Müdavele, farklı çağrışım ve tarifleriyle ele alinabilir.. Rutin bir sözlük anlamı yerine, zihnimizi düşündüğümüz konular üzerinde gezintiye çıkarmak en iyisi. Farklı ve muhalif olanı da dikkate alarak müdavele-i efkar ile kafa yormaya değer.

Ezberlerimizi bozmaya, kalıplarımızı gözden geçirmeye iyi gelir.

Zihnin kendi içinde bildiği, ögrendiği, bölümlediği ve zaman zaman ilgi kurduğu konular ve ilişkiler ağları vardır. Diğer tarafta da bir form üretilmemiş, planlanmamış bilgi ve tecrübeler deposudur.

Bunların her biri tanımlı ya da tanımsız bir su birikintisi ya da havuzcuk/ kova türünde değişik toplanma ve bağlanma alanları gibi.

Birbirine nakledecek kanallar/bağlar, her biri ayrı birer müdavele/depolama/havuz/kova alanı gibi. Birbirine karışacak şekilde müdavele-i efkar buluşması yapıyorlar zihnimizde.

Doğru geçişler ve bağlantılarla yeni bir buluşma, kavuşma, karışma ve sonuçta yeni bir bağlam, bağ ve paradigma üretmeye gidecek yeni fikirler mayalanmaktadır.

Müdavelenin fikirlerin müzakere zemininde birbirine aktarımı ve gelişimi ile ortaklaşan yeni kimyalar teşekkül etmektedir.

Bu yeni fikirlerin birleşerek, karışarak müzakere ve müsademe ile terfi ettiği yeni düzey, hakikate ulaşmasıdır.

Fikirlerin çatışması/farklılaşması ile müsademe/mücadele/çarpışması sonucunda iki yeni durum bizi karşılamaktadır:

Barika-i hakikat veya fitne ateşleri.

Bir sürecin/diyaloğun/reaksiyonun aynı şartlarda böylesi iki farklı sonuca varabilmesi, müzakerenin sürdürülebilir kuralları ile niyet ve pratik olarak ahlaki düzeyin yansıma zeminine göre evrilebilmektedir.

Doğru bir fikir müdavelesine sahip olmak, müdavele-i efkar düzeyinde ortaya koyacağımız yüksek ahlakla değerini bulur.

Yeni ve ortak aklın sahipleneceği güncel fikirler, serbest dolaşıma girip alıcısı ve sorgulayıcısı ile muhatap olduğu kadar bir istişare ve muaheze ahlakından bahsedebiliriz.

Geçerliliği olan ve tarihi geçmemiş bir ilacın, yeni semptomlar ve değişen hastalık belirtileri ile aynı benzerlikte bile olsa baş etmesi için yeni bir literatür taraması ve yeni ürünlere, güncellenmiş bir çözüm ile ulaşılabileceği bilinmektedir.

Buna göre herkesin ulaşabildiği, birbirine aktarabildiği ve elden ele devrettiği geçerlilik/tedavül süreci, görücüye çıkmayı andırır.

Zamanın ve zeminin yeni veriler ve değişkenler üzerinden yeniden yorumlanması ve çözümün güncellenmesi ile tedavülde kalmak mümkün.

Bu çağda tecdidi/yeniliği içinde barındırmayan bir yenileşmenin tedavüldeki ömrü, tabiri caizse raf ömrü gibi sınırlı olur.

Müdavele-i efkârın tedavüle girecek, sürdürülebilirlik sağlayacak muktezayı hâle uygun ve gerekçelere dayalı yeni hâl uygulamaları ortaya koyması gerekir.

Bir fikrin yenilik enerjisi, uygunluk kapasitesi ve çare bulma dinamikliğiyle ihtiyaca cevap verdiği oranda çağa hitap eder.

Kalıcı bir fikir;eleştirilmesine, kamuoyunun ölçmesine, lehte-aleyhte değerlendirmesine açık olduğu oranda fikir panayırlarında meraklısı ile buluşup tedavülde tutulabilir.

Müdavelenin nihai sonucu tedavülde kalabilmektir.

Bu bağlamda zamanı aşan, mekana sığmayan evrensel bir misyonun/hakikatin sürdürülebilir gerçekliği buna bağlıdır.

Bayram tadında zihin, gönül ve beden hareketliliği ile ziyaretlerin/sohbetlerin birer fikir ikramına ve muhabbet sofrasına vesile olması duasıyla, Ramazan bayramınız mübarek olsun.

İnsanlık ailesini, mazlumları ve musibetzede ile depremzedeleri hassaten maddi ve manevi dualarımızda tutmak hassasiyeti ile hayırlı bayramlar.