Haydar Başgillerin 'Atatürk o sözleri Risale-i Nur için söylemiş' kıvırtması

Haydar Başgillerin 'Atatürk o sözleri Risale-i Nur için söylemiş' kıvırtması

Haydar Baş ve avanelerinin M. Kemal'i peygamber ilan etmeleri yakındır!

İbrahim Mert'in haberi:

RİSALEHABER-Haydar Baş ve avanelerinin M. Kemal Atatürk'ün Allah'ı, İslam'ı, Peygamber Efendimizi inkar eden sözlerini tevil etmek için atmadıkları takla kalmadı. 

Fatih Sultan Mehmet'i "dinsiz", Atatürk'ü "hafız" ilaz eden Haydar Baş ve avaneleri yalanda sınır tanımıyor. Avanelerinden "ilahiyatçı" diye sunulan Müslim Karabacak, "Atatürk'ün “Gökten indiği sanılan dogmalar” sözünü Said-i Nursi'nin kitapları için söylediğini" iddia etti.

ATATÜRK, RİSALE-İ NUR'U KASTETMİŞ-MİŞ!

Yeni Mesaj Gazetesi tarafından Adana'da düzenlenen Atatürk Vatandır Sempozyumu’nda konuşan İlahiyatçı-Yazar Müslim Karabacak'ın akıllara durgunluk veren sözleri şöyle:

“Atatürk “Gökten indiği sanılan dogmalar” sözünü Said-i Nursi'nin kitapları için söylemiştir. Merhum Mustafa Kemal Atatürk'ün Kur'an-ı Azimüşşan ile ilgili ‘gökten indiği sanılan hurafeler’ tabirini kullandığı söylenir. Bu yalandır. Merhum Mustafa Kemal'in ne kadar dindar olduğunu, yetiştiğini ve büyüdüğünü, son nefesine kadar bu halden ayrılmadığını bize en güzel şekilde Prof. Dr. Haydar Baş, Hoş Geldin Atatürk kitabında önümüze koymuştur. Bundan birilerinin şiddetle rahatsız olması normaldir. Mustafa Kemal Atatürk'ün karşı çıktığı anlayış o dönemin FETÖ'sü olan Said-i Nursi'nin zırvalarıdır. Bugün Fetullah Gülen neyse Mustafa Kemal'in zamanındaki Said-i Nursi de odur. Said-i Nursi'ye göre Kur'an Said-i Nursi'yi ve onun eserlerini müjdelemek için inmiştir (haşa) Atatürk'ün 'gökten indiği sanılan hurafeler'den kastı bunlardır, Kur'an değildir."

MURAT BARDAKÇI: KIVIRMAYIN! ATATÜRK O SÖZÜ KUR'AN İÇİN KULLANDI

Bu söz geçmişte de bir çok defa gündeme geldi. Bir kaç cılız sesin dışında kimse bunun M. Kemal'e ait olmadığını iddia edemedi. Tarihçi Murat Bardakçı canlı yayında Atatürk'ün bu sözle Kur'an-ı Kerim'i kastettiğini üzerine basa basa anlatmıştı.

Bardakçı, Haber Türk tv'de 15.11.2014 tarihinde yayınlanan Tarihin Arka Odası programında Atatürk'ün “Gökten indiği sanılan dogmalar” sözüyle Kur'an-ı Kerim'i kastteiğini belirterek, "Bunu niye saklıyoruz Allah aşkına, kıvırmayalım. Kur'an'a hurafe diyor. Materyalist bir konuşmadır o. Allah aşkına yapmayın bunu. O metni Afet hanımın çıkardığı medeni bilgiler kitabında çok daha ağırları vardır. Hayır öyle demek istemiyor böyle demek istiyor gibi saçma bir şey getirmeye gerek yok. Bilimsellikten uzaklaşmayalım. Bunlar dine reddiyedir efendim. Bunu açık açık söylemek lazım" demişti.

Bardakçı'nın HaberTürk'teki yayınının videosu:

BARDAKÇI: ATATÜRK DİNE REDDİYE YAZMIŞTI, ATEİST METİNLERDİR

Bardakçı, aynı programda Atatürk'ün buna benzer yazılarından da örnek verdi:

“İkra, Bismi, Rabbi safsatasını esas tutmuş olan Araplar, uygar dünyada, bilhassa Türk zengin uygar bölgelerinde bu ilkel ve cahiliyet devrinin simgesi olan ilkeye dayanarak yapmadıkları tahrifat kalmamıştır. Bu zihniyetle hareket edenler Islam’dan önce evrensel Türk uygarlığının bütün belgelerini imha etmekte engel görmediler. Yazacağınız Islam tarihinin de bu doğrultuda toplayabileceğiniz belgelere dayanarak açıklanmasını önemli görürüm.”

"Atatürk beyni sulanmış hafızların dini diyor. Bunu niye saklıyoruz. Ne olur kıvırmayalım artık. Senelerdir Türkiye'de bu yapılıyor. Afet hanımkın el yazısı ile yayınladığı metinler ateist metinlerdir. Adamın kendi yazdığını okumak düşmanlık oluyormuş. Kendi kendine düşmanlık yapıyormuş adam. 

Aynı sözlerin TBMM'de sarfedildiği belgelerde de sabittir. İşte Meclis tutanağı:

ataturk_dogma1.jpg

“M. Kemal Atatürk TBMM Zabıt Ceridesi, cild 20, Içtima 1, 1.11.1937, sayfa 3. Büyük Millet Meclisi Kütüphanesi”

ATATÜRK'ÜN KENDİ EL YAZISINDA PEYGAMBERİMİZE DAİR SÖZLERİ

M. Kemal’in, “Lise Tarih” kitabı için 1930 yılında eliyle yazdığı birçok sayfanın arşivlerde bulunduğu erbabına malumdur. İşte bu kitap için kaleme aldığı yazılar arasında Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz ve İslamiyetin doğuşu hakkında şöyle demektedir:

“Kur'an sureleri Muhammede açık semada peyda olmuş bir şimşek gibi günün birinde, birdenbire bir taraftan inmiş değillerdir. Muhammedin beyan ettiği sureler uzun bir devirde dinî tefekkürlerinin (düşüncelerinin) mahsulü olmuştur. Muhammet bu surelere birçok çalıştıktan ve tedkikler (incelemeler) yaptıktan sonra edebî bir şekil vermiştir. Mamafi (Bununla birlikte) kendisini tahrik eden batınî amilin (etkenin) yukarda söylediğimiz gibi tabiatın üstünde bir vücut olduğuna kani idi. (Yani “Allah var” zannediyordu). Muhammedi harekete geçiren ilk amil samimî heycanlar olmuştur. Muhammet daha sonra irticalen dinî hitabede bulunan bir vaiz oldu. Vaizlikten nebiliğe, nebiliktende nihayet Allahın Resulü haline geçti. İçinde yaşadığı insanların manevî menfaati için ve büyük bir hakikat namına mücahedeye atılmış olan Muhammet, sonunda dinî bir imparatorluğun mutlak reisi ve bütün dünyaya hakim olmak iddiasını besliyen muharip bir dinin müessisi sıfatı ile ömrünü bitirdi. Bu iki netice münhasıran Muhammedin kendi manevî ve fikrî kuvvetinin mahsulü idi.” (Kaynak: https://belgelerlegercektarih.com/2012/06/24/m-kemal-ataturkun-gokten-indigi-sanilan-kitaplar-sozunu-savunanlarin-iddialarina-reddiye-cevap/ )

ataturk_elyazisi.jpg

Bu belgeler Anıtkabir Kütüphanesi’ndedir. Fotokopisi, Türk Tarih Kurumu’nda ve Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı Askeri Tarih ve Stratejik Etüdler Başkanlığı arşivindedir…
 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
5 Yorum