İspanya’da 500 yıl bir duvarın içinde saklanan Kur’an-ı Kerim'in hikayesi

İspanya’da 500 yıl bir duvarın içinde saklanan Kur’an-ı Kerim'in hikayesi

İspanya’da yaklaşık 1500 yılında bir evin duvarına saklanan ve içlerinde Muvahhidler döneminden kalan bir Kuran-ı Kerim’in de bulunduğu el yazmalarının keşfedilmesinin üzerinden 21 yıl geçti

Kitapların ardındaki isim olan Muhammed El-Ayyar astroloji, matematik ve şiir biliyordu. Uzman bir İslam hukukçusuydu. Yaşadığı çalkantılı zamanların batıl inançları ve haberleriyle ilgileniyordu. Şiirlerinden birinde, "Dünyanın hiçbir yerinde / Endülüs'te olanlar yaşanmadı" diye yazmıştı.

Yıllarca Sevilla'da tutsak kalan El-Ayyar, serbest bırakılıp Malaga yakınlarındaki Aquta’ya (bugünkü Cútar'ın eski adı) kadı ve imam olarak atanana kadar şehrin valisi için kitap kopyaladı.

El-Ayyar’ın kitapları 28 Haziran 2003'e kadar 500 yıl boyunca gizli kaldı. Kitapların duvarın içinde keşfinin 20. yıldönümünde, evin sahibi Magdalena Santiago şunları hatırlıyor: “Bu bir sürprizdi. Kimse böyle bir şeyin ortaya çıkmasını beklemiyordu,” diye ekliyor ve evin neredeyse “yıkılmak üzere” olduğunu belirtiyor.

x1.png

Samanla korunan kitaplar, Endülüs evinin orijinal geniş duvarlarında gizlenmiş bir dolabın oyuğunda bulunuyordu. Döneme ait diğer kitaplar da yüzyıllarca İspanya'nın farklı bölgelerindeki duvarlarda gizli kaldıktan sonra bulundu, ancak bu Kur'an, ülkede şimdiye kadar keşfedilen en eski iki Kur'an'dan biriydi. “Olağanüstü bir buluntuydu,” diyor 20 yıl önce Málaga Üniversitesi'nde orijinalleri uzun süre inceleyen emekli Arap tarihi uzmanı María Isabel Calero.

Kitaplar günümüzde, hassas bir restorasyonun ardından Endülüs bölgesel hükümeti tarafından yönetilen Malaga İl Tarih Arşivi'nde muhafaza ediliyor. Yönetim, 2009 yılında Kur'an'ın tıpkıbasımını yayınladı ve bu tıpkıbasım, Calero'nun önderliğindeki "Los manuscritos de Cútar" (Cútar El Yazmaları) adlı üç kitap üzerine yapılan araştırmayla birlikte törensel bir hediye haline geldi.

Dini metinlerin çoğu kare formatında ve İspanya'daki Muhavvidler dönemine, yani 13. yüzyıla ait. Birçoğu dana ve koyun derisinden yapılmış parşömen üzerine yazılmış.

Süslemeleri de oldukça önemli: Dantel kenarlar, Süleyman mühürleri, deniz kabukları ve kırmızı çiçekler bulunmaktadır. Kaligrafi siyah ve yeşil mürekkeple yazılmış, metne yüzyılların geçişine rağmen varlığını sürdüren aydınlık bir kompozisyon kazandırmakta.

x2.jpg

Bu eserlerin neden El-Ayyar'ın elinde olduğu ve 16. yüzyılın başlarında İslami dini kitapların yasaklanmasından sonra onları saklamak için neden bu kadar büyük özen gösterdiği konusunda iki teori var.

Birinci teori, bunları muhtemelen bir aile yadigârı olduğu yönünde. Babadan oğula geçen ve her varisin ne pahasına olursa olsun korumak istediği bir Kur'an.

İkinci teori ise, Cútar'daki camiye ait olduğu (köyün bugünkü kilisesi 16. yüzyılda tam üzerine inşa edilmiş) ve imam olarak görevi gereği, yok edilmemesi için saklamaya karar verdiği yönünde. Her halükârda, büyük ihtimalle bir gün onları geri almayı umuyordu.

Calero, "Bu öykünün özündeki kelime korkudur: birinin el yazmasını keşfetmesi veya kaybolması korkusu," diyor. Araştırması sırasında, "merak uyandıran şeylerle dolu" olan ve son notu 1500 yılına ait olan diğer iki el yazmasından da oldukça etkilenmiş Calero.

x3.jpg

Kitapların çoğunun yazarı El-Ayyar ancak sayfaları arasında keten iplikle dikilmiş farklı el yazısı stilleri olduğu için başka yazarların eserlerinin de olduğu anlaşılıyor. Bunlardan biri -şimdi L14029 olarak adlandırılan- 111 yapraklı Arapça eser ve içeriği, Calero'nun "kültürlü, kaygılı, muhtemelen kent kökenli bir müstensih" olarak tanımladığı El-Ayyar’ın çalışmalarıyla ilgili.

Calero, El-Ayyar'ın Cútar'a bölgesi ile ilintilendirilmesinin iki nedeni olduğuna inanıyor: Málaga'nın Katolik hükümdarlara teslim olması ve aslen oradan olan karısı Umm el-Feth'in ailesi.

Metinlerde el-Ayyar’ın toprak dağıtımı, evlilik, miras, komşu anlaşmazlıkları ve boşanma vakaları ayrı bölümler halinde anlatılmakta. Bunlar arasında, ikinci kez boşanacak olan Ayşe bint el-Kurṭubi adlı kadının durumu da yer almakta. Ayrıca çarpım tablosu eksiksiz olarak yazılmış olduğu matematiğe ayrılmış sayfalar, bazı şiirler ve Ramazan aylarının gün doğumu ve gün batımı hesaplamaları da bulunmakta.

x4.jpg

İkinci kitap – L14030 olarak adlandırılan ve 134 yaprak İtalyan kağıdından oluşan daha kişisel bir kitap. İçinde diğer kitaplardan ve vaazlardan "güçlü olduğunuzda haksızlık yapmayın" gibi alıntılar, ezoterik ve batıl inançlara dayalı sorular yer almakta. İmamın kendi şiirler de yine bu kitapta. Bu kodeks ayrıca, yazarın kişisel olarak etkilendiği haberleri de içermekte.

Örneğin Granada ve Vélez-Malaga'nın Hristiyanlar tarafından fethi ve başkentte "150 evi" yıkan 1494 depremi gibi. Tüm kitaplara, geçen sonbaharda Cútar'da açılan sergi merkezindeki odalardan birinde dijital olarak ulaşılabiliyor. Müze her hafta sonu açık ve el yazmalarının keşfi ve bağlamı hakkında birçok ayrıntı içermekte. Kitapların bulunduğu köy ve çevresi Endülüs dönemindeki doku ile neredeyse aynı.

Kitapların en önemli değeri ise kuşkusuz elde edilen bilgiler aracılığıyla Endülüs toplumunun ve yaşam biçiminin nasıl olduğuna ilişkin aydınlatıcı bilgilere ulaşmak. El-Ayyar'ın hikayesi bir umut hikayesi. Hristiyan olmadığı için sürgüne gönderilmesine rağmen topraklarını, evini ve kitaplarını geri kazanma hayalini kurduğuna inanılıyor.

Kaynak: Elpais-Nacho Sanchez (Tercüme: Hasan Mert Kaya)

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.