Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "5199 sayılı Kanunda yer alan bazı hayvan hakları ihlallerine karşı uygulanacak cezaların caydırıcı olması maksadıyla bazı fiillerin kabahat kapsamından çıkarılarak suç kapsamına alınması ve hapis cezası uygulanmasıyla ilgili düzenleme gerekiyor" dedi.

Bakan Eroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıkladığı 64. Hükümet Eylem Planı'nda yer alan 6 ay ve 1 yıl içinde gerçekleştirilecek reformlardan Bakanlığın sorumluluğunda olanlarla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
 
"Hayvan hakları en geniş hukuki çerçevede korunacak" eyleminin 1 yıl içinde gerçekleştirilecek reformlar içinde yer aldığını aktaran Eroğlu, özellikle şehirlerdeki hayvanların haklarının en geniş hukuki çerçevede korunması ve gerekli idari tedbirlerin geliştirilmesinin sağlanacağını belirtti.
 
Zaman içerisinde, 5166 sayılı Hayvanları Koruma Kanunun uygulanmasında Bakanlık tarafından bazı eksikliklerin tespit edildiğini belirten Eroğlu, gelen talepler doğrultusunda kanunda gerekli iyileştirmelerin yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
 
Bakanı Eroğlu, şöyle devam etti:
 
"Öncelikle hayvanlara kötü muamelenin önlenmesi gerekiyor. 5199 sayılı Kanunda yer alan bazı hayvan hakları ihlallerine karşı uygulanacak cezaların caydırıcı olması maksadıyla bazı fiillerin kabahat kapsamından çıkarılarak suç kapsamına alınması ve hapis cezası uygulanması ile ilgili düzenleme gerekiyor. Bu çerçevede, hayvanlarla cinsel ilişkide bulunmak, hayvanlara işkence yaparak öldürmek, tehlikeli köpek ırklarını sahiplenmek fiillerinin suç kapsamına alınması ve hapis cezası teklif edilmiştir. Bakanlık, yabani ya da evcil ayrımı yapmaksızın bütün hayvanların yaşama haklarının korunması için çalışmaktadır. Gayemiz el ele vererek hayvanların hayat hakkına destek vermek ve sürdürülebilir bir çevre ve geleceği hep birlikte tesis edebilmektir."
 
Yöneticileri çiftçilerden oluşan sulama birlikleri oluşturulacak
 
Bakan Eroğlu, eylem planında yer alan sulama birliklerinin yeniden yapılandırılması hakkında şu değerlendirmeyi yaptı:
 
"Denk bütçeli, bakım onarım çalışmalarını ihmal etmeden, yeterli düzeyde yapan, enerji giderini karşılayabilen, kamu ciddiyeti ile özel sektör süratini bir arada taşıyan, üyeleri ve yöneticilerinin tamamı çiftçilerden oluşan, çiftçiye hizmette alabildiğine serbest fakat tesisi korumada ve kaynak kullanımında sıkı denetim yapan bir 'sulama birliği' oluşturulmasını hedefliyoruz."
 
Eroğlu, 6 ay içinde çıkarılması planlanan "Su Kanunu"na ilişkin "Su mevzuatı, günümüz ihtiyaçlarına cevap veremiyor, halen 1926 tarihli Sular Hukuku Kanunu geçerli. Yetki ve sorumluluklar karmaşasını ortadan kaldırmak için Su Kanunu çıkarılacak" dedi.
 
Yeni çıkarılacak kanunla suyun yönetiminin Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi ile uyumlu hale getirileceğini anlatan Eroğlu, suyun miktar ve kalite olarak birlikte ve havza esaslı yönetileceğine dikkati çekti.
 
"Su yönetimindeki çok başlılık azaltılacak"
 
"Yetki ve sorumluluk karmaşası, ortadan kaldırılacak" diyen Eroğlu, su konusunda yetki sahibi kurumların aynı zamanda sorumlu olacağını belirtti. Su yönetimindeki dağınıklığın giderileceğini ifade eden Eroğlu, planlar ve projeleri hazırlayan kurumun, aynı zamanda uygulamaların gerçekleştirilmesinden, tedbirlerin alınmasından, su kalitesinin izlenmesinden denetimin yapılmasından ve yaptırım uygulanmasından sorumlu olacağını aktardı. Eroğlu, "Su yönetimindeki çok başlılık ve bürokrasi azaltılacak, daha hızlı ve seri karar alınacak, uygulanacak" dedi.
 
Havza, taşkın ve kuraklık yönetimi planlarının hazırlanacağını söyleyen Eroğlu, uygulamalar için yasal altyapı kurulacağını, suyun daha tasarruflu ve verimli kullanılmasının sağlanacağını dile getirdi. ​Eroğlu, "Az bütçe ve personelle daha fazla noktada daha çok kirlilik çeşidi, AB ile uyumlu şekilde izlenecek. Su Yönetimi Bilgi Sistemi kurularak, kurumlar ve akademisyenlerin, daha fazla bilgiye, daha hızlı ulaşmaları sağlanacak. Yer altı ve yer üstü suları birlikte dikkate alınarak aynı Bakanlık tarafından planlanacak" diye konuştu.
 
Biyolojik çeşitliliğe "tek statülü" koruma
 
Tabiatı ve biyolojik çeşitliliği korumaya yönelik yasal düzenleme yapacaklarını belirten Eroğlu, şunları kaydetti:
 
"Taslak kanun, biyolojik çeşitliliğin ve tabii değerlerin korunmasını, koruma altına alınan alanların belirlenmesini, iyileştirilmesini, yönetilmesini ve geliştirilmesi ile bu alanlara ilişkin her türlü izin, izleme ve denetim faaliyetlerine ilişkin düzenlemeleri kapsamaktadır. Taslak kanunun getirdiği yenilikler ise korumada tek statü öngörülmesi, korunan habitat ve türlerle ilgili envanter oluşturulması, habitat ve tür koruma alanlarının belirlenmesi, habitat ve türlerin elverişli statüde korunması, ihtiyatlılık ilkesinin benimsenmesi, izlemeye dayalı koruma yaklaşımı, tabiatı koruma ağının oluşturulması, karar alma sürecinde şeffaflık ve yeterli düzeyde katılım öngörülmesi, korunan alanlarda plan ve projelere ekolojik etki değerlendirmesi yapma zorunluluğu getirilmesi ve ekosistem iyileştirilmesi şeklinde olacak."
 
(AA)