Yeni çağın en büyük  insanlık dramı, vicdan kanaması Gazze’dir. Parçalanan, o masum çocukların  cesetleri değil, ciğerimiz. Dilhun eden bir acizlik ve çaresizlik içinde, Rabbimize sığınıyoruz.

Gazze, ölen çocuklarla birlikte çocukluktan reşitliğe geçemeyen İslam dünyasının da manen ölümüdür. Sadece, masum çocuk, genç, kadın ölmüyor Gazze’de, aynı zamanda insanlık ölüyor.

Ruhu ölenlerin, cesetleri direnemiyor, durduramıyor Gazze zulmünü. Cesetleri ölenler ise, ruhunu yaşatmaktadır. “İzzetle ölmeyi, zilletle yaşamaya tercih edenlerdeniz” demektedirler. Bu halde, ölüler sağ, sağlar ölü maalesef.

Gazze, ”asrın gaddar yüzü”ne vurulmuş bir tokattır. “Tuh o asrın yüzüne” dendiği bu günler olsa gerek. Tükürüğü hak etmeyen insanlar, toplumlar, ülkeler varsa, beri gelsin. Diğerleri tam bir rezalet.

Gazze, Filistinlilerin sınavı değil, bizim sınavımız. İslam  dünyasının sınavı. Cehalet  ve ihtilaftan, sanat ve ittifaka zamanı  olmayan bir  ümmetin acziyetidir.

İslam dünyası, İslam’ın izzeti yerine, kavminin, ırkının, kabilesinin ve dar çevresinin “yanlış izzeti”ni ikame emek isteyen yüz yıllık bir serencamın utanç verici  tablosu ile yüzyüze. Tutunmak isteyen zayıf idarecilerin kendini kollama hırsı, basireti köreltmiş, cesareti kırmış ve gururlarının pençesinde, İslam alemi yara almıştır. İslam’ın ruhu incinmiştir.

Acı gerçek şudur: Müstebit hükümetlerin, bölünmüş siyasi hareketlerin ve daralmış  cemaatlerin hali, İslam dünyasının fecr- sadıkını geciktirmektedir.

En fazla beş yılda bir değişmeyen her yönetim ve idare, zaten istibdattan nemalanan İslam coğrafyasındaki “Asya münafıklarını” “çalma” konusunda iştahlandırmakta ve zaaflarının örtüldüğü, idarenin ve iktidarın bir şal gibi kullanıldığı, hakiki ikazların muhalif olarak rakip kabul edildiği bir husumet kalesini inşa etmektedir.

Bu kale/ler, yıkılmaya mahkumdur. İnsaniyet yerine nefsaniyet hüküm sürdüğü müddetçe, kader hepimizi tokatlayacaktır. Herkes kapısının önünü temizlemek için,  zalimlerine, hırsızlarına ve cahillerine  engel olmazsa, bunun için prensip ve ahlak kavgası vermezse, feleğin çarkını ters çevirecek yüzümüz olamaz.
Bütün müminler bir imtihanda. Umumi musibetler, umumun hatasından çıkar. Kaçınılması gereken bela, sadece suçluları değil, masumları da  ateşinde yakan umumi belalar  ve savaşlardır.

“Pürşer beşer”in hal-i pür melali bu iken, İslam coğrafyası, nefsin şerrinden azade umumi bir niyet, irade ve ahlak zeminini, ameliyle ortaya koyamadı. Haliyle, mukadder fütuhatlar ve inkişaflar bulutların arkasına saklandı. Bizden özür bekliyor. Nedamet dilememiz lazım. Perişanız, bunu hak ediyoruz.

Rabbim!

Senden masum insanlar hürmetine adalet, meşveret ve hamiyet istiyoruz. “Bizi bu çöllerde mahvettirme.”
Bizi kafir zalimler karşısında zillete düşürme! İslam bayrağını dalgalandıracak gayreti, ittifakı ve ihlası bize nasip et!
Gazze’de, ümmet olarak  hak ettiğimiz  gazabına bizleri  maruz bıraktırma Allah’ım!
Yüzümüz yok sana. Ama sen o nur yüzlü melek misal  mazlumlar hürmetine, bizi muzaffer eyle. Bunu hak edecek basiret ve feragatı ver.

Gazze için ağlamaya devam edelim. Nefsimizin Gazzelerine müsaade etmeden, Filistin’e her türlü duamızı yapalım.
Allah, zorlarını kolaylaştırsın.

[email protected]