Risale Haber-Haber Merkezi

Araştırmacı-Yazar Müfid Yüksel, İran'da en önemli sorunun rejimin İslâm'ı kendisi ile özdeşleştirerek, problemlerin faturasının İslâm Dinine çıkarılması olduğunu söyledi.

Yüksel, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bu nedenle muhalefetin oluşan tüm problemleri İslam'a fatura ettiğine dikkat çekerek şöyle yazdı:

"İran'da en önemli sorun, devletin/rejimin direk İslâm'ın/Din'in kendisi ile özdeşleştirilerek, hataların/problemlerin faturasının İslâm dinine çıkarılmasıdır. Bu da ülkede din karşıtlığının dinsizliğin/ateizmin yaygınlaşmasına neden oluyor.

"Masum İmamlar-İmamiye" akidesine dayalı siyasi gelenek, İran'da inkılâb sonrasında devletin kendini, özdeş görmekten dolayı, dinin yerine ikâme etmesine ve oluşan tüm problemlerin muhalefet tarafından Allah'ın (C.C) dinine/dinimize fatura edilmesine yol açtı.

Devletlerin/rejimlerin hataları/adaletsizliklerinin faturası İslam'a çıkarılamaz. İslam tüm bu tartışma ve mülahazaların üstündedir.

İran'da muhalefetin, devletle/rejimle olan sorunlarının /çelişkilerinin faturasını yüce İslâm dinine/dinimize çıkarmaya hiçbir şekilde hakkı yoktur. Devlet/rejim İslam'a, İslami kurallara dayanabilir. Ancak dinin/inancın bizzat kendisi değildir.

İran'da muhalefet, rejim/devletle olan çelişkilerinin faturasını İslam'a çıkararak, Allah'ın (C.C) dinini sanık sandalyesine oturtmaya çalışıyor.

İran'da 30 yıl önce Mehdi Haşimi'nin idamı ve Ayetullah M. Muntazari'nin tasfiyesi rejimin en büyük hatalarından/kötülüklerinden biriydi.

İran'da 1979-80'de USA/ABD Elçiliği işgali ve radikal tutum ile ülkeyi büyük sıkıntılara sevk eden/başına belalar açan "Danişcuyân-ı Ber Hatt-ı İmam Hareketi" mensupları bugün ABD yanlısı ve laikçilik/İslâm karşıtlığı peşinde.

İran'da öteden beri Huccetiye ekolü ile Velâyet-i Fakih ekolü arasındaki çelişki ve gerilim de bugünkü olaylara zemin hazırlayan nedenlerden biri.