Kur’an ve Risale-i Nur aileleri oluştu

Kur’an ve Risale-i Nur aileleri oluştu

Mehmet Kırkıncı Hocaefendi, Risale Haber'in sorularını cevaplandırdı

Röportaj: Nurettin HUYUT-Risale Haber

 

Mehmet Kırkıncı Hocaefendi, Manisa Akhisar’da yapılan Hilaliye Kur’an Kursları hafızlık töreni öncesi sorularımızı cevaplandırdı:

 

KUR’AN’I OKUYAN ALLAH İLE SOHBET EDİYOR

 

Muhterem hocam, görüyorum ki, Türkiye’nin diğer bir ucu olan Erzurum’dan ilerlemiş yaşınıza rağmen kalkıp buralara kadar gelmişsiniz. Bundan anlaşılıyor ki, hafızlık törenine ve hafız olma hadisesine fazla önem veriyorsunuz? Bunun nedeni nedir? Dinimize göre hafız olmanın ne gibi bir ehemmiyeti var?

 

Evet, haklısın o nedenle geldik. Öncelikle Kur’an insanlığa çok büyük bir nimettir. Ondan daha büyük bir nimet olamaz. O nedenle çok büyük ehemmiyet veriyorum. Hem Kur’an’ı hıfzeden ve okuyan bir insan Allah ile sohbet ediyor. Bundan daha güzel ve daha önemli bir husus olabilir mi?

 

Kur’an okuyan bir insan hafız olsun olmasın Allah ile sohbet ediyor. Allah ile sohbetin derecesini biz nasıl anlayabiliriz? O dereceyi bu kısır fehmimizle anlamamız mümkün değildir. İşte hafız olan ve Kur’an’ı sürekli okuyan bir insan demektir ki, daima Allah ile sohbet ediyor. Sürekli Allah ile beraberdir. Bundan daha büyük derece olabilir mi? O dereceyi ancak Allah bilir. O nedenle çok önem veriyoruz. Ve dediğiniz gibi buralara kadar geldik.

 

KUR’AN’I HIFZEDEN BİR CİHETTE CİSİMLEŞMİŞ BİR KUR’AN OLUYOR

 

Dinimiz açısından Kur’anı hıfzetmenin önemi nedir?

 

Kur’an’ı hıfzeden bir insan bir cihette cisimleşmiş bir Kur’an oluyor. Adeta gezen dolaşan ve canlanan bir Kur’an oluyor. O nedenle elbette önemi çok büyüktür. Mesela biz Kur’an’ı elimize aldığımızda onun önemine ve değerine binaen hemen öpüp başımıza koyuyoruz. Onu kendimizce en yüce makama yükseltmiş oluyoruz. İşte Kur’an’ı hıfzeden, 6666 ayeti birden ezberleyen bir kişi de aynı şekilde cisimleşmiş bir Kur’an oluyor. O nedenle o da Kur’an gibi birden değer kazanmış oluyor.

 

Kur’an’ı hıfzeden bir insan ahirette çok büyük makamlara yükseldiğinden, Allah indinde çok büyük değer kazandığından çevresindeki sevdiklerine ve akrabalarından bir çok insana da şefaatçi olabiliyor.

 

Ayrıca bu insanlar Allah’ın rahmetinin celbine de vesile oluyorlar. Bir çok bela ve müsibetin de kaldırılmasına neden oluyorlar. O açıdan da önemi büyüktür.

 

 

KUR’AN VE RİSALE-İ NUR BU ASIRDA KALABALIKLARI AİLE HALİNE GETİRDİ

 

Bu törenler her yıl tekrarlanıyor. Bu törenlerle ilgili düşüncelerinizi ve duygularınızı alabilir miyiz?

 

Şahin Hoca Allah’ın rahmetine gitmiş bulunuyor. Ama çok büyük bir hizmeti başlatarak fiilen yaparak gitmiş oldu. Oğlu Abdullah da (Allah sevabını yazsın Amin) bu hizmeti devam ettiriyor. Çok büyük bir hizmet. Her yıl yüzlerce hafız-ı Kur’an yetişiyor. Bu insanlar burada yetiştikten sonra gidip memleketlerinde bu nuru her tarafa yayıyorlar. Dediğim gibi ailelerine ve sevdiklerine bir de ahirette şefaatçi olacaklar o nedenle bu çok önemli bir hadisedir. Ve biz de bu işin ehemmiyetine binaen kalkıp ta Erzurumlardan buraya geldik ve bu insanları tebrik ediyoruz. Hizmetlerini alkışlıyoruz.

 

Ayrıca bu vesile ile gelip burada bu insanlarla görüşmek konuşmak, sevip sevilmek çok büyük bir nimet bununda derecesi ölçülemez. Binlerce Nur Talebesi ile görüşmek kucaklaşmak ve muhabbetle sarılmak çok büyük bir nimet.

 

Yani bu gibi etkinlikler aynı zamanda insanların bir araya gelmesine vesile oluyor. Birbiri ile tanışmaya, birbirine dua etmeye vesile oluyor.

 

Mesela, önceki gün Turgutlu’da idik orada akşam ders yaptık. Önceki akşam da Manisa’daydık orada kalabalık bir cemaatle buluştuk ve onlarla da kaynaştık. Bediüzzaman Hazretlerinin önemini anlattık, tevhidle ilgili imani bir ders yaptık. Oradaki insanlarla tanıştık. Bu açıdan bakıldığında da bu gibi etkinliklerin ehemmiyeti var. Bunlar bu gibi hizmetlere de vesile oluyor.

 

Risale-i Nur bu asırda çok büyük bir nimet. O olmasa bu kadar insanı kim bir araya toplayabilir. Kur’an ve Risale-i Nur olmasaydı biz bu gençlere ne anlatacaktık? Onlara nasıl bir hedef gösterecektik? Ne tür bir gaye önlerine koyacaktık?

 

Kur’an ve Risale-i Nur bu asırda bu kalabalıkları bir aile haline getirdi. Birer akraba yaptı. Dinimiz der ki, “dinin sağladığı akrabalık kan bağından oluşmuş akrabalıktan daha üstündür.” Böyle bir yakınlaşma ve kaynaşma ve muhabbet sağlıyor.

 

Geçen ay İstanbul’da kaldım tam bir ay boyunca her akşam bir yerde derse iştirak ettik büyük kalabalıklar toplanıyordu. Her seferinde de dikkat ediyordum gelen insanların az bir kısmı esnaf diğerlerinin tamamına yakını hem genç hem okumuş insanlar. Bu kadar kültürlü insanı bir anda akraba gibi birbiri ile buluşturan kuvvet Risale-i Nur sayesinde oluşuyor.

 

Risale-i Nur’u tanıyanlar hem keyfiyeten hem kemiyeten artıyor. Hem okumuş insanlar arasında yayılıyor. Bu gençler yarın öğretmen olacak mühendis, doktor olacak ve önemli mevkilere gelecekler. Bu imanlı gençler dürüst birer insan olarak bu memlekete hizmet edecekler bu da çok büyük bir faydadır. İşte bunu Risale-i Nur sağlıyor.

 

RİSALE-İ NURLAR HER TARAFTA OKUNUYOR

 

Üstadın hedeflediği amaç hasıl oluyor. “Ben Kur’anın sönmez ve söndürülmez bir güneş olduğunu aleme ilan edeceğim” hakikati bugün tahakkuk ediyor…

 

Evet, bildiğim kadarıyla bugün kırk dile çevrilmiş ve kırk dilde okunuyor. Mesela bugün gidin Almanya’ya orada Nur medreseleri var, Risale-i Nurlar okunuyor. Hollanda da hakeza aynı şey, hatta Paris’te de bugün nur medreseleri var. Orada da okunuyor. Yani, artık dışarı taştı ve dünyanın her yerinde en çok okunan kitaplar arasında birinci sırayı yer alıyor.

 

Bediüzzaman hazretleri 6000 sayfalık bir bilgi hazinesi oluşturdu. Bu bilgi hazinesini sadece Müslümanlara değil bütün insanlığa hediye etti ve ebedi mekanına gitti. Şimdi o gitti diye bu kitaplar raflarda durmuyor. Her tarafta okunuyor. Ve okuyan herkesime ilim irfan saçıyor. O nedenle en çok satılan bir kitap oluyor aynı zamanda.

 

Erzurum’da da buna benzer Hafız yetiştiren yerler var mı?

 

Evet Erzurum’da da hafız yetiştiren yerler var ama bu çapta değil daha küçük çapta hafız yetiştiren kurumlar, vakıf kuruluşları ve dernekler var.

 

HERKES RİSALE-İ NURA TALEBE OLMUŞ

 

Siz daha çok Risale-i Nurun anlaşılması ve yayılması ile iştigal ediyorsunuz. O halde onu soralım. Erzurum’da Risale-i Nur hizmetleri ne durumda biraz da ondan bahseder misiniz?

 

Risale-i Nur hizmetleri her yerde olduğu gibi orada da fevkalade ilerlemiş. Özellikle Üniversite gençliği arasında fazlasıyla yaygın bir şekilde okunuyor. Eskiden gençlikte her türlü menfi fikirler vardı. Türkçülük, Kürtçülük, ırkçılık gibi menfi cereyanlar vardı. Ama Allah’a şükür Risale-i Nur sayesinde bu akımlar bitti artık büyük bir kesim Risale-i Nur okuduğundan onun etkisi ile bu kabil akımlara gençler kapılmıyor.

 

Mesela üniversiteliler arasında haftada iki defa ders yapılıyor. Bu derslere profesöründen, doçentine, asistanına kadar bir çok öğretim üyesi iştirak ediyor. Gençler katılıyor. Üstadın, “orası benim üniversitem sayılır bir gün gelecek o üniversitede herkes Risale-i Nurları okuyacak” dediği bugün tahakkuk etmiş bulunuyor. Öğrencisinden hocasına hemen herkes bu eserlerden istifade ediyor. Herkes Risale-i Nura talebe olmuş bir vaziyete gelmiş. Devamlı olarak da bu sayı artıyor, genişliyor Elhamdülillah.

 

RİSALE HABER İMAN HAKİKATLERİNİ TEBLİĞ EDİYOR

 

Allah her şeyi vesile kılıyor. Üniversite ortamı buna vesile oluyor.

 

Evet. Mesela sizin yaptıklarınız da bir vesiledir. Tebliğ çok mühimdir. İman hakikatlerini insanlara tebliğ etmek çok önemlidir. Siz bunu yapıyorsunuz. Risale Haber bunu yapıyor. Risale-i Nurları bütün insanlığa tebliğ ediyorsunuz. Cenabı Hak sizlere de bu vazifeyi ihsan etmiş bu çok önemlidir. Bu sizin hem dünyanıza hem de ahiretinizin kurtulmasına vesile olur. İnşallah.