Risale Haber - Haber Merkezi

Siyer Araştırmaları Merkezi'nin düzenlediği 82 İl 82 Sahabi projesinin 32. programı Ahiler Diyar Kırşehir'de yapıldı. "Ömerce Bir Yiğitlik" başlığında, Hz. Ömer'in abisi Zeyd b. Hattab'ın anlatıldığı programa ilgi büyüktü.

Bilgiden Amele Sahabenin Örnekliği

Ev sahipliliğini Kırşehir Enderun Eğitim Derneği ve Ahi Baciyan Derneği'nin yaptığı program, Kırşehir Kültür Müdürlüğü Salonu'ndan gerçekleşti. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından selamlama konuşması yapan Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Rüştü Yeşil, projenin önemine dikkat çekerek, "bilgi çağı olan bu çağı, bilinç çağına dönüştürmemiz lazım. Bunda da Sahabenin bilgiden amele yürümesinde büyük bir örnekliği vardır. Bundan dolayı bu proje gerçekten çok mühimdir" dedi.

14 Asır Sonra Sahabenin Kokusunu Hissetmek

Daha sonra kürsüye davet edilen Muhammed Emin Yıldırım Hoca, pek fazla tanınmayan Hz. Ömer'in abisi Zeyd b. Hattab'ı çok farklı yönleri ile anlattı. Neden Kırşehir'de, Hz. Zeyd'in anlatılacağına dikkat çekerek sözlerine başlayan Yıldırım, şöyle dedi: "Hz. Ömer der ki: "Allah Zeyd'e rahmet eylesin. O her iki güzele kavuşma da beni geçti. Benden önce Müslüman oldu ve benden önce şehadete kavuştu." Evet, o iki hayırlı ve güzel şeyde kardeşi Hz. Ömer'i geçmişti. Hem Hz. Ömer'den önce Müslüman olmuştu, hem de ondan çok önceleri şehadet şerbetini içmişti. İşte Zeyd b. Hattab demek böyle bir kamet, böyle bir hayat ve böyle bir güzellik demektir. Yıllar sonra Zeyd b. Hattab, Yemame'de şehit olunca, ne zaman o taraftan bir rüzgâr esse, Hz. Ömer o rüzgârı içine doğru çeker; "Kardeşim Zeyd'in kokusu geliyor" der; o güzel şehidin gül kokusunu hissetmeye çalışırdı. Bizler de 14 asır sonra geldik; Mekke'de, Medine'de değil, Kırşehir'de, tarihteki adı ile Gülşehri'inde, Ahiler Diyarında geldik; istedik ki, Hz. Ömer gibi Zeyd'in kokusunu duyalım, kötü kokuların her geçen gün daha fazla yayıldığı şu topluma, Zeyd'in iman kokan o güzel iklimini ulaştırabilelim. Bundan dolayı burada Zeyd b. Hattab dedik."

İman Yolunda Bir Hayat

Zeyd b. Hattab'ın doğumunu, babası Hattab'ı, iman edişini ve 13 yıllık Mekke hayatını çeşitli örneklerle anlatan Yıldırım, Hz. Ömer'in Müslüman oluşuna kadar imanını ondan gizlediğini, onun iman etmesi ile de 7 yıllık zorlu bir süreç yaşadığını, daha sonra Hz. Ömer ile beraber Medine'ye hicret ettiğini anlattı. Medine'de Ensar-Muhacir kardeşliğinde Ma'n b. Adî ile kardeş kılındığını ve çok farklı bir kardeşlik hukukunu temsil ettiklerine dikkat çekti.

Cihad Meydanlarında

Hz. Zeyd'in, Peygamberimizle beraber tüm gazvelere katıldığını söyleyen Yıldırım, Bedir'den, Uhud'dan ve diğer savaşlardan hatıralarını anlattı. Hele onun Ensar kardeşi Ma'n b. Adî'nin Bedir'de ganimetlere karşı tavrı gerçekten çok mühimdi; bu örnek anlatılınca salonda çok farklı bir hava oluştu. Halifeler döneminde yalancı peygamber Müseylemetü'l-Kezzab ile olan savaşa katılıp, orada da kahramanca savaşan Hz. Zeyd'in şehadet şerbetini orada içtiğini söyledi.

Yemame'den Cennet'e…

Zorlu bir savaş olan Yemame'de İslam ordularının sancağını taşıyanın Hz. Zeyd olduğunu söyleyen Muhammed Emin Yıldırım Hoca, asabiyetin ne kadar kötü bir şey olduğunu, Müseyleme ordusunun asabiyet ve ganimet hırsı ile bir araya geldiklerine dikkat çekti. Savaş meydanında Hz. Zeyd'in nasıl bir duruş ortaya koyduğunu da anlatan Yıldırım, onun çok sevdiği ve arzuladığı şehadete o savaşta kavuştuğunu söyledi.

Hz. Ömer'in Unutmadığı Kardeşi…

Hz. Ömer'in abisini hiç unutmadığını söyleyen Yıldırım, nasıl her hatırladığında gözyaşlarına boğulduğunu, onu hep hayırla yâd ettiğini örneklerle anlattı. En son ders boyunca anlattığı isimler üzerinden örnek ve ibret şahsiyetleri ayırarak, o şahsiyetler üzerinden alınması gereken derslere dikkat çekerek sözlerini noktaladı.

Program Kırşehir Merkez Vaizi Gürsel Bayram Hocanın yaptığı dua ile son buldu.