimliğini yansıtan eserlerden alıyorlar. Sur'daki Kurşunlu Camisi ya da Fatih Paşa Camisi... Böylesine bir şey olmaz, bu kabul edilemez. Bizler gibi Kürt kardeşlerimiz de bundan son derece rahatsızlık duyuyor ama birileri bu terör örgütünü ve maşalarını kullanarak Türkiye'nin ayağına çelme takmaya çalışıyor. Boşuna heveslenmesinler Türkiye teröre teslim olmayacak ve Allah'ın izniyle bu memleketin her sokağı, caddesi, ovası, ilçesi terörden temizlenene kadar bu mücadele devam edecektir."

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.