Günde yarım saat tekrar
sınavda hayat kurtarır...
Ebru Baran'ın yazısı
Unutmanın insan hafızası için normal bir durum olduğunu söyleyen uzmanlar, başarının anahtar kelimesini açıkladı: Tekrar... Üstelik günde sadece yarım saat ayırmak yeterli
Okulların tatil olmasına ve Seviye Belirleme Sınavı’na az bir zaman kala tüm eğitimcileri telaş sardı. Bu zamana kadar okulda veya dershanede neredeyse tüm müfredatı görmüş öğrencilere, öğretmenleri artık konu tekrarı yapmalarını, eksiklerini tespit edip onun üzerine gitmelerini ve bilgilerini tazelemeyi öneriyor. Dinleme yoluyla öğrenilen bilgilerin çok uzun süreler hafızada duramayacağını ve öğrenilenlerin yarıya yakın kısmının 24 saat içinde, dörtte üçe yakın kısmının da 48 saatte unutulduğunu söyleyen eğitim uzmanları, unutulan bilgilerin nasıl yeniden hafızalarda yer edebileceğini ve ders tekrarının nasıl olması gerektiğini anlattı.
PRATİK YOKSA HATIRLAMA ŞANSI YÜZDE 17
Unutmanın insan hafızası için normal bir durum olduğunu ve öğrencilerin konuları unuttukları için kendilerini suçlamamaları gerektiğini belirten Pianalitik Yayınları Rehberlik Editörü İsmail Baran, unutulan bilgilerin nasıl yerine geleceğinin tüyolarını verdi. Baran, “Öğrenilenlerin zaman zaman tekrar edilmesi gerekir. Tekrar yapılmadığı sürece, öğrenilen şeyleri hatırlama oranı bir hafta sonra yüzde 17’lere düşer. Eğer, belli aralıklarla ders tekrarı yapmak gibi iyi bir alışkanlığınız da yoksa, eski konular hafıza çöplüğüne gömülmüş demektir” dedi.
EN AKILDA KALAN KISIMLAR GİRİŞ VE SONUÇ
Tekrarın amacının daha önce öğrendiğiniz bilgileri gerektiğinde hatırlamanızı sağlamak olduğunu belirten Baran “Yani ders tekrarı, yeniden öğrenme değildir. Çeşitli konuları hatırda tutabilme oranı aynı değildir. Hatırlama olayı konuya gösterilen ilgiye ve tekrara bağlı olarak değişmektedir. Yine okunan bir parçanın başlangıcında ve sonundaki kısımlarının daha iyi hatırlandığı tespit edilmiştir” diye konuştu.
Ders tekrarlarının, sanıldığı gibi çok zaman almadığını da vurgulayan Baran şunları söyledi: Diyelim ki her gün iki saat ders çalışıyorsunuz, bu iki saat içinde en fazla yarım saati ders tekrarına ayırabilirsiniz. Veya yarım saat-kırk dakika ders çalıştınız. Ardından on dakikalık bir tekrar çalışması yapabilirsiniz. Tekrar edilmeyen bilgi ile öğrenilmemiş bilgi arasında pek fark yoktur. Tekrarlar mümkün mertebe fazla aralık verilmeden yapılmalıdır. Konunun yerleşmesi isteniyorsa bir gün sonra yeniden tekrar edilmelidir. Tekrarlar zamanında yapılırsa bilgiler her defasında yeni öğreniliyormuş gibi vakit alıcı olmaz.
DERSLERE GÖRE TEKRAR REÇETESİ
• Derslere göre tekrarın nasıl olması gerektiğini de anlatan Baran, her ders için bir tekrar reçetesi hazırladı:
• Sözel derslerde okuma ve önemli noktaları not tutma şeklinde tekrar yapmak en uygun olanıdır.
• Matematik, Fizik konuları gibi işlem gerektiren derslerde ise problem çözerek ders tekrarı yapabilirsiniz.
• Bir kere tekrar çalışması yapmak da yeterli değildir. Öğrenilenlerin kalıcı olması için tekrarların sıkça yapılması gerekir. Günlük, haftalık ve aylık tekrar çalışmaları yapılmalıdır.
• İlk tekrarı, derste tuttuğunuz notlardan yaparsanız daha faydalı olacaktır. İkinci tekrarı ise öğrendiklerinizi zihinden geçirme biçiminde yapabilirsiniz. Bu iki işlemden sonra notlarınızla zihninizden geçirdiklerinizi karşılaştırmalı, varsa eksikleri yeniden gözden geçirmelisiniz.
Biriken konular varsa
“Sene başından beri biriken konular o kadar çok ki! Hangisini tekrar etsem acaba” diyenlere ise çözüm şu: Tekrar edilecek konu çok fazlaysa, bunlar içinden unuttuğunuzu düşündüğünüz veya sorularda çok fazla yanlışınızın çıktığı konuları tercih etmelisiniz.
• Hafızayı kuvvetlendirmek için çalışılan konunun üzerinde iyi durulması, dikkatin yoğunlaştırılması ve zamanında düzenli tekrarların yapılması gerekmektedir. Not tutarak çalışma, notları temize geçme, ana fikirleri küçük kartlara yazıp ara sıra bakma, hem öğrenmeyi hem de hafızada tutmayı kolaylaştırır.
• Bazı şeyleri ezberlemede zorlanıyorsanız kısaltmaları kullanabilirsiniz. Okullarda kimya derslerinde (H2SO4) için söylenen cinsten çağrışım yaptıracak şeyleri kullanabilirsiniz. Öğrenilen şeylerin günlük yaşamınızda kullanılması da hafızanın kuvvetlenmesine yol açar.
Siz kendinize göre kolaylaştırıcı yollara bularak öğrenilen bilgilerin hafızanızda yerleşmesini sağlayabilirsiniz.
Hatırlamanın ‘görsel’ yolu
Unutmayı engellemenin bir yolu da şu: Bir konuyu dinlemenin yanında o konuyla ilgili görsel malzemeleri de bulmaya ve kullanmaya özen gösterin. Özellikle coğrafya gibi (haritalar, küre, resimler vb.), biyoloji gibi (resimler, insan bedeniyle ilgili materyaller vb.) dersler, görsel malzemeler açısından daha elverişli bir özelliğe sahiptir.
CANLANDIRARAK ÖĞRENİN
Öğrenilen dersin kalıcılığını sağlamanın bir diğer yolu da zihinde yapılan canlandırmalardır. Dersleri zihinde canlandırma yoluyla daha kalıcı ve zevkli bir öğrenme yapılabilir. Örneğin Sosyal Bilgiler dersi bu açıdan diğer derslere göre elverişli bir derstir. Okuduğunuz veya dinlediğiniz dersin senaryosunu kafanızda resimleştirebilir ya da onu akıcı bir film haline getirebilirsiniz. Konunun ana esasları bozulmamak kaydıyla senaryoya komik unsurları da ekleyebilirsiniz. İstanbul’un fethini bu şekilde zihninizde canlandırarak dinlemeye ve anlamaya çalışabilirsiniz. Tabi bunu yaparken hayal dünyasına dalıp zaman kaybetmemeye özen gösterin.
LİSELERİN ÜNİVERSİTE BAŞARI PROFİLİ
ANKARA FEN LİSESİ
• ÖSS’ye başvuran mezun sayısı: 37
• Yüksekokul, Fakülte tercih edebilecek puan alan öğrencilerin sayısı: 37
• Herhangi bir yüksekokul, fakülteye yerleşenlerin sayısı: 31
• Herhangi bir yüksekokul, fakülteye yerleşemeyenlerin sayısı: 6
• Öğrencilerin yerleştikleri üniversiteler: Bilkent, Boğaziçi, ODTÜ, Ankara, Hacettepe, Sabancı, Gazi, Selçuk üniversiteleri
• Öğrencilerin genel olarak tercih ettikleri bölümler: Tıp, Elektrik-Elektronik, Makine, Endüstri, Bilgisayar Mühendisliği, İktisat
SORU'n kalmasın
Ben her gün ders çalışacağım diye derslerin başına oturuyorum ama hep erteliyorum. “Neyse ya yarın çalışırım bugün çalışasım yok” diyorum. Ama ertelemeyi bırakamıyorum hep yarın diyorum ama o yarın hiç gelmiyor.
CEVAP
Hemen hemen herkes hayallerini gerçekleştirmek için ne yapması gerektiğini bilir. Ancak bilinenler bazen davranışa dönüştürülemez. Çalışmayı istersiniz, başarmanın tek yolunun ders çalışmaktan geçtiğini bilirsiniz, ama canınız çalışmak istemediği için bahaneler üretir ve çalışmayı ertelersiniz. Çalışmayı ertelemek sadece o an için bir rahatlama duygusu yaşatacaktır. Ertelediğiniz tarih yaklaştıkça kaygı yeniden yükselişe geçecektir. Çözüm için, öncelikle mazeretlere sığınmaktan vazgeçin. Çalışmak için karar vermek yetmez, hemen bir an önce harekete geçmeniz gerekir.
İkinci adımı da şöyle atın: Çalışmaya başlamadan önce gevşemeye ve kendinizi rahatlatmaya gayret edin. Ders çalışmaya konsantre olmak için, kendi kendinize ‘’Çalışmak beni kaygılandırıyor mu’’ diye sorun. Olumsuz düşüncelerin yerine olumlu düşünceler bulun. Ertelemeden kurtulmak için arada sırada da olsa hedeflerinizi hatırlamaya çalışın. Hedefinizi hayalinizde canlandırarak çalışma azminizi yakalamaya çalışın. Bunun için kendinize bir rakip bulabilirsiniz. Kendi ayarınızda başarılı bir arkadaşınızla gizliden gizliye veya açıkça yarışabilirsiniz. (Kimseyi kırıp üzmeden) Yarış havası bazı öğrencilere iyi geliyor, belki işe yarayabilir.
Star
