Hasar maliyetlerinin azalması primlere yansıyacak

Hasar maliyetlerinin azalması primlere yansıyacak

TSB Başkanı Ülger "Hasar maliyetlerinin azalması, şirketlerin portföyleri ile bağlantılı olarak sigorta primlerinin düşmesini sağlayacak"diye konuştu.

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Ramazan Ülger, trafik sigortasına ilişkin, "Hasar maliyetlerinin azalması, şirketlerin portföyleri ile bağlantılı olarak sigorta primlerinin düşmesini sağlayacaktır" dedi.

Ülger, yaptığı açıklamada, geçen yılın aralık ayı itibarıyla yaklaşık 20 milyon trafiğe kayıtlı araç bulunduğuna, yine aynı dönemde yürürlükteki trafik sigortası adedinin 16 milyonda kaldığına dikkati çekti.
Zorunlu bir sigorta olan trafik sigortasındaki sigortalılık oranının azaldığını ifade eden Ülger, son 3 aydaki prim artışları ile sigortalılık oranının yüzde 81,2'den yüzde 79,7'ye düştüğünü, bunun daha da aşağıya düşmesinin onarılmaz toplumsal yaralara yol açacağını söyledi.

Ülger, zorunlu trafik sigortasının bir sorumluluk sigortası olduğunu, trafik kazası nedeniyle üçüncü şahısların uğradığı zararın sigorta şirketlerince kusurlu tarafın kusur oranı nispetinde ve geçerli teminat limitleri dahilinde ödendiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Bu genel kurala rağmen Karayolları Trafik Kanunu'nun 92'nci maddesinde sayılmayan bazı hususlar nedeniyle yapılan başvuru talepleri sigorta şirketleri ve başvuru sahipleri arasında anlaşmazlık çıkmasına yol açmakta, konu yargı yoluyla çözülmeye çalışılmaktadır. Yargı tarafından, anlaşmazlık konusu durumun kanunda kapsam dışında kalan haller arasında sayılmaması nedeniyle sigortacılık hukuku ve tekniğine uygun olmayan kararlar verilebilmektedir."

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in, trafik sigortasında yüksek prim artışlarına ilişkin çalışmaların tamamlandığına ilişkin açıklamalarına değinen Ülger, yargının yoruma mahal vermeyecek şekilde karar vermesini sağlayacak bu düzenleme ile mevzuata ilişkin belirsizliklerin giderilmesine yönelik çalışmalar yapıldığını anlattı.

Ülger, "Bu kapsamda, öncelikli olarak teminat dışında kalan hallerin düzenlendiği Karayolları Trafik Kanunu'nun 92'nci maddesinin yeniden ele alınmasının ve Karayolları Trafik Kanunu'nda diğer zorunlu sigortalarda da benimsenen ve sigorta sözleşmesinin bir unsuru olan genel şartlar ile düzenlenmesine imkan sağlayan değişikliğin yapılması gerekmektedir" diye konuştu.

Bu sayede 10 yıllık zaman aşımı süresinin etkisi ile 10 yıl geriye yürüyen yargı kararlarının maliyet arttırıcı unsuru ortadan kaldırılacağını vurgulayan Ülger, sigortalıların daha uygun primlerle teminat almasının da mümkün hale getirileceğini aktardı.

"Mevzuat belirsizliği ortadan kaldırılmalı"

Ülger, tazminat hesaplama yöntemlerinin standart olmaması, teminat kapsamında net olmayan başlıkların yargı kararlarıyla doldurulması gibi etkenler nedeniyle sektörün maliyetlerini öngöremediğini ve uzun soluklu bir zarar trendinin sektöre hakim olduğunu dile getirerek, "Ancak şu bilinen bir gerçektir ki mevzuat riski artık bu konuda en büyük risk olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sorunun kesin çözümü için ise öncelikli olarak mevzuat belirsizliği ortadan kaldırılmalıdır. Çünkü mevcut mevzuat, sigorta şirketlerinin karşılarına çıkacak maliyetleri doğru hesaplamasını ve doğru fiyatlama yapmasını güçleştirmekte, trafik primlerinde volatiliteye ve sıçramalara neden olmaktadır" değerlendirmesinde bulundu.

Özellikle aktüearyal teknikten uzak parametreler ve hesaplama biçimleri kullanılarak hesaplanan tazminatların hak sahibine ödenmesi gerekenden çok daha fazla tazminat ödenmesine neden olduğunun altını çizen Ülger, bunun da hasar maliyetlerini şirketlerin tarife oluştururken işin tekniğine uygun yaptıkları tahminlerin çok ötesine taşıyarak, şirketlerin trafik branşında zarar etmelerine yola açtığını kaydetti.

Ülger, aldıkları primlerle hasarlarını karşılayamayan şirketlerin prim artışına gittiğine, bu defa da kaza yapmamış milyonlarca sürücü üstündeki trafik prim yükünün arttığına dikkati çekti.

Mevzuat belirsizliğinin bir diğer negatif etkisinin ise sektöre yatırım yapan yabancı sermaye üzerinde yarattığı endişe olduğunu aktaran Ülger, "Ülkemize yapılan ve yapılacak yatırımları olumsuz etkilemekte olduğundan, bu branşta hizmet veren şirket sayısının azalması rekabetçi piyasanın bozulmasına, bunun da tüketicinin daha da mutsuz olmasına yol açacağı öngörülmektedir" dedi.

Sigorta primlerinin düşmesi

Ülger, Karayolu Trafik Kanunu'nda gerekli yasal düzenlemeler yapılarak yasal boşluğun mahkeme kararları ile doldurulmasının önlenmesi, düzenlemelerin geriye dönük etkisinin ortadan kaldırılması ve serbest rekabetten taviz verilmemesi gerektiğini belirtti.

Aksi takdirde artan hasar maliyetlerinin doğal olarak primlere yansıtılmaya devam edeceğinin altını çizen Ülger, orta vadede hem tüketicilerin hem de paydaşların maliyetlerini artacağını vurguladı.
Ülger, yapılacak mevzuat düzenlemeleri ile bedeni hasar frekansları ve bedeni hasar maliyetlerinin düşeceğini, sigorta şirketlerinin olası maliyetleri öngörebilmesinin mümkün hale geleceğini ifade etti.
Dolayısıyla hasar maliyetlerinin azalacağını anlatan Ülger, "Hasar maliyetlerinin azalması, şirketlerin portföyleri ile bağlantılı olarak sigorta primlerinin düşmesini sağlayacaktır" görüşünü de paylaştı.

AA

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.