Hücrenin yaşamını düşünüyorum aklım duruyor

Hücrenin yaşamını düşünüyorum aklım duruyor

Bir şeyi gördük. Allah insanları öyle bir yaratıp, öyle bir bilgi vermiş ki bir hücrenin yaşamını düşünüyorum da aklım duruyor

Çukurova Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oktay Kadayıfçı, "Allah insanları öyle bir yaratıp, öyle bir bilgi vermiş ki bir hücrenin yaşamını düşünüyorum da aklım duruyor. Hücre bir fabrika gibi" dedi.

Adana Büyükşehir Kent Konseyi Engelli Meclisi ve Talasemi Federasyonu'nun ortaklaşa Taşköprü Otel'de düzenlediği sempozyumda 'Kordon Kanı Bankacılığı' konusundaki sunumunda Kafayıfçı, hayal etmenin bilgiden çok daha önemli olduğunu ifade etti. Hayal edilen her şeyin inanılmaz biçimde gerçekleştiğini dile getiren Kadayıfçı, "En çok bilen daha hiçbir şey bilmiyor. Bütün bu teknolojide biz doktorlar neyiz? Doktorlar bir yere girip bir hastalığı tedavi eden insanlar olmamalıyız. Tıbbi bilgisi fazla insanla gerçek hekim arasında çok fark var. Biz hastanın sağlık sorununa bağlı yaşam kalitesini artırmalıyız. O insanın yüreği, duyguları ve toplum içinde yeri var. Hastayı tedavi ederken öyle bir hatalı konuşursun ki o intihar eder. Doktor olduğunuz zaman yaşam kalitesini artırmalı." şeklinde konuştu.

Artık yaşam süresinin uzadığını ve erken ölümlerin azaldığını açıklayan Kadayıfçı, ortalama ömrün Avrupa'da 80, Japonya'da 85 Amerika'da 81, Afrika'da hala 55 yıl olduğuna dikkat çekti. Kadayıfçı, şöyle devam etti: "Bir şeyi gördük. Allah insanları öyle bir yaratıp, öyle bir bilgi vermiş ki bir hücrenin yaşamını düşünüyorum da aklım duruyor. Hücre bir fabrika gibi. Gerekli malzemeyi alıyor, enerjiyi temin ediyor. Örneğin bir hormonu imal ediyor. Ve onu salıyor, o gidiyor belli yerlerde belli işler yapıyor. Biz hücreler birbirileriyle konuştuğunu öğrendik. Hücre bu maddelerle düşünüyor veya yaptığından ders alıyor ya da uzağa mesajlar veriyor. (Bakın bebek gelecek rahmin içini hazırla, diyor; endokrin mekanizma) Düşünün bir hücreden bir insan yapılıyor. Bu hücre kendi kendine belli şeyler yapıyorsa, bunu nasıl yaptığını öğrenirsek, bunları laboratuvarda yaptırabilirsek, o kişinin kök hücresinden (insan yapıldığına göre) kalp, dalak, karaciğer yapamaz mıyız? O zaman organ naklinde sıkıntı çekmeyeceğiz. Tıp ilerledikçe cerrahi azalıyor. İlerde sezaryen, travma ve kozmetik gibi şeyler hariç ameliyat kalmayacak. Her hücre kök hücreden meydana geliyorsa, madem tamir için vücudumuzda kök hücreler saklanmış ise acaba bunlar kullanamaz mıyız? Kök hücre, gen ve nano teknoloji 21. yüzyılın en önemli tedavi modeli olacak. Bilimsel aşamalar zamanın küpüyle ilerliyor."

Cihan

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum