İsrail Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamada, "Netanyahu liderliğinde toplanan Güvenlik Kabinesi, İsrail'deki İslami Hareket'in kuzey kolunu yasa dışı örgüt ilan etmeye karar verdi" ifadelerine yer verildi

Güvenlik Kabinesi'nin aldığı kararının, "İslami Hareket üyelerinin ya da harekete hizmet eden kişilerin cezayı gerektiren suç işlemiş sayılacağı" anlamına geldiği belirtilen açıklamada, şunlar öne sürüldü:

"İslami Hareket Örgütü'ne ait olan tüm mal varlıklarına el konulabilecek ve üyeleri hapsedilebilecek. İslami Hareket'in kuzey kolu yıllardır 'Mescid-i Aksa tehlike altında' sloganı ile yalan ve kışkırtma kampanyası yürüterek, yok yere 'İsrail'i Aksa'ya zarar vermek ve yasal statüsünü değiştirme niyetinde olmakla' suçluyor. Bu bağlamda İslami Hareket, Aksa'da provokasyonlara öncülük etmek için Murabıtlar (Mescid-i Aksa'yı bekleyen gönüllüler) adı altında para ile tutulmuş bir ağ kurdu. Bu aktivistler Aksa'da tansiyonun çok fazla yükselmesini sağladı. Son dönemde gerçekleşen terörist saldırıların önemli bir bölümü bu kışkırtma ve propagandanın sonucudur."

İslami Hareket'i yasa dışı ilan etmenin "Kamu güvenliği ve can emniyetini sağlamada hayati bir öneme sahip olduğu" savunulan açıklamada, hareketin "Hamas'ın kardeş kolu olduğu ve aralarında gizli ve çok yakın bir işbirliği yürüttükleri" ifadesine yer verildi.

Açıklamada ayrıca şu iddialara yer verildi:

"(İslami Hareket'in) Kuzey kolu İsrail'in kurumlarını tanımayan ırkçı ve ayrılıkçı bir örgüttür. İsrail'in var olma hakkını reddetmekte ve onun yerine İslami bir hilafet kurma çağrısı yapmaktadır. Bu hareket radikal İslam'a dahil olan küresel 'Müslüman Kardeşler' hareketinin bir parçasıdır. Her iki hareket de, İsrail'in yıkılması dahil aşırıcı bir ideolojiyi paylaşmaktadır."

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da, İslami Hareket'in yasa dışı ilan edilmesinin amacının, "Yurt içindeki kışkırtmalara son vermek ve suçsuz insanların can güvenliğini sağlamak" olduğunu ileri sürdü.

- "Kudüs ve Mescid-i Aksa'dan vazgeçmeyeceğiz"

Öte yandan 1948 Filistin İslami Hareketi'nden yapılan yazılı açıklamada, İsrail makamlarının harekete bağlı kuruluşlara, ''Faaliyetlerinin yasaklandığına dair bildirimde bulunduğu'' belirtildi.

Açıklamada, İsrail polisinin harekete bağlı kuruluşlara baskın düzenleyerek, çok sayıda doküman ve belgeye el koyduğu, hareket lideri Şeyh Raid Salah, yardımcısı Kemal el-Hatib ve Mescid-i Aksa Dosyası sorumlusu Süleyman Ahmed'i de ifadeye çağırdığı kaydedildi.

Hayfa'da polise ifadesini vermek için gelen Şeyh Raid Salah, AA muhabirine, "Mescid-i Aksa'yı savunmamızı aksatmak için böyle bir karar almış olmalılar" dedi.

Raid Salah, ifadesinin ardından yaptığı yazılı açıklamada da İsrail'in harekete bağlı 17 kuruluşun faaliyetlerini yasaklayan hukuksuz kararını tanımadıklarını vurguladı.

Salah, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: ''İsrail makamlarının bu hukuksuz icraatları kesinlikle kabul edilemez. İslami Hareket, kuruluş nedeni olan başta Kudüs ve Mescid-i Aksa olmak üzere hiçbir hakkından vazgeçmeyecektir. İçinde yer almaktan onur duyduğum bu hareketin mesajını tüm dünyaya duyurmak için meşru yöntemleri sürdürmekte kararlıyız.''

İsrail hükümeti, 15 Ekim'de, 1948 Filistin İslami Hareketi lideri Şeyh Raid Salah ve Dış İlişkiler Büro Başkanı Yusuf Avavde'ye yurt dışına çıkış yasağı getirmişti.

İsrail'in 8,5 milyonluk nüfusunun yaklaşık 2 milyonu, 1948 yılında yaşanan savaş ve sonrasında yaşanan işgale rağmen yurtlarında kalarak İsrail vatandaşı olan Filistinlilerden oluşuyor. Tel Aviv yönetimi, söz konusu Filistinlileri "İsrailli Araplar" diye tanımlıyor. 1948 Filistin İslami Hareketi de İsrail vatandaşı Filistinlilerin kurduğu geniş tabanlı bir toplumsal hareket özelliğini koruyor.

AA