Bütün hayatını Risale-i Nur hizmetine vakfeden Hüsnü Bayramoğlu Ağabey, özel hayatı ile ilgili hususları konuşmak istemez, sürekli iman ve Kur’an hizmeti ile ilgili hususları nazara vermeye çalışırdı. Fakat bütün bunlara rağmen zaman zaman özel hayatı ile ilgili olarak bazı konular nazara verilerek, bazı yanlış bilgilerle kafa karıştırılmak istendiği de olmuştur. Biz de burada bu tür yanlış bilgilerin ve kafa karıştırma gayretlerinin önüne geçmek için kısa bazı notlarla konuya değinmek istiyoruz.

İstanbul’daki çalkantılı ve siyasi ahvalden uzaklaşmak isteyen Hüsnü Ağabey önce Safranbolu’ya ve daha sonra Karabük’e yerleşmiştir. Karabük Demir Çelik İşletmesinde çalışmaya başlamış ve emekli olana kadar burada ikamet etmiştir. Ancak bu sürenin de önemli bir kısmında Hizmet Vakfı’nın başkanlığını yürütmeye devam etmiştir.

Karabük’te olduğu dönemde bile bütün Türkiye’yi birçok defalar dolaşmış, medreseler açmış, sadakat, tesanüt, muhabbet ve uhuvvetin tesisi ve devamı için büyük gayret göstermiştir.

Hüsnü Ağabey, 1978 yılında evlenmiş, biri erkek, diğeri kız iki evlat sahibi olmuştur. Üç yıl kadar evli kaldıktan sonra ayrılmış ve çocuklarını kendi yetiştirmiş ve kendi kontrolü altında büyümeleri için özel bir gayrette bulunmuştur. Emekli olduktan sonra bir müddet Ankara’da ikamet etmiş ve 1997 yılından itibaren İstanbul’a taşınarak, vefatına kadar hizmetlerine burada devam etmiştir.

***

Hüsnü Bayramoğlu Ağabey, çeşitli vesilelerle ve ihtiyaç hâsıl oldukça lahika mektupları neşreder ve kardeşleri ile bazı güzel gelişmeleri ve hizmet haberleri paylaşmaya gayret ederdi. Yazdığı lahikaları da ortalıkta dolaşan spekülasyonlara hiç aldırmadan (Bediüzzaman Said Nursi’nin hizmetkârı ve talebesi) diye imzalar ve bu sıfatı kullanmaktan hoşlanırdı. Hastaneye yatmadan kısa bir süre önce Miraç Kandili münasebetiyle bir lahika neşretmiş ve şu hususlara değinmişti:

Kıymetli Kardeşlerimiz,

Cenab-ı Hakk’a nihayetsiz hamd-u senalar olsun ki Nurun her tarafta galibane fütuhatı hem nur talebelerinin hizmet-i imaniyedeki muvaffakiyeti, Nurların neşir ve intişarı ve şimdi umum müstakim cemaatimizin mabeyninde husule gelmeye başlayan tam tesanüd, vifak ve ittifak, uhuvvet ve muhabbet sizlerin sebat ve sadakatınızla ve Nurlara tam kanaatınızla kemal ve devamdadır.

Biliniz ki şu hal ve bu keyfiyet masonların, zındıkanın ve ehl-i dalaletin belini kırıyor. İnternetten yaptığımız dersleri misal alarak diyorum ki üniversite hocalarından talebelerine, esnafından fedakar kahraman vakıflara ve hizmette sebkat etmiş müstakim nur talebelerine ve hem diyanet camiasının meşhur kurra hafızlarından memleketimizin erbab-ı ilmine kadar bir ekranda omuz omuza, meslek ve meşrepleri muhtelif olduğu halde Nurun dersinde bir ve beraber olmak manası başta Üstadımız olmak üzere semavat ehlini dahi tebriklerle takdirlerine mazhar ediyor, ruhaniler alkışlıyor.

Üstadımızın bize son Urfa seyahatinde beşaret verdiği mana ki “kardeşlerim hiç endişe etmeyin, Risale-i Nur Anadolu’da neşir ve intişarıyla masonların zındıkların belini kırmıştır!” hakikati umum ehl-i iman arasında hakiki tesanüd ve muhabbetin vücuduyla tahakkuk etmektedir. Bir musibet-i amme halini alan salgını çok cihetlerle rahmetlere (Hakkınızda hayırlı olduğu halde bir şeyden hoşlanmamış olabilirsiniz. Sizin için kötü olduğu halde bir şeyden hoşlanmış da olabilirsiniz Bakara-216) sırrına mazhar eyleyen Rabbimize hamd ederiz. Cenab-ı Hakk’ın nev-i beşere bir ihsanı olan internetin de şükrünü eda nevinden Nur Talebeleri Risale-i Nur’u kemal-i sadakatla okuyup hava sahifesinde neşrettiler. Hem “Bu mübarek ayların hürmetine ve pek çok sevab kazandırmalarına itimaden sabır ve tahammül içinde şükür ve tevekkül etmek ve (kadere iman eden, kederden emin olur) düsturuna teslim olmak elzemdir, vazifemizdir.” diyen Nur talebeleri her şeyde rahmetin izini, özünü, yüzünü görmeye gayret ettiler.

Aziz Kardeşlerimiz, Memleketimizde ve sair bilad-ı islamiyede ve hariçte devam eden hizmetlerinizi, bu geceki leyle-i miracınızla birlikte tebrik ederiz.

Bu vesile ile bilhassa şuhur-u selasenin başında şehid olan kahramanlarımıza ve geçtiğimiz hafta helikopter kazasıyla şehid olan kumandan ve mehmetçiklerimize rahmet diliyor, dualar ediyor, sizlerin de leyle-i miracınızı tebrik ediyorum. Cenab-ı Hak bu geceyi Hz. Üstadımızın beyan buyurdukları gibi leyle-i kadir hükmünde kabul eylesin ve âlem-i islam ve memleketimizin saadetli günlerine vesile eylesin.

Bediüzzaman Said Nursi’nin hizmetkârı ve talebesi Hüsnü Bayramoğlu

***

Hüsnü Bayramoğlu Ağabey rahatsızlandığı için 20 Mart 2021 tarihinde Kovid-19 testi yaptırmış ve testin ardından şu kısa açıklamayı yapmıştı:

"Kıymetli Kardeşlerim, dün yaptırdığım Kovid-19 testim pozitif çıktı. Bu vesileyle Cenab-ı Hak’tan maddi manevi hastalıklarımıza acil şifalar ihsan etmesini niyaz eder, müstecab dualarınızı beklerim."

Yaşlı olması ve bazı hastalıklarının bulunması sebebiyle Hüsnü Ağabey, bu gelişmenin hemen ardından hastanede tedavi altına alındı. Dört gün boyunca durumunda herhangi bir iyileşme görülmeyen ve daha da ağırlaşan Hüsnü Ağabey, yoğun bakım ünitesine yatırılarak entübe edildi.

Hüsnü Bayramoğlu Ağabey, yoğun bakımda yaklaşık yirmi beş gün entübe olarak tedavi gördüğü hastanede 18 Nisan 2021 günü saat 22.30’da vefat etti. 20 Nisan 2021 Salı günü Öğle Namazını Müteakip Eyüp Sultan Camiinde kılınan ve pandeminin bütün olumsuz şartlarına rağmen mahşeri bir kalabalığın katıldığı cenaze namazının ardından, vasiyeti üzerine Abdullah Yeğin ve Mustafa Sungur Ağabeylerin medfun olduğu yerde ve hemen onların bitişiğinde Eyüp Sultan Kabristanında defnedildi.

***

İhvan-ı Müslimin Cemaati, Hüsnü abinin vefatından sonra aşağıdaki taziye mesajını yayınladı:

“Ey huzur içinde olan nefis! Sen O’ndan razı, O da senden razı olarak Rabbine dön! (İyi) kullarımın arasına gir. Cennetime gir.” (Fecr Sûresi 27-30)

İhvan-ı Müslimîn cemaati olarak, muhterem Türk âlimi Bediüzzaman Said Nursi’nin önde gelen talebelerinden ve izinden giden Hüsnü Bayramoğlu’nun kovid hastalığı nedeniyle 6 Ramazan 1442, 18 Nisan 2021 Pazar günü, 86 yaşında İstanbul’da İslam’a fedakârane hizmetle geçen bir ömrün ardından vefatını derin bir teessürle öğrendik.

Merhum, Türk İslam cemaatleri arasında ve Türkiye devleti tarafından saygıyla anılan bir şahsiyetti ve Said Nursi’nin -Rahmetullahi Aleyh- hayattaki son talebesi ve cemaatin meşveret üyesi olması itibariyle çok talebesi ve sevenleri vardı.

Cenab-ı Allah’tan onu peygamberler, sıddıklar, şehidler ve sâlih kişilerle beraber Firdevs cennetinin en yüksek makamlarına almasını niyaz ederiz.

İhvan-ı Müslimîn cemaati olarak, Başta Türkiye Devletine, evlatlarına, Nur talebelerine ve sevenlerine taziyelerimizi sunar, Cenab-ı Allah’tan sabr-ı cemil vermesini niyaz ederiz.

إنا لله وإنا إليه راجعون

İhvan-ı Müslimin-9 Ramazan 1442-21 Nisan 2021

Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin hayatta kalan en son varis ve vekili olan Hüsnü Bayramoğlu Ağabey, 86 yıl süren uzun ve bereketli hayatı boyunca iman ve Kur’an hakikatlerine, Üstad’ının vasiyet ve çizgisine azami bir şekilde sadık kalma gayret ve cehdi ile hizmet etti.

Rabbim mekânını cennet ve makamını ali eylesin.