İnsanlardan gizlemeye çalışır ve utanırlar Allah’tan gizlemek istemez ve utanmazlar

İnsanlardan gizlemeye çalışır ve utanırlar Allah’tan gizlemek istemez ve utanmazlar

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Nisâ Sûresi 107-112. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

107-(İşledikleri günahlarla) kendilerine hıyânet edenler hakkında mücâdele etme! Muhakkak ki Allah, dâimâ ihânet eden günahkâr kimseleri sevmez.

108-(Onlar) insanlardan gizlemeye çalışırlar (utanırlar) da Allah’dan gizlemek istemezler (hayâ etmezler); hâlbuki (Allah’ın) râzı olmayacağı söz(ler)i geceleyin (gizlice) uydururlarken, O onlarla berâberdi. Çünki Allah, onların yapmakta olduklarını (ilim ve kudretiyle) tamâmen kuşatıcıdır.

109-İşte siz öyle kimselersiniz ki, haydi dünya hayâtında onlar (o hâinler)den yana mücâdele ettiniz; fakat kıyâmet günü onlar nâmına Allah ile kim mücâdele edecek, yâhut (o gün) kim onlara vekil olacak?

110-Hem kim bir kötülük yapar veya nefsine zulmeder de sonra Allah’dan mağfiret dilerse, Allah’ı Gafûr (çok bağışlayıcı), Rahîm (çok merhamet edici) olarak bulur. (*)

111-Ve kim bir günah işlerse, böylece onu ancak kendi aleyhine kazanır. Allah ise, Alîm (herşeyi hakkıyla bilen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.

112-Kim de bir hatâ veya bir günah işler, sonra da onu bir suçsuzun üzerine atarsa, o takdirde şübhesiz ki bir iftirâ ve apaçık bir günah yüklenmiş olur.

(*)“Nefsini ittihâm eden (suçlayan), kusûrunu görür. Kusûrunu i‘tirâf eden istiğfâr eder. İstiğfâr eden istiâze eder (Allah’a sığınır). İstiâze eden şeytanın şerrinden kurtulur. Kusûrunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur ve kusûrunu i‘tirâf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Kusûrunu görse, o kusur kusurluktan çıkar; i‘tirâf etse, affa müstehak olur.” (Lem‘alar, 13. Lem‘a, 90)