Hendeklerde yananlar müminler mi kafirler mi?

Hendeklerde yananlar müminler mi kafirler mi?

Ashab-ı uhdud kimlerdir? Bir yerde, ashab-ı uhdud için Allah'a inanmayanları ateşli hendeklere atan kafir bir topluluk yazıyor.

Buruc Suresinde zikredilen “Ashâbu’l-Uhdûd” kıssasından kimlerin kastedildiği ile ilgili farklı görüşler ve rivayetler serdedilmişse de Kuran’da bu konu, açıkça zikredilmemiştir.

Zira, Kuran kıssalarında temel amaç tarihi olayları ayrıntılarıyla ortaya koymak değil, ibret, ders ve dinî mesaj vermektir. (1)

Taberî (ö. 310/923), Ashâbu’l-Uhdûd kavramından kimlerin kastedildiği ile ilgili olarak ehl-i ilmin ihtilafa düştüğünü ifade etmekte ve bu konuda iki farklı görüşün bulunduğunu aktarmaktadır. (2)

Bir kısmına göre onlar hendeklerde işkenceye maruz kalan Ehl-i Kitaptan müminler iken diğerlerine göre ise müminlere işkence yapan kafirlerdir. (3)

Zira األخدود أصحاب قتل ayetindeki “kutile” lafzı, her iki manayı vermeye de elverişlidir. (4)

Birinci görüşü savunanlar Hz. Suheyb’ten gelen meşhur rivayeti esas almakta (5) ve maktul olanların müminler olduğunu söylemektedirler.

İkinci görüşü savunanlar ise Reb’ b. Enes’ten gelen rivayete dayanmaktadırlar. Bu rivayette zalimler, müminleri ateşe attıklarında ateş, müminleri yakmadan evvel Yüce Allah onların ruhunu aldı. Daha sonra ateş hendeğin başında duran kafirleri sardı ve onları yaktı. Bu görüşü benimseyenler, الحريق عذاب ولهم جهنم عذاب فلهم ayetini, “Onlar için (ahirette) cehennem azabı vardır. (Dünyada da) yakıcı bir azap vardır.” şeklinde tevil etmişlerdir. (6)

Hz. Ali’ye göre Ashabu’l-Uhdûd, Habeşistanlılar; İkrime’ye göre, Nabatlılar; İbn Abbas’a göre ise hendeklerde ateş yakarak insanları katledenler İsrailoğullarıdır. (7)

Alusî (ö. 1270/1854), kıssa ile ilgili rivayetleri zikrettikten sonra rivayetler içerisinde en sahih olanın Suheyb’in rivayeti olduğunu diğer rivayetlerin de vuku bulmuş olabileceğini ifade eder. (8)

Kurtubî, “ilgili rivayetler değişik de olsa, manaları birbirine yakındır.”demektedir. (9)

Razi ise, önemli gördüğü rivayetleri aktardıktan sonra şu önemli tespiti yapar: “Buna göre şayet, ‘Bu rivayetlerin birbiriyle çelişmesi, bunların yalan ve uydurma olduklarına delalet eder’ denilirse, biz deriz ki, bu rivayetler arasında bir çelişki yoktur. Ayrıca Uhdud kelimesi, her ne kadar müfred (tekil) ise de bu ifadeyle cem’ (çoğul) manası kastedilmiştir. Müfret kelimelerle cemi manasının kastedilmesi, Kuran’da sık kullanılan bir üslûptur.” (10)

Halkı hendeklere doldurarak öldürme olaylarının tarihte çeşitli zamanlarda meydana geldiği anlaşılmaktadır. İbn Ebu Hatim’in naklettiğine göre Yemen’de Tübba‘, Bâbil’de Buhtunnasr, Kostantaniye’de Kral Konstantin devirlerinde benzeri olaylar görülmüştür.

Kuran-ı Kerîm’de bu kıssa, müminlere eziyet eden müşriklerin ibret almaları ve müminlerin de sıkıntı ve zorluklar karşısında sabır ve tahammül göstermeleri için zikredilmiştir.

Dipnotlar:
1) Çetin, Abdurrahman, Kur’ân İlimleri ve Kur’ân-ı Kerim Tarihi, İstanbul: Degâh Yay., 2012, s. 269.
2) Taberî, Câmiu’l-Beyan, XV, 134.
3) Taberî, Câmiu’l-Beyan, XV, 134-135.
4) Nehhâs, Ebu Ca’fer Ahmed b. Muhammed b. İsmail, İ’râbu’l-Kur’ân, Thk. Zuheyr Ğâzî Zâhid, Beyrut: Mektebetu’n-Nahdati’l- ‘Arabiyye, 1409/1988, V, 192.
5) Müslim, Zühd, 73; Tirmizî, Tefsîr, 77; Müsned, VI, 16-18)
6) Tâberî, Câmiu’l-Beyan, XV, 137. Zemahşerî, Keşşâf, IV, 732; Râzî, et-Tefsîru’l-Kebîr, XXXII, 119; Ebu’s-Su’ûd, İrşâd, V, 855.
7) Suyûtî, ed-Durrû’l-Mensûr, VI, 553.
8) Alûsî, Rûhu’l-Me’ânî, XV, 114.
9) Kurtubî, el-Câmi’ li Ahkâmi’l-Kur’an, X, 247.
10) Râzî, et-Tefsîru’l-Kebîr, XXXII, 118.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.