İngiltere'nin Yahudi Soykırımı sonrası meseleler için özel elçisi, Boris Johnson'ın yerel konseylerin İsrail karşıtı Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar Kampanyası'na (Boycott, Divestment and Sanctions Campaign, BDS) katılmasını yasaklayan yasayı geçirmeye çalışacağını duyurdu.

Pazar günü Uluslararası Stratejik Diyalog Enstitüsü'nün Kudüs'teki konferansında yaptığı konuşmada Eric Pickles hareketin “antisemitik olduğunu ve bu sıfatla muamele görmesi gerektiğini" söyledi.

The Jerusalem Post, Pickles'ın yeni yasanın kamu kuruluşlarının İsrail'i boykot ve herhangi bir şeyden mahrum edenlerle ve ona yaptırım uygulayanlarla çalışmasına izin vermediğini söylediğini aktardı.

Hamle, ABD Başkanı Donald Trump'ın BDS hareketini bastırabilme çabasıyla Yahudiliği sadece din olarak değil, aynı zamanda milliyet olarak tanımlayan başkanlık kararnamesini imzalamasının akabinde gerçekleşti.

Filistin Dayanışma Kampanyası (Palestine Solidarity Campaign, PDS) direktörü Ben Cemal The Independent'a şöyle konuştu:

"Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar Kampanyası İsrail'i Filistin halkının haklarını ihlal etmekten ve uluslararası hukuku çiğnemekten sorumlu tutmayı amaçlıyor. İsrail'in sorumluluğunu kabul etmesi için harekete geçmemek suç ortaklığı yapmaktır. İsrail BDS'nin yürütülmesini yasaklayan yasaların yürürlüğe girmesi için küresel bir kampanya süreci içinde, böylece cezadan muaf şekilde hareket edebilecek.

Cemal, "Muhafazakar hükümetin, benzer şeyleri yapan Donald Trump'la ve onun aşırı sağcı ajandasıyla ortaklık kurmaya çalışması şaşırtıcı değil" diye ekledi.

Uluslararası hukuka, insan haklarına ve ifade özgürlüğüne inanan herkesin bu yasaya şiddetle karşı çıkması gerek.

Muhafazakar Parti'nin geçen ay açıkladığı manifesto yerel konseylerin yabancı ülkelerin ürünlerini boykot etmesini yasaklama vaadi içeriyordu.

Manifestoda, "Kamu kuruluşlarının yabancı ülkelere karşı kendi doğrudan ya da dolaylı boykot, tecrit ve yaptırım kampanyalarını uygulamasını yasaklayacağız" ifadeleri yer alıyordu.

Bütün bunlar toplum ahengine zarar veriyor

BDS hareketi bir süredir şirketleri, sanatçıları ve üniversiteleri Filistin topraklarının işgaline son vermek için İsrail'le bağlarını koparmaya çağırıyor.

Yerel konseyleri de işgale ortaklık etmekle suçlanan şirketlerden emeklilik fonlarını çekmeye teşvik ediyor.

Independent Türkçe