İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Emmanuel Nahshon, AB Büyükelçisinin çağrılarak karardan duyulan memnuniyetsizliğin iletildiğini söyledi.

Nahson yaptığı yazılı açıklamada, "İsrail, Avrupa Birliğinin, 1967'den beri İsrail kontrolünde olan yerlerde üretilen ürünleri etiketleme (üretildiği yeri yazma) kararını kınıyor. AB'nin siyasi nedenlerle ve boykot hareketinden etkilenerek, İsrail'in vatandaşlarını hedef alan terör dalgasıyla yüzleştiği bir dönemde böyle ayrımcılık içeren bir karar almasını teessüfle karşıladık" ifadelerini kullandı.

AB'nin "dünyadaki 200'den fazla bölgesel anlaşmazlığı göz ardı ederek İsrail'e karşı şaşırtıcı ve rahatsız edici bir çifte standart uygulamayı" seçtiğini savunan Nahson, şunları kaydetti:

"AB'nin bu kararının teknik bir karar olduğunu açıklaması temelsiz ve gülünç bir iddia. Ürünlerin etiketlenmesi Filistinlilerle İsrail arasındaki hiçbir siyasi sürecin ilerlemesine katkı sağlamaz. Tam aksine bu durum, Filistinlilerin İsrail'le doğrudan görüşmelere başlamayı reddetmesini destekliyor. AB ise bu görüşmelerin başlamasını desteklediği iddiasında. AB'nin ürünlerin etiketlenmesi ile ilgili bu kararı, İsrail'in boykot edilmesini savunan ve bu ülkenin varlığını tanımayı reddeden radikal unsurları güçlendirecektir. Bu durum AB'nin siyasi duruşu ile çelişmektedir. Bu karar, AB'nin (Filistin-İsrail meselesinde) oynamak istediği rolle ilgili soru işaretleri doğurmuştur. Bunun İsrail-AB ilişkileri açısından da sonuçları olabilir."

- Yahudi yerleşim yerlerinde üretilen ürünlerin boykot edilmesi -

Avrupa Birliği 2012 yılından beri, işgal altındaki Filistin topraklarında yer alan Yahudi yerleşim yerlerinde üretilen ürünlerin üzerine "üretim yerlerinin yazılması" yönünde çalışma yürütüyor.

Avrupa Birliği Komisyonu'nun da bu konuda bugün yeni bir "kılavuz çalışmasını" onayladığı duyurulmuştu. AB'nin bu kararının hedefinin, Yahudi yerleşim yerlerinde üretilen mallara yönelik "zaten var olan yasaların daha etkili bir şekilde hayata geçirilmesi" olduğu belirtiliyor.

AB geçtiğimiz yıllarda, üye ülkelere Yahudi yerleşim yerlerinde imal edilen ürünlere, üretim yerini gösteren işaret konulması yönünde talimat göndermeye başlamıştı. Söz konusu durum, İsrail'de endişe yaratmış ve boykotla mücadele için bakanlık kurulmasına neden olmuştu.

Yahudi yerleşim yerlerinde üretim yapan çok sayıda İsrailli firma, son iki yıl içinde boykot nedeniyle ciddi ölçüde zarar etmiş, ürünlerinin Avrupa'ya satılabilmesi için üretim yerlerini İsrail'e taşımak zorunda kalmıştı.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 2010'da Yahudi yerleşim yerlerinde üretilen ürünlerin satışının yasaklanması ve boykot edilmesi yönünde karar yayımlamıştı.

AB ile İsrail arasındaki serbest ticaret anlaşması da Tel Aviv yönetiminin işgal altında tuttuğu Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Golan Tepeleri'ni kapsamıyor.

Filistin Ekonomi Bakanı Abir Avde de AB'nin, Filistin'deki Yahudi yerleşim yerlerinde imal edilen ürünlere işaret konulması talimatına ilişkin geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, "İşin gerçeği, bu ürünler 1967 sınırları içindeki Filistin topraklarında bulunan Yahudi yerleşim yerlerinde üretiliyor ve İsrail etiketiyle Avrupa pazarlarına satılabilmesi için İsrail'e gönderiliyor" değerlendirmesinde bulunmuştu.

Filistin Ekonomi Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Yahudi yerleşim yerlerinde faaliyet gösteren 250 fabrika ve farklı sektörler için üretim gerçekleştiren 3 bin tesis bulunuyor.

İsrail'in 1967 yılından bu yana işgal altında tutuğu Batı Şeria'da 400 bin, Doğu Kudüs'te ise 200 bin civarında Yahudi yerleşimci yaşıyor. Uluslararası topluma göre bunların tamamı illegal sayılıyor.

AA