Kandan Beslenenlerin Konuşmaya Hakkı Yoktur

Kandan Beslenenlerin Konuşmaya Hakkı Yoktur

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Murat Bilgin, Türkiye’nin temel meselelerinin çözümünde ayak diretenlerin ve yıllardır bu ülkede kandan beslenenlerin konuşmaya haklarının olmadığını söyledi.

Risale Haber - Haber Merkezi

Eğitim-Bir-Sen Karaman, Konya ve Aksaray şubelerinin genişletilmiş il divan toplantılarına katılan Bilgin, gündeme ilişkin ilginç açıklamalarda bulundu.

‘Yıl 2013, TBMM’de başörtülü bir vekil bile yok. Türkiye’nin kadınlarının yüzde 65’i hâlâ Meclis’te temsil edilemiyor. Kamuda başörtüsü yasağı devam ediyor. Biz bütün bunların farkındayız ve çözüm için mücadele ediyoruz.’ diyen Bilgin “Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı söylenirken kızların zorla başlarının açtırılacağını bilseydi İstiklal Marşımızı yazmazdı” diyerek, “Şimdi malum birileri istismarmış, falanmış, filanmış diyor. Kırk yıldır bu iftirayı, bu haysiyetsizliği dinliyoruz. Asıl istismarcılar bunu söyleyenlerdir. Yaptığımız eylemler ortadadır. Bundan sonra iş hükümetin sırtında, Başbakanın omuzlarındadır. Bu yasağı tanımıyoruz, tanımayacağız. Ayrıca kamuda başörtüsüne özgürlük ve sivil itaatsizlik eylemimize eşofmanla derse girerek karşılık veren Eğitim-Sen’i ve Eğitim-İş’i, ‘eşofmanı-şortu başörtüsüyle bir tutan o zihniyeti de kınıyorum. İnsanların imanına, inancına saygısı olmayanların, hiçbir şeye saygısı olmaz” ifadelerini kullandı.
İmralı sürecine de değinen Bilgin Memur-Sen başkanı Ahmet Gündoğdu’nun akil adamlar listesinde olmasını ‘vatan hainliği’ olarak gören çevreleri de sert eleştirdi. Türkiye’nin yıllardır etnik temel üzerinden ayrıştırılmaya ve kendi içerisinden yıkılmaya çalışıldığını ifade eden Bilgin, “Gerek dış uzantılar gerekse içimizdeki İrlandalılar vasıtasıyla asırlarca ümmet çatısı altında dil, din, ırk, renk ayrımı yapmaksızın yaşamış olan insanlar birbirlerine karşı kışkırtılmıştır. Ülke ekonomisinin, yatırımların ve büyümenin belini kıran, anaları ağlatan, can yakan terörün bitmesi için başlatılan Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nin sonuca ulaşmasını istiyoruz. Kandan ve gözyaşından beslenenlerin adının ne olduğunun önemi yok. Sonucu değiştirecek olan, teröre son verdirilerek kardeşlik hukukunu yeniden tesis edip; eşitlik, adalet ve özgürlüğün herkesin ortak malı olduğu bilinciyle, hiç kimsenin ötekileştirilmediği bir iklimi oluşturmaktır. Yıllardır bu ülkede kandan beslenenlerin bu süreçte çıkıp konuşmaya hakları yoktur. Bu toplum yıllardır onları dinleye dinleye bu hale geldi. Onlara çağrım şu: Bu ülke sizden çok çekti. Kininizi de alın, oturun oturduğunuz yerde” dedi.