Gece ev işi gündüz Mescid-i Aksa bekçiliği yapıyorlar

Gece ev işi gündüz Mescid-i Aksa bekçiliği yapıyorlar

"Murabıtlar" olarak bilinen Mescid-i Aksa'nın gönüllü kadın bekçileri, İsrail askerlerinin saldırılarına ve ev işlerinin yoğunluğuna rağmen kutsal mekanı yalnız bırakmamakta kararlı.

"Murabıtlar" olarak bilinen Mescid-i Aksa'nın gönüllü kadın bekçileri, İsrail askerlerinin saldırılarına ve ev işlerinin yoğunluğuna rağmen kutsal mekanı yalnız bırakmamakta kararlı. 

Birçoğu geçim sıkıntısı çeken ve küçük çocukları olan Filistinli kadınlar her gün Aksa'ya gelerek İsrail'e, "Müslümanlar Harem-i Şerif'i asla terk etmeyecek" mesajı veriyor. 

İsrail'in geçtiğimiz haftalarda bu gönüllü Filistinli kadınlardan 53'ünü "kara listeye" alarak "illegal oluşum" ilan etmesi de onları da pes ettirmedi.

AA muhabirine evinin kapılarını açan 30 yaşındaki Filistinli Cihad er-Razem, bu Filistinli kadınlardan birisi. Dört çocuk annesi Razem, şu ana kadar İsrail askerleri tarafından üç kez tutuklanmış.

Razem, "İlk tutuklanmamdan sonra eve geldiğimde 8 yaşındaki kızım Afran sürekli ağlıyordu. Dört yaşındaki küçük oğlum Muaz ise benimle bir gün boyunca hiç konuşmadı. Çok etkilenmişti" diyor.

İsrail mahkemesince ilk tutuklanmasında Razem'e 15 gün Aksa'ya giriş yasağı ve 500 şekel (395 tl) para cezası vermiş. İkincisinde 1 ay giriş yasağı ve bin şekel para cezası, üçüncüsünde ise 50 gün yasak ve yine bin şekel para cezasına çarptırılmış.

Razem, tek suçunun ise İsrail'in Aksa'ya yönelik ihlallerine "Allahuekber" diyerek karşı koymaya çalışması olduğunu belirtiyor.

"Aksa'ya gidebilmek için ev işlerini gece yapıyorum"

Çocuklarını okula bıraktıktan sonra her gün Aksa'ya gitmenin ilk başlarda zor geldiğini belirten Razem, daha sonraları bundan büyük bir haz almaya başladığını söylüyor. 

Doğu Kudüs'ün Silvan mahallesinde iki odalı bir evde ikamet eden Filistinli anne, "Aksa sevgisi benim ve çocuklarımın kalbinde giderek büyüdü. Aksa'da hadis ve tefsir derslerimiz oluyor. Eğer bir gün Aksa'ya gitmesem bir şeyler eksik kalacakmış, oraya bir zarar vereceklermiş gibi hissediyorum" diye duygularını ifade ediyor.

Gündüzleri Aksa'ya gidebilmek için ev işlerini geceden hallettiğini belirten Razem, bir gününü şöyle tarif ediyor:

"Her sabah 7.30'da çocuklarımı okula götürüp oradan Mescid-i Aksa'ya gidiyorum. Küçük oğlum Muaz da benimle Aksa'ya geliyor. Orada Kuran kursuna devam ediyor. Aksa'ya gittiğimde içeride Yahudi yerleşimci görüsem 'Allahuekber' diyerek tepkimi dile getiriyorum. Bu arada mescitte ilim halkasına da devam ederek İslami eğitim alıyorum. Geçtiğimiz haftalarda ise İsrail benimle birlikte 53 Filistinli kadının saat 14.30'a kadar Aksa'ya girişini yasakladı. Aksa'nın Silsile (Zincir) Kapısından içeri girmemiz ise 24 saat yasak. Bunların hiçbirisi beni yıldırmıyor. Saat 14.30'a kadar kapıda yasağı protesto edip, bu saatten sonra içeriye giriyorum. Akşam tekrar çocuklarımı okuldan alıp eve geçiyorum. Ertesi gün tekrar Aksa'ya gidebilmek için ise ev işlerini geceleri hallediyorum. Eşim benim Aksa'ya giderek orayı savunmama destek oluyor. Çocuklarım da bu durumu kabullendi."

Razem, İsrail askerlerinin saldırılarına uğramanın ise neredeyse gündelik hayatın bir parçası olduğunu belirtiyor.

AA

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.