Kur'an, her asırda her tabaka, fehimlerine göre hissesini alsın diye böyle yapıyor

Kur'an, her asırda her tabaka, fehimlerine göre hissesini alsın diye böyle yapıyor

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

وَالَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِمَۤا اُنْزِلَ اِلَيْكَ وَمَۤا اُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ وَبِاْلاٰخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ 1

Kur'ân-ı Kerim, bu âyet gibi çok âyetlerde terkiplerin, kelâmların muhtemel bulundukları ihtimallerden, vecihlerden bir ihtimalini veya bir vechini bir emare ile tayin etmemekle, nazm-ı kelâmı, mürsel ve mutlak bırakmıştır. Bu da i'câzı intaç eden îcâza menşe olarak lâtif bir sırdır. Şöyle ki:

Belâgat, muktezâ-yı hale mutabakattan ibarettir. Kur'ân'ın muhatapları, muhtelif asırlarda mütefavit tabakalardır. Bu tabakalara mürâaten, muhavere ve mükâlemeyi o asırlara teşmil etmek üzere, çok yerlerde tâmim için hazf yapıyor, çok yerlerde nazm-ı kelâmı mutlak bırakıyor ki, ehl-i belâgat ve ulûm-u Arabiyece güzel görünen vecihler, ihtimaller çoğalsın ki, her asırda her tabaka, fehimlerine göre hissesini alsın.

Bu âyeti mâkabliyle nazm ve rapteden münasebet:

Kur'ân-ı Kerim, evvelki âyetle tâmim yaptıktan sonra, bu âyetle tahsis yapmıştır. Evet, bu âyet, ehl-i kitaptan iman edenleri tahsisle şereflerini ilân; ve imana gelmeyenleri imana teşvik ediyor. Abdullah ibn-i Selâm ele alınarak diğerlerinin Abdullah ibn-i Selâm gibi olmaları için yapılan teşvik gibi.

Ve keza, Kur'ân-ı Kerimin bütün ümmetlere ve risalet-i Muhammediyenin bütün milletlere şâmil olduklarını tasrih etmek üzere, her iki اَلَّذِينَ 2 ile مُتَّقِينَ 3 'nin her iki kısmına tansis edilmiştir.

Ve keza, يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ 4 sadefinde bulunan imanın rükünlerini beyan etmek için, icmalden sonra tafsile geçmiştir. Çünkü bu âyet; kitaplara, kıyamete sarahaten; rusül ve melâikeye zımnen delâlet eder.

Kur'ân-ı Azimüşşan burada وَالْمُؤْمِنُونَ بِالْقُرْاٰنِ 5 gibi îcazlı ifadeleri terk edip, وَالَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِمَا اُنْزِلَ اِلَيْكَ 6 ile itnabı ihtiyar etmiştir. Şu itnab, bu makamı yüksek nükte ve letâifle tezyin etmek için ihtiyar edilmiştir.

Dipnot-1: "Onlar sana indirilen Kur'ân'a da, senden önceki peygamberlere indirilen kitaplara da inanırlar. Onlar, âhirete de kesin olarak iman etmiş kimselerdir." Bakara Sûresi, 2:4.
Dipnot-2: Öyle ki (bk. Nahv/İsm-i Mevsûl).
Dipnot-3: Allah'tan korkanlar; takvâ sahipleri.
Dipnot-4: "Gayba inanırlar." Bakara Sûresi, 2:3.
Dipnot-5: Kur'ân'a iman edenler.
Dipnot-6: "Onlar sana indirilen Kur'ân'a inanırlar." Bakara Sûresi, 2:4.

Bediüzzaman Said Nursi
İşârâtü'l-İ'câz