ABD Ulusal Bilimler Akademisi tarafından yapılan çalışmanın sonuçlarının yer aldığı raporda, 2017'de Havana'da görevli Amerikalı ve Kanadalı diplomatlarda görülen baş ağrısı, baş dönmesi ve bilişsel bozukluk gibi belirtilerin akla en yatkın açıklamasının "yönlendirilmiş, darbeli radyo frekans enerjisi" olabileceği ileri sürüldü.

Bu açıklamanın, daha önce getirilen tropikal hastalık veya psikolojik sorunlar gibi açıklamalardan daha mantıklı olduğu vurgulanan raporda, enerji kaynağına ve bunun bir saldırıdan kaynaklı olup olmayacağına dair herhangi bir bilgi verilmedi.

İsrail'deki Negev Ben-Gurion Üniversitesinden Dr. Alon Friedman'ın Kanada'da Dalhousie Üniversitesi Beyin Onarım Merkezi iş birliğiyle geçen yıl yaptığı araştırmada, "Havana sendromu"na, tarım ilaçlarına aşırı maruz kalınmasının yol açmış olabileceği ileri sürülmüştü.

Kanada'nın Havana Büyükelçiliğinde görevli personelde 2017 ilkbaharında "Havana sendromu" olarak adlandırılan gizemli rahatsızlığın yol açtığı baş dönmesi ve baş ağrısı gibi şikayetler görülmeye başlanmıştı.

ABD'nin Küba Büyükelçiliğinde görevli 21 personelde de benzer şikayetler görülmüş, Washington yönetimi Eylül 2017'de ülkede ikinci derecedeki personelinin büyük bölümünü geri çekmişti.

Kanada yönetimi, Havana'daki bazı diplomat ailelerini geri çekerken Nisan 2018'e kadar ABD'nin uyarılarına rağmen Küba'da yeni personel görevlendirmeyi sürdürmüştü.

Rahatsızlıkla ilgili olarak Küba yönetiminin diplomatlara "sonik saldırı" yapmış olabileceği iddiaları gündeme gelmişti.

Havana yönetimi ülkede görevli Amerikalı diplomatların maruz kaldığı öne sürülen gizemli sonik saldırı iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıklamıştı.

AA