Kâinat saadet-i ebediyeyi intaç etmese şu nizam, aldatıcı zayıf bir suretten ibaret kalır

Kâinat saadet-i ebediyeyi intaç etmese şu nizam, aldatıcı zayıf bir suretten ibaret kalır

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

وَمَا رَبُّكَ بِظَلاَّمٍ لِلْعَبِيدِ1 âyetleriyle ve bu âyetlerin emsaliyle haşrin vukuunu kat'iyetle ispat ediyor.

İşte, tam 10'a baliğ olan şahitler, saadet-i ebediyenin anahtarı olup, o cennetin kapılarını açarlar.

Birinci burhan: Evet, kâinat saadet-i ebediyeyi intaç etmese, akılları hayrette bırakan kâinatta görünen en bâriz, en mükemmel şu nizam, aldatıcı zayıf bir suretten ibaret kalır. Ve bütün mâneviyat ve alâkalar, rabıtalar ve nispetler hep hebâ olur. Öyleyse, o nizamın nizam olması, ancak ve ancak saadet-i ebediyeyi intaç etmekle olur. Yani, o nizamdaki mâneviyat ve nükteler, ancak âlem-i âhirette sümbüllenecektir. Yoksa, bütün mâneviyat söner, rabıtalar kesilir, nispetler darma dağınık olur, nizam da berhava olur. Halbuki o nizamda bulunan kuvvet, bütün kuvvetiyle o nizamın berhava edilmeyeceğini ilân ediyor.

İkinci burhan: Herbir nevide, herbir fertte hikmetlere, maslahatlara riayet eden ve inayet-i ezeliyenin timsâli olan hikmet-i tâmme, saadet-i ebediyenin gelmesini tebşir ediyor. Çünkü, aksi halde, bedahetle ikrar ve tasdik ettiğimiz şu hikmetleri ve faideleri inkâr etmemiz lâzım gelir. Çünkü, o faidelerin, o hikmetlerin, o maslahatların herbirisi zıddına inkılâp ederler. Bu hal ise safsatadır.

Dipnot-1: "Rabbin, kullara zulmedici değildir." Fussilet Sûresi, 41:46.

Bediüzzaman Said Nursi
İşârâtü'l-İ'câz