Kur'ân hakikati ile asâyı vuruyorum, mâ-i hayat fışkırıyor

Kur'ân hakikati ile asâyı vuruyorum, mâ-i hayat fışkırıyor

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Remz

Arkadaş!

Katre nâmındaki eserimde Kur'ân'dan ilhamen takip ettiğim yol ile ehl-i nazar ve felsefenin takip ettikleri yol arasındaki fark şudur:

Kur'ân'dan tavr-ı kalbe ilham edilen asâ-yı Mûsâ gibi, mânevî bir asâ ihsan edilmiştir. Bu asâ ile, kitab-ı kâinatın herhangi bir zerresine vurulursa, derhal mâ-i hayat çıkar. Çünkü müessir ancak eserde görünebilir.

Mânevî asansör hükmünde olan murakabeler ile mâ-i hayatı bulmak pek müşküldür.

Vesaite lüzum gösteren ehl-i nazar ise, etraf-ı âlemi Arşa kadar gezmeleri lâzımdır. Ve o uzun mesafede hücum eden vesveselere, vehimlere, şeytanlara mağlûp olup caddeden çıkmamak için, pek çok burhanlar, alâmetler, nişanlar lâzımdır ki yolu şaşırtmasınlar.

Kur'ân ise, bize asâ-yı Mûsâ gibi bir hakikat vermiştir ki, nerede olsam, hattâ taş üzerinde de bulunsam, asâyı vuruyorum, mâ-i hayat fışkırıyor. Âlemin haricine giderek uzun seferlere ve su borularının kırılmaması ve parçalanmaması için muhafazaya muhtaç olmuyorum. Evet, وَفِى كُلِّ شَىْءٍ لَهُ اٰيَةٌ     تَدُلُّ عَلٰى اَنَّهُ وَاح ِدٌ 1
beytiyle, bu hakikat hakikatiyle tebarüz eder. 

Dipnot-1: "Herbir şeyde, O'nun bir olduğuna delâlet eden bir âyet vardır." İbnü'l-Mu'tez'in bir şiirinden alınmıştır. İbn-i Kesîr, Tefsîrü'l-Kur'âni'l-Azîm, 1:24.
HAŞİYE: Kur'ân'ın delâletiyle bulduğum yola gitmek isteyen için ve ona o yolu güzelce tarif etmek için, Risale-i Nur Külliyatı güzel bir tarifçidir.

Bediüzzaman Said Nursi
Mesnevi-i Nuriye