TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Peygamberimizin eşi Hz. Hatice devrin en büyük tüccarıyken, neden kız çocuklarımızı girişimci yetiştirmiyoruz?” dedi. (2015)

Herhalde İslâmi örneklerin, memleketin konjonktürüne de uygun düşeceğini düşündü.

Kızlarımızı Hz. Hatice gibi üstün ahlâklı, teslimiyet ve tevazu sahibi, eli ve gönlü açık, sapasağlam bir mü’mine olarak yetiştirebilirsek, belki onun “girişimci” yönünü örnek almaya da sıra gelir sonra.

HZ. HATİCE ÇOCUKLARININ ANNESİ, EVİNİN HANIMINA DÖNÜŞMÜŞTÜ

Hanımları iş hayatına atılmaya teşvik ettiği konuşmasında Hisarcıklıoğlu’nun elbette bahsetmediği bir şey daha var:

Hz. Hatice, kervanlarını emanet edeceği bir genç [Efendimiz -aleyhisselâtu vesselâm] bulunca, işten elini çekmişti. Sonrasında onun örnek ahlakına yakından şahitlik edince, kendisine evlilik teklif etmiş, nihayet aktif ticari hayattan da tamamen çekilmişti.

Yani durmadan önümüze getirilen “Tüccar müslüman kadın Hz. Hatice” portresi, fazla zaman geçmeden, “Peygamber’in kutlu eşi, çocuklarının annesi, evinin hanımı Hz. Hatice”ye dönüşmüştü.

ERKEKLERİN DÜNYASINDA TER DÖKMEYE TEŞVİK EDİLMESİ İÇİN GAYET YANLIŞ BİR ÖRNEK

Kendi eşi de çalışan, iki kız babası bir insan olarak diyeceğim şu:

Hz. Hatice örneği, günümüz hanımlarının çalışmaya, erkeklerin dünyasında ter dökmeye, onlarla yarışmaya ve girişimciliğe teşvik edilmesi için gayet yanlış bir örnek.

Annemizi derinlemesine anlamaya ve onun ahlâkıyla kızlarımızı yetiştirmeye çalışmak ise, özellikle biz babaların birinci sorumluluğu.

Taha Kılınç