İstanbul'un Bediüzzaman mekanları-2

İstanbul'un Bediüzzaman mekanları-2

Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin çeşitli vesilelerle İstanbul'a geldiğinde uğradığı ve vakit geçirdiği mekânlar

Genç Yaklaşım dergisinde yayınlanan Bediüzzaman İstanbul'da serisinin Ekim ayı sayısında Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin çeşitli vesilelerle İstanbul'a geldiğinde uğradığı ve vakit geçirdiği mekânlar yer alıyor.

Sarıyer’deki ev ve cami: İslam Yaşar'ın "Nur Menzilleri" kitabında anlatıldığına göre, Bediüzzaman Said Nursi hazretleri Sarıyer semtine ilk gelişinde deniz yoluyla gelmiş ve Fıstıklıbağlar mevkiinde bir evde konaklamıştır. Bediüzzaman bu mekânda, Gavs-ı Azam'ın (ra) Risale-i Nurlarla alakadar olduğunu ve işaret ettiği müjdesini keşfetmiş ve bunu talebeleriyle paylaşmış. Sarıyer'e ikinci gelişinde ise 1952 yılında, kara yoluyla gelmiş ve o evi ziyaret etmiş. Bu ziyaretinde de hane sakinlerinden müsaade isteyerek, "Eski Said'in Yeni Said'e inkılâbına sahne olan" odaya girerek hayatının dönüm noktası olan hatıralarını yad etmiş. İşte Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin önemli şeyler yaşadığı Sarıyer'e her gelişinde adet olduğu üzere uğradığı bir cami vardır: Ali Kethüda Camii... Burası da Sarıyer'deki önemli bir Nur menzili olarak kayıtlara geçmiştir.

Akşehir Palas Oteli: Bediüzzaman Hazretleri, 1952 yılının ocak ayında, Gençlik Rehberi Mahkemesi için İstanbul'a geldiği zaman, mahkemenin görüldüğü adliye binasına yakın olduğu için bir süre Akşehir Palas Oteli'nde kalmış. O zamanlar muteber insanları ağırlayan bu otel, bugün ne o eski ihtişamına sahip ne de müşterileri... İhtişamı kalmamış çünkü otelin yerinde yeller esiyor. Bir otel işletmecisi orayı satın almış ve yıkmış, ne yazık ki. Yerine, Safir adını verdiği daha büyük ve lüks bir otel yaptırmış.

Sirkeci Büyük Postanesi: Sirkeci Büyük Postahanesi Bediüzzaman'ın yaşadığı devirlerde İstanbul Adliyesi olarak kullanılmaktaydı. Nur Menzilleri adlı eserde belirtildiğine göre, müdafaalarını Abdurrahman Şeref Laç, Siyanüddin Başak ve Mihri Helav gibi meşhur avukatların üstlendiği ve Bediüzzaman'ın da katıldığı duruşmalar bu binadaki salonda yapılmıştır. Bina bugün Sirkeci Büyük Postanesi olarak varlığını devam ettiriyor.

Eminönü Hidayet Camii: 1952 yılında Şubat ayının sonlarına doğru Van'dan sürgün edilen ve ağır kış şartlarında Trabzon'a, oradan da gemiyle İstanbul'a getirilen Bediüzzaman, yirmi gün kadar Eminönü Hidayet Camii'nde tutulmuş. Arpacılar Mescidi olarak da bilinen bu yapı, üç katlı oluşu, kubbesinin şekli ve minaresinin yapılışı ile süslemeleri ile de nadide bir eser görünümündedir.

İlgili haber: İstanbul'un "Bediüzzaman" mekanları

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.