Şeyh Sabri, İsrail’in yıkım planını şöyle anlattı:

Mescid-i Aksa’yı yıkma hedefi istisnasız tüm işgal hükûmetleri için bir iman esası gibidir. Gizli bir anayasa maddesidir. Plan üç aşamadan oluşuyor. İlk aşama kutsal mabedimizi mekân ve zaman olarak bölmek. Bu çerçevede ilk girişimleri Bab er-Rahme (Rahme Kapısı) oldu. Orayı Havra’ya dönüştürmek istediler. Çok yoğun bir direniş olunca kapatma yoluna gittiler. Bizden istedikleri bir diğer şey ise sabah namazından ikindiye kadar bazı bölümlerin kendilerine tahsis edilmesi ve orada Yahudilerin ibadet etmesi oldu. Elbette buna da karşı çıktık, direndik. İkinci sırada mescidin bütün yönetimini, idaresini ele geçirmek var. Son merhale ise Müslümanların ilk kıblesini yerle bir etmek. Ardından yerine Siyon tapınağı yapmak. Bunun projesini dahi hazırlamışlar. Bu konuda elimizde çok önemli bilgiler mevcut.

Ramazanı huzur içerisinde ihya etmenize izin vermeyeceğiz

Siyonistlerin ramazanı özellikle tahrik ayı olarak seçmesini bir tür meydan okuma olarak yorumlayan Şeyh İkrime Sabri “Bize açıkça diyorlar ki; sizin ramazanı huzur içerisinde ihya etmenize izin vermeyeceğiz. Daha birkaç gün önce İslam tarihinde Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa’nın ardından inşa edilen İbrahim Camii’nde çıplak kadınların şarkı söylediği bir konser düzenlediler. Daha önce bu camimizde ezanı yasakladılar ve sonrasında da restorasyon bahanesi ile kapattılar. Bu yapılanlar işgalcilerin bir tür güç gösterisi ve inancımıza dönük aşağılamadır” dedi.

İslam ülkelerinin, liderleri, kurumları fillî tepkilerini de ortaya koymalı

Aynı zamanda Kudüs Yüksek İslam Komisyonu ve Alimler ve Vaizler Konseyi Başkanı olan Şeyh İkrime “Türk halkının hassasiyeti ve Erdoğan’ın çıkışı bizim için çok önemli. Esasında Mescid-i Aksa tüm İslam ümmetinin kırmızı çizgisidir. Bütün dünya Müslümanları aynı duruşu sergilemeli. Bir tane Mescid-i Aksa var ve İsrail bu kutsal mabedi yıkmak istiyor. Bu kirli plana karşı sözlü karşıtlık yanında bütün İslam ülkelerinin, liderlerin, kurumların fillî tepkilerini de ortaya koyması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Ramazanın son 10 günü zaten Mescid’e girmeleri yasak

Haftanın beş günü kutsal mescidin İsrail işgal güçlerinin baskınına uğradığını hatırlatan Şeyh İkrime Sabri "Zaten aramızda böyle bir anlaşma var. Ramazanın son 10 günü zaten Mescid’e girmeleri yasak. İsrailli yetkililerin bunu bir lütuf gibi sunması garip. Ancak bu sözlerine bugüne dek sadık kalmadılar. Yine kalmayacaklar" beyanında bulundu. 

İkrime Sabri’ye göre Irak, Suriye ve Filistin gibi İslam beldelerindeki katliamları görmeyen Batılıların, Ukrayna konusunda hemen harekete geçmesi tam bir ikiyüzlülük örneği. Mazlum Müslüman olduğunda sergilenen bu çifte standart aynı zamanda onların medeniyet kodlarının da bir göstergesi.

Türkiye