İsrail polisi tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’dan uzaklaştırılan 31 yaşındaki Filistinli İbrahim Halil, Harem-i Şerif’in kapısında kurduğu çadırda kalıyor.

12 yıldır ramazan ayının son 10 gününü Mescid-i Aksa’da itikafa girerek geçirmeyi adet haline getiren İsrail vatandaşı Filistinli Halil, bu yıl sadece iki gün Harem-i Şerif’te kalabildi.

Aynı zamanda bir psikolog olan Halil, Kudüs’e iki saatlik bir uzaklıkta olan kuzeydeki Nasıra kentinden sadece Harem-i Şerif’te ibadet etmek için geldiğini belirterek, İsrail polisinin şüphe üzerine kendisini Mescid-i Aksa’dan uzaklaştırdığını söyledi.

"Somut hiçbir gerekçe olmaksızın uzaklaştırıldım"
Halil AA muhabirine yaptığı açıklamada, 4 gündür Mescid-i Aksa’nın El-Esbat (Aslanlı) Kapısı ile Hutta Kapısı arasındaki alanda kurduğu çadırda kaldığını ifade ederek, "Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya özgürce ve rahat bir şekilde baskın düzenlemeleri için İsrail polisince ‘güvenlik’ amaçlı uzaklaştırma cezasına çarptırıldım.” dedi.

İsrail polisi tarafından bugün çadırına da el konulan ve yaklaşık 150 dolar para cezasına çarptırılan Halil, burada kalmaya devam edeceğini söyledi.

Halil, Fanatik Yahudilerin 12 yıl boyunca ramazan ayının son 10 gününde Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemediğini ancak bu yıl baskın düzenlemeye başladıklarına dikkati çekerek, “Murabıtların (gönüllü Müslüman bekçilerin) uzaklaştırılması nedeniyle bu yıl Yahudiler baskınlara başladı.” ifadelerini kullandı.

Yaklaşık 500 murabıtın Mescid-i Aksa’dan uzaklaştırıldığını, bunların bir kısmının da gözaltında olduğunu belirten Halil, “Ben de sadece şüphe üzerine, somut hiçbir gerekçe olmaksızın uzaklaştırıldım.” ifadelerini kullandı. 

"Mazlum susarsa zulüm artar"
Halil, evine gitme imkanının olduğunu ancak “zulme” karşı durmak için burada kalacağını vurgulayarak, “Ben tüm mazlumların sesinin dünyaya duyurulması gerektiğine inanıyorum. Çünkü mazlum susarsa zulüm artar.” diye konuştu.

Kurduğu çadırla "zulme" karşı mücadeleyi sembolleştirmek istediğini belirten Halil, "4 gün sonra sosyal medya, basın ve medya da çok ciddi bir etki uyandı çok şükür. Buraları ziyarete gelen yabancı turistlerde ve Kudüslülerde de bu etki oluştu. Bunun üzerine de İsrail polisi gelip çadırıma el koydu. Normal şartlarda böyle durumlarda ilk önce uyarı yapılırken, İsrail polisi doğrudan para cezası verdi. Bu da çadırda kalışımın ne kadar etkili olduğunu gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Halil, dünyada hiçbir camiden Müslümanların zorla çıkarılmadığını ancak sadece Mescid-i Aksa’da böyle bir "zulmün" yaşandığını vurgulayarak sözlerini şöyle tamamladı:

"Ben insanlar bu zulmü anlayana kadar burada kalacağım. Aralarında, kadınların, çocukların, yaşlıların da bulunduğu yaklaşık 500 murabıt uzaklaştırma cezası almış durumda. İşgalci İsrail öyle bir hale gelmiş ki hak, hukuk tanımıyor, keyfi uygulamalara başvuruyor. Mescid-i Aksa Allah’ın evidir ve Müslümanların mabedidir, Müslümanlar kendi mabetlerine özgürce girebilmelidir.”

AA