Suriye ve Irak'ta faaliyet gösteren terör örgütü DAİŞ'in geçen ay Paris'i kana bulayan saldırılarının ardından İtalya'da da kamu güvenliği önlemleri had safhaya çıktı.

Bu önlemlerden en çok etkilenenler ise bu ülkede yaşayan sayıları 1.6 milyonu bulan Müslümanlar oldu.

Resmi olarak kayıtlı dört caminin bulunduğu İtalya'da, cami ya da mescit açma prosedürünün zor olması sebebiyle resmi olmayan bine yakın mescit benzeri ibadet yeri bulunuyor.

Paris saldırılarını kınayan, "Benim adıma değil" kampanyasıyla meydanlara inerek İslam'ın teröre alet edilmesine karşı tavırlarını yüksek sesle dile getiren ve takdir gören İtalya'daki Müslüman toplumunun temsilcileri, İçişleri Bakanı Angelino Alfano'nun geçen hafta yaptığı "kayıt dışı ve gizli mescitleri kapatacaklarına" dair açıklamasının ardından AA muhabirine yaptıkları değerlendirmelerde, kendilerine yönelik kontrollerin sıklaştığını doğruladı.

İtalya İslam Toplumu Kuruluşu Başkan Yardımcısı (COREIS) Yahya Pallavicini, bakan Alfano ile bu konuyu dün Roma'da görüştüklerini belirterek, "Kim dua ediyor, kim dua etmek yerine birtakım silahlı devrim gibi amaçlar için İslam'ı araç olarak kullanıyor, bu hususu iyi değerlendirmek, ayrımını iyi yapmak gerektiği üzerinde durduk" dedi.

COREIS'in, İtalya'da yapıcı ve iyi bir şekilde çalışan çoğulculuk kapsamında ülkedeki farklı kesimlerden Müslümanları organize etmeye çalıştığını ifade eden Pallavicini, "Biz, COREIS olarak, hem iyi bir vatandaş hem de iyi bir inanan olan dürüst Müslümanları, korumak ve desteklemek zorunda olduğumuz düşüncesindeyiz" diye konuştu.

Pallavicini, ne olduğu belli olmayan yerlerde sahte vaizlerin, kendi kendine imamlık yapanların, gerçeği ve İslam'ı manipüle etmeye çalışanların ve onların olduğu yerlerin, devlet kurumlarının da yardımıyla bir disiplin altına alınmasına ihtiyaç olduğunu da söyledi.

İtalya'da Müslümanlara yönelik kontrollerin arttığına ilişkin haberlerin hatırlatılması ve COREIS'e de bu yönde bildirimlerin gelip gelmediği sorusu yöneltilmesi üzerine Pallavicini, "Denetim ve gözetimler artmış durumda. Ne yazık ki, güvensizlik de artmış durumda. Zor bir zamandan geçiyoruz ama dürüst Müslümanların çekinmesini gerektiren bir şey yok. Biraz sabırlı olmalılar ve kontroller karşısında işbirliği içerisinde olmalarında fayda var. Bu bizim de çıkarımıza aynı zamanda. Camiye giden makul insanlara da saygı gösterilmeli" yanıtını verdi.

- "Baskı yok, demek yanlış olur"

İki hafta önce başkent Roma'da yapılan Paris saldırılarını kınayan ve İslam'ın terörle birlikte anılmasına karşı çıkan eylemin ön saflarında yer alan İslam Kültürü Milli Görüş Roma Derneği Başkanı Emin Öztürk de Paris'teki saldırılara atıfta bulunarak, "Avrupa'da olan bu terör olayları, bütün kıtada olduğu gibi bizleri de İtalya'da doğal olarak etkiledi" dedi.

İçişleri Bakanı Alfano'nun açıklamasının ardından içinde mescit de bulunan kendi derneklerine yönelik herhangi bir yaptırımın olup olmadığı sorusu üzerine Öztürk, "Bize, herhangi bir yazı henüz gelmedi. Daha önce bize söylenen şey; Vatikan'a yakınlığımız sebebiyle stratejik bir yerde olmamıza karşın bizden hiç şikayetçi olmadıkları" diye konuştu.

Dernekleri sorun çıkartmayan bir statüde kabul edilse de baskılara maruz kaldıklarını ifade eden Öztürk, "Baskı genel olarak da var, bize de var. Baskı yok demek yanlış olur. Ama bu baskı bizi doğru yoldan ayıramaz. Biz kötü bir şey yapmıyoruz. Biz ibadetimizi yapmak için kendimize bir mescit açmışız. Biz bu kurallar içerisinde resmi başvurumuzu yapmışız. Derneğimizi açmışız. Cuma namazından çıktığımız zaman polis kapıda bekliyor. Sanki biz burada terör estiriyormuşuz gibi hava yaratılmaya çalışılıyor. Baskı var, insanlara rahat ibadet ettirmiyorlar" ifadelerini kullandı.

Öztürk, Türkiye'den Diyanet İşleri Başkanlığı kurumundan resmi bir imam talep ettiklerini, ancak İtalyan Konsolosluğu'nun vize vermemesi sebebiyle imamın gelemediğini de söyledi.

Paris'teki saldırıları kınamış olmalarına ve kendisinin de birkaç kez emniyete gidip dernekleri hakkında bilgi vermesine karşın baskı gördüklerini vurgulayan Öztürk, "İbadete giderken, çıkarken takip ediliyoruz. İnsanlarda öyle bir baskı yaratılıyor ki, camiye girme korkusu olsun insanda. Peki inançlı insan ne yapsın? Bütün gücümüzle biz bu teröre karşıyız. Biz terörü Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız başta olmak üzere lanetledik. Neden birileri bizi bir yerlere çekmeye çalışıyor?" ifadelerini kullandı.

Ülkenin kuzeyindeki Como kentindeki DİTİB Como Başkanı Dursun Özer ise Paris saldırılarının ardından kendilerine dönük bir ilgi olduğunu ancak ne halk ne de devlet kurumları nezdinde bir sıkıntı yaşamadıklarını söyledi.

AA