İktisat ve Kanaat bereketiyle yaşayan Said Nursi örneği

İktisat ve Kanaat bereketiyle yaşayan Said Nursi örneği

31 Ekim Uluslararası Tasarruf Gününe farklı bir gözle bakalım. Said Nursi hazretlerinin hayatından ve eserlerinden baktığımız zaman müsrif miyiz? Kanaatkar mı? sorusuna ne cevap verirdik?

Hazırlayan: Serdar Aslan
RİSALEHABER - Elimizdeki ve hayatımızdaki nimetleri saymakla bitiremeyiz. Çoğu zaman alışkalıklarımızın da etkisiyle nimeti nimet bilmekten de aciz kalıyoruz. Bunun için kişinin hayata ve sahip olduklarına tefekkür gözlüğüyle bakması gerekiyor.

Bugün Birinci Uluslararası Tasarruf Kongresi’nde 1924'te kabul edilen Uluslararası Tasarruf Günü. Her yıl 31 Ekim'de kutlanan Tasarruf günü temelde ekonomik maddi varlıkların tasarruf edilmesi düşüncesini taşıyorsa da kulluk bilincindeki insanlar olarak elimizdeki her nimete de bu bakış açısıyla yaklaşmamız gerekiyor. Çünkü bireyin maddi refahının önemi, ahiretini ilgilendiren manevi refahının yanında ehemmiyet ifade etmiyor.

"İktisat ve kanaat, hikmet-i İlâhiyeye tevfik-i harekettir" diyen Üstad Bediüzzaman Said Nursi hazretleri'nin İktisat Risalesi'nden kısa bir ders:

BİRİNCİ NÜKTE: Hâlık-ı Rahîm, nev-i beşere verdiği nimetlerin mukabilinde şükür istiyor. İsraf ise şükre zıttır, nimete karşı hasâretli bir istihfaftır. İktisat ise, nimete karşı ticaretli bir ihtiramdır.

Evet, iktisat hem bir şükr-ü mânevî, hem nimetlerdeki rahmet-i İlâhiyeye karşı bir hürmet, hem kat’î bir surette sebeb-i bereket, hem bedene perhiz gibi bir medar-ı sıhhat, hem mânevî dilencilik zilletinden kurtaracak bir sebeb-i izzet, hem nimet içindeki lezzeti hissetmesine ve zâhiren lezzetsiz görünen nimetlerdeki lezzeti tatmasına kuvvetli bir sebeptir. İsraf ise, mezkûr hikmetlere muhalif olduğundan, vahîm neticeleri vardır.

Yemek uzmanı Ramazan Bingöl, Yeni Şafak'ta Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin ne yiyip içtiğini yazmıştı.

İktisat, Kanaat ve bereket üzerine yaşadı

Hayatını incelediğimizde az uyuduğunu, çok çalışıp; az yemek yediğini görüyoruz. Hayatının hiçbir devresinde, ne israfın ve ne de cimriliğin izine rastlamak mümkün değil. O, tam bir iktisat, kanaat ve bereket üzere yaşadı. Zaman oldu, açlığa, fakirliğe kanaat getirdi; ama, kimseye el açmadı, yüzsuyu dökmedi, kimseden yardım dilemedi, kimsenin minneti altına girmedi. Kasten ve bilerek ne zekât aldı kimseden, ne de sadaka. Zaten o yemek için yaşamıyor; belki yaşamak için yiyordu. O'nun her lokması ilahi sıfatların okunması ve bir şükür vesilesiydi. En büyük kuvvet kaynağı olarak kabul ettiği 'hakiki ihlâs'ın gereği olarak, fikrinde olduğu gibi, hayatında da tam bir minnetsizlik hali tahakkuk etti. Az yemek yerdi ve yediği zaman da beş saat geçmeyince tekrar yemek yemezdi.

Ekmeksiz Yaşarım, Hürriyetsiz Yaşayamam!

Daha 10-12 yaşlarında iken ciddi bir riyazete başlamış, kendisine getirilen bir kâse çorbanın tanelerini karıncalara vermiş ve sadece çorbanın suyuyla iktifa etmiştir. 'Neden böyle yapıyorsun?' diyenlere verdiği cevap da ilginçtir: 'Karınca milletinde fevkalâde bir cumhuriyet fikri vardır. Bunların cumhuriyetçiliklerine mükâfaten kendilerine yardımcı olmak istiyorum' demiştir.

'Ekmeksiz yaşarım hürriyetsiz yaşayamam' diyen Bedüzzaman, Allah'tan başka kimseye minnet etmediğini de bu sözleriyle açıklamıştır şüphesiz. Bütün ömrü harp meydanlarında yahut memleket hapishanelerinde geçen, bu mücahit İslâm âlimi hakkında 'Ne yerdi, ne içerdi?' diye sormak belki biraz tuhaftır. İktisat bereketiyle yaşayan, dünya rızıklarından nasiplenmek konusunda telaşa kapılmayan Bedüzzaman, insanlar tarafından da yıllarca muhakeme edilmiştir ve özellikle de 'Ne ile yaşıyorsun' sorusuyla sıkça karşılaşmış ve bu soruya 'İktisat Bereketiyle' cevabını uygun görmüştür.

Müsrif miyiz? Kanaatkar mı?

Bediüzzaman Said Nursi'nin şu sözleri müsrif miyiz, kanaatkar mı sorusunun cevabını almak için basit bir test sorusu gibi:

"Hangi müsrifle görüşsen, şekvâlar işiteceksin. Ne kadar zengin olsa da yine dili şekvâ edecektir. En fakir, fakat kanaatkâr bir adamla görüşsen, şükür işiteceksin. "

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.