Yazda ne yazılır ne yapılır, ne okunur? Gezmek, lezzetlenmek varken, zevkler çağırırken, sokaklar et teşhirliğine dönmüş, haya buharlaşmış edep kuraklığın yaşanırken...

Sahi yanan ormanlar mı?

Toprak kirli, su kirli, hava kirli; öncesinde kim kirli?

Suçlu inekler mi? Güya çıkardıkları gaz atmosferi kirletiyormuş! Şirk eliyle beşer suçu kendinde değil de dışarıda ve uzakta arıyor, arızanın kendinde olduğunu fark etmiyor, arzı zulmüyle tarumar ediyor!

İklimi güya tamir ediyor! Bulaşık elini, zulüm ayağını çekse insan da tabiat da rahatlayacak!

Konfor uğruna, enerji kaynaklarına erişme adına ne zulümler işleniyor; Gazze gözlerimiz önünde cereyan ediyor; oraya atılan bombalar çevreyi kirletmiyor mu insanları öldürmüyor mu?

Nagazaki ve Hiroşima’ya atılan bombalar çevreyi korumak, zulmü sonlandırmak, adaletin tesis etmek için mi atıldı? Çevreye verdiği zarar halen devam ediyor...

Suçlu ineklermiş!

İnek bile olamayacak aşağılıklar dünyaya nizam vermeye çalışırsa böyle olur; cahillik ve zalimliklerini ortaya koyarlar.

İki dünya savaşını inekler mi çıkardı, keza Çernobil faciasını ve daha nicelerini...

Çocuk katilleri inek katilliğine hazırlanıyor, bir zamanlar kuş gribi altında nice tavuk itlaf edildi, 2019 salgını şaibeden kurtulmuş değil, aşılar sorgulanıyor!

Anlaşılan yeni atraksiyon içindeler, dünya damının üstüne çıkmış istedikleri gibi yönlendiriliyorlar; gaflet uyuşturucusundan uyanmayan çoğunluk var olduğu müddetçe bu oyunlar bitmeyecek gibi.

Sanala gömülmüş yığınları dilediği yöne yönlendiriyor; yiyeceğine, içeceğine, giyimine, düşüncesine istediği gibi karışıyor modern firavunlar; galip olacak olanlarsa Musa’nın (a.s.) izinden gidenler vesselam.