Koronavirüs paranoyası oluştu, Nevzat Tarhan'dan tavsiyeler

Koronavirüs paranoyası oluştu, Nevzat Tarhan'dan tavsiyeler

Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve dünyaya yayılan koronavirüs Türkiye'de de ortaya çıktı.

Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, toplumda koronavirüs paranoyası oluştuğunu ifade ederek, "Şu anda toplumda koronavirüs paranoyası oluştu. Paranoya bir kişinin bir şey hakkında orantısız korku hissetmesidir. Tehdit duygusu yaşaması, kendini güvende hissedememesi ruh halinde olmasıdır. Koronavirüs nedeniyle bir kişi hapşırsa, hemen herkes geri çekiliyor. Koronavirüs artık ihtimalden çok sanki mümkün gibi bir algı oluştu. Bu da aslında ölçüsü kaçmazsa faydalı bir şey. " diye konuştu.

"KORONA VİRÜSÜN ÖLDÜRME İHTİMALİ YÜZDE 3"

Koronavirüsün öldürme ihtimalinin panik yapmayı gerektirecek kadar yüksek olmadığını dile getiren Nevzat Tarhan, "Koronavirüsün bulaştığı hastanın ölme ihtimali yüzde 3, diğer virüslerde yüzde 1-2 civarında. Böyle bir özelliği var. Bu yüzde 3 olma özelliği, bu kadar panik yapmayı gerektirecek bir özellik değil ama şu kişiler dikkat edecek; hastalar, yaşlılar, özellikle çocuklar. Ayrıca bağımlılığı olan bir hastanın bağışıklık sistemi zayıftır. Sık sık hasta olan kişilerin dikkat etmesi yeterli. Onun dışındaki insanların normal hayatını sürdürmesi gerekir" şeklinde konuştu.

"KARANTİNA İNSANLARDA PANİK VE KAÇINMA DUYGUSUNU ARTIRIYOR"

Koronavirüs tespit edildiğinde karantina oluşturması durumunun da tartışılması gereken bir konu olduğunu söyleyen Tarhan, "Hatta karantina zorunluluğu bile tartışılan bir konu. Karantina insanlardaki panik, kaçınma duygusunun artırıyor. Bu veba gibi değil, karantinaya alma konusunda iyice analiz edip, yoğunlaşma olursa karantina belki olabilir. İstanbul'da olsa, bütün İstanbul'u karantinaya almak gibi bir yaklaşım çok gerçekçi bir yaklaşım olmaz. Koronavirüs varken hayat normal sürebilir gibi gözüküyor" ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLARDAN BİRİ HASTA OLDUĞUNDA, ONU OKULA GÖNDERMEMEK GEREKİR

Bağışıklık sistemi düşük olan kişilerin mümkün olduğu kadar izole yaşamaya dikkat etmeleri gerektiğini vurgulayan Nevzat Tarhan, "Aktif salgın varsa, bu durumda okulların tatil edilmesi beklenen bir şey. Çocuklardan biri hasta olduğunda, onu okula göndermemek gerekir. Özellikle burada en büyük hasta grubu ileri yaşta kronik hastalığı olan kişiler. Bu kişilerin muhakkak kalabalık ortama girmemeleri, girmek zorundalarsa maskeli dolaşmaları önemli. Ama hiçbir sağlık problemi olmayan kişilerin devamlı maskeyle dolaşması gerekmez. Mesela sınıfta biri hasta ise, hocaların ona dikkat etmesi gerekiyor. Koronavirüs olmasa bile risk grubunu korumak açısından bunlara dikkate edilebilir. Alınacak tedbir, çocukların sırt çantasına bir maske koyulması olabilir" dedi.

"MASKELİ DOLAŞMAK, KORKUDAN KORKMAK DURUMUNA GELİYOR"

Hiçbir hastalık olmadığı halde maske kullanmanın psikolojik olarak insanları olumsuz etkilediğini dile getiren Tarhan, "Maskeler gerektiğinde kullanılmalıdır. Hiçbir hastalık olmadığı halde maskeli dolaşmak korkudan korkmak durumuna geliyor. Şu anda koronavirüs korkusu orantısız bir korku olduğu için, korkudan korkma hissi gibi kişi, her an kötü bir şey olacak gibi bir beklenti içinde olması demek. Bu sefer de ruh sağlığı bozulacak kişinin. Paniğe sebep olabilir ve kişiyi gereksiz yere verimliliğini, kapasitesini düşürecek bir duruma sokabilir. Ortada bir tehlike var ama orantılı mı, değil mi? Onu sorsun herkes. Orantılılık ilkesine göre, bu kadar aşırı önleme gerek yok diyerek günlük yaşam aktivitesine devam etmesinde fayda var" şeklinde konuştu.

dha

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.